Danıştay, İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin Cumhurbaşkanı kararının yürütmesinin durdurulması talebini reddetti. Karar ikiye karşı üç oyla kabul edildi. Kararda imzası bulunan üç üye, 'Cumhurbaşkanı'nın yetkili olduğu konusunda tereddütün bulunmadığı vurgulandı. Sözleşmenin Cumhurbaşkanlığı kararı ile feshedilmesi ise Anayasa'nın 104. maddesine dayandırıldı.
Türkiye, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararıyla kamuoyunda ‘İstanbul Sözleşmesi’ olarak bilinen “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi”nden 1 Temmuz itibarıyla resmî olarak çekiliyor.
Danıştay 10. Daire'nin gerekçeli kararında, Cumhurbaşkanının sözleşmeyi onaylayıp ve vazgeçebileceğine yönelik yetkisiyle ilgili şu ifadelere yer verdi:
"Anayasa'nın 104. maddesine göre uluslararası andlaşmaları onaylama yetkisi açıkça Cumhurbaşkanına verildiğinden, Cumhurbaşkanı gerek zamanlama açısından gerekse uluslararası alanda değişen ya da gelişen yeni koşullar itibarıyla andlaşmanın onaylanmasını erteleyebileceği gibi, onaylamaktan tamamen de vazgeçebilecektir."
"Cumhurbaşkanının sözleşmeyi feshetme yetkisinde tereddüt bulunmamaktadır"
Sözleşmeden çekilme kararının Cumhurbaşkanın yetkisinde olduğu şu gerekçeyle açıklandı:
"Dava konusu Cumhurbaşkanı Kararı ile ülkemiz bakımından feshedilmesi öngörülen Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nin onaylanmasının uygun bulunmasına dair 24/11/2011 tarihli ve 6251 sayılı Kanunda herhangi bir çekince ve beyan bulunmamaktadır. Anılan Sözleşmenin 80. maddesinde "Her taraf istediği zaman Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'ne yapacağı bir bildirimle bu Sözleşme'yi feshedebilir... " hükmü yer almakta olup TBMM söz konusu Sözleşmenin onaylanmasını uygun bulurken, anılan Sözleşmenin feshedilebilmesi hususunda "Taraflara" - bu arada yürütme organına/Cumhurbaşkanına- Sözleşmeyi feshetme yetkisini de verdiğinde tereddüt bulunmamaktadır."