İşte Euronews'in Güven ile yaptığı  röportajı 

Cevheri ve Tuba Güven’in hayatı 15 Temmuz gecesi tamamen değişti.

O tarihe kadar istanbulda 8 yaşındaki kızları ve 5 yaşındaki oğullarıyla yaşayan Güven ailesi bir yıl sonra yaşamlarını Yunanistan’da sürdürüyor.

Cevheri Güven neden ülkeyi terkettiklerini açıklıyor:

“Aslında darbeyi duyduğumuzdan itibaren biz korkmaya başladık. Çünkü darbe başarılı olsa da başarısız olsa da Türkiye’deki demokratik insanların hepsinin sonu cezaevi olacaktı. Bu nedenle darbe girişimini ilk duyduğum andan itibaren kendim ve ailem için endişelenmeye başladım. Darbeden iki gün sonra AKP’li troll hesapları twitterden tutuklanacak gazeteciler listesini yayınladılar. Bu yayınlandıktan 3 gün sonra hepimizin evlerine baskınlar düzenlendi benim evime 3 kere polis geldi. Bir buçuk ay kadar biz saklandık. Tuba da başka bir yerde saklandı çünkü evde bulamadıkları gazetecilerin eşlerini de tutukluyorlardı. Ardından Yunanistan’a kaçmaya karar verdik.”

Yayın yönetmenliğini yaptığı Nokta dergisinde yayınladığı kapak fotoğrafları nedeniyle hakkında darbe girişiminden önce dava açılan Güven mayıs ayında 22 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Güven’in eşi Tuba Güven Türkiye’den nasıl ayrıldıklarını anlatıyor:

“Beraber Edirne’ye gittik. Edirne üzerinden, Meriç Nehri üzerinden bir botla kaçakçılarla beraber Yunanistan’a geçtik. Dört gün polis merkezinde kaldık, gözaltındaydık. 14 gün de mülteci kampında tutulduk. Çocuklarımla beraber buraya geldikten sonra kızım burada ilkokula başladı. İlkokul birinci sınıfı burada bitirdi oğlum da bir sene anaokuluna devam etti. Tabi zor bir hikaye, yani herşeyi geride bırakmak, işini geride bırakmak, aileni geride bırakmak, bütün maddi imkanları herşeyi geride bırakıp sıfırdan bir hayata başlamak zor bir hikaye ama yapacak bir şey yok.”