Danıştay 10. Dairesi, öğrenim kredisinin beş yıl sonra tahsil edilmek istenmesi talebinin reddine ilişkin verilen kararı kanun yararına bozdu.
Soner Kurumoğlu, vadesinde ödemediği yüksek öğrenim kredi borcunun tahsili amacı ile düzenlenen ödeme emrinin iptali istemi ile dava açtı, dava Adana 1. İdare Mahkemesi tarafından reddedildi. Adana 1. İdare Mahkemesi'nin verdiği ret kararına yapılan itirazı Adana Bölge İdare Mahkemesi de reddetti.
Danıştay 10. Dairesi, öğrencinin borcunu öğrenim gördüğü öğretim kurumunun normal eğitim süresinin bitiminden itibaren iki yıl sonra başlamak üzere, kredi aldığı sürede ve aylık dönemler halinde ödemek zorunda olduğunu hatırlattı. Danıştay, 6183 sayılı kanunun 102. maddesine göre kamu alacağının vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren beş yıl içinde tahsil edilmezse zaman aşımına uğrayacağının hükme bağlandığını kaydetti.
Danıştay 10. Dairesi, Kurumoğlu'nun almış olduğu öğrenim kredisinin geri ödeme tablosunda her bir taksitin geri ödeme vadesinin belirlendiğini kaydetti. Vadesi belirlenen alacağın evvelce tahakkuku yapılan alacak olduğunu kaydeden Danıştay, evvelce tahakkuk etmiş alacağın vergi dairesi tarafından yeniden tahakkuk ettirilerek yeniden belirlenmesi ve bu şekilde yapılan işlemin önceki hukuki durumu etkilemesinin hukuken olanağının bulunmadığını kaydetti.
Dava konusu ödeme emrine kamu alacağının, öğrenim kredisi borcunun en geç son taksit tarihi olan 30 Eylül 2002'yi izleyen takvim yılı başından itibaren beşinci yıl sonuna, yanı 31 Aralık 2007 sonuna kadar tahsil edilmesi gerektiğini belirten Danıştay 10. Dairesi, bu süre geçtikten sonra zaman aşımı süresi bulunduğunun altını çizdi.
Dava konusu ödeme emrine konu alacağın tahsilinin zaman aşımına uğradığını vurgulayan Danıştay 10. Dairesi, dava konusu emirde hukuki uyarlık, davanın reddine ilişkin kararlarda ise hukuki isabet bulunmadığından kanun yararına bozulmasına oy birliği ile karar verdi. CİHAN