Unilever, adil bir küresel gıda sistemi için “Yarının Gıdaları İnisiyatifi’ni başlatıyor. Unilever Türkiye Gıdadan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu üyesi Özgür Kölükfakı, Yarının Gıdaları İnisiyatifiyle “Ürünlerimizde sürdürülebilir tarımsal hammaddeler kullanımını ve bitkisel temelli gıda seçeneklerini artıracağız. 2025’e kadar yeterli ve dengeli beslenmeye katkı sağlayan ürünlerimizi iki katına çıkaracağız. Tüm ürün gruplarımızda kalori, tuz ve şeker miktarını azaltacağız. 2025’e kadar gıda atığını yarıya indireceğiz” dedi.
Kölükfak, gelecek beş ile yedi yıl içinde, et ve süt ürünlerine seçenek olarak bitkisel temelli gıdalardan oluşan 1 milyar Avro’ya ulaşacak yeni bir gıda işkolu geliştirmeyi planladıklarını söyledi.
TÜRKİYE BİRÇOK ÜRÜNDE İTHALAT YAPIYOR
Dünya genelinde yiyeceklerin yüzde 75’inin 12 bitki ve 5 hayvan türünden geldiğini ve bitkisel gıda tüketiminin yüzde 60’ı sadece buğday, pirinç ve mısırdan elde edildiğini vurgulayan Kölükfak, “‘Geleceğin Gıdası’ olarak tanımlanan 50 hammaddenin yer aldığı bir rapor hazırladık. Türkiye zengin bir tarım geçmişine sahip olmasına rağmen birçok üründe ithalat yapıyor” diye konuştu.
Özgür Kölükfakı online ortamda yaptığı basın toplantısında gıda endüstresi ve Unilever'in Yarının Gıdaları İnisiyatifi ile ilgili şu bilgileri paylaştı:
* 1 milyardan fazla insanın sağlık ve esenliğini iyileştirmek, çevresel etkisini yarıya indirmek ve milyonlarca insanın geçim kaynaklarını iyileştirmek için uzun dönemli bir plana odaklandı. Nitekim Unilever, geçtiğimiz on yılda önemli adımlar attı, başarılar elde etti. Sadece sözlerle değil, eylemlerle iyiliğin itici gücü olabileceğini ispatladı.
* Dünya gıda sisteminde ciddi aksaklıklar var ve bu durum, herkesi değişim için zorluyor.
* Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, dünyada hala 2 milyar insan vitamin ve mineral eksikliği yaşıyor.
* Gıda sistemi çevreye büyük zarar veriyor. Küresel sera gazı salımının yüzde 20'sinden fazlası gıda endüstrisi tarafından gerçekleştiriliyor, buna karşılık üretilen tüm gıdaların üçte biriyse çöpe gidiyor.
10 MİLYAR İNSAN NASIL BESLENECEK?
* Dünya, önümüzdeki yılarda 10 milyar insanın nasıl besleneceğine sorusuna yanıt bulmaya çalışıyor.
* Sürdürülebilir bir gıda sistemine geçişe öncülük etmek için ölçeğimizi, markalarımızı ve yeteneklerimizi kullanacağız. Önümüzde uzun bir yol var. Ancak ortak çabalar ile daha sağlıklı bir dünya yaratıp daha sürdürülebilir ve besleyici gıdaları beslenmeye dahil edebileceğimize inanıyoruz.
* 2010 yılından bu yana sürdürülebilir kaynaklar kullanan tarımsal ham maddelerimizin miktarını yüzde 14’ten yüzde 62’ye yükselttik; öncelikli 13 sebze ve baharatımızın yüzde 86’sini sürdürülebilir kaynaklardan elde etmeyi başardık. * Türkiye’de domateslerimizin yüzde 100’ünü Bursa, Karacabey’den geleceğe dost tarım yapılan tarlalardan sağlıyoruz. Nanemiz, Manisa Salihli ve Gaziantep Nizip’ten gelen yüzde 100 sürdürülebilir ürünler.
* 2012 yılında WWF ile başlattığımız ‘Sürdürülebilir Tarım Programı’ ile bugüne kadar birlikte çalıştığımız 4 bin çiftçiye geleceğe dost tarım uygulamaları konusunda eğitimler verdik.
YEME ALIŞKANLIĞIMIZI DEĞİŞTİRMELİYİZ
* Gıda çeşitliliğimizi artırarak yeme alışkanlıklarımızı değiştirmeliyiz. Knorr ve WWF bu amaçla, globalde farklı üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları ile çalışarak, ‘Geleceğin Gıdası’ olarak tanımlanan 50 ham maddenin yer aldığı bir rapor hazırladı. Geleceğin 50 Gıdası listesinde Türkiye’de kolayca bulabileceğimiz gıdalar var.
ŞEKER, TUZ VE KALORİ AZALTILACAK
* 2019 sonu itibarıyla, gıda ürünlerimizin yüzde 70'i, küresel olarak günlük 5 gram olan bu tuz alımı standartlarını karşılamakta.
* Dondurma kategorisinde son 3 yılda ortalama yüzde 10-15 oranında şeker azaltımı gerçekleştirdik.
* Global olarak 2015 itibarıyla ambalajlı dondurma ürünlerimizin kalorisinin porsiyon başına 250 kcal seviyesini aşmayacağına karar verdik ve bunu başardık. 2019 yılında global portföyümüz, yüzde 93 oranında bu hedefi tutturdu. Şu an kalori kararımızı, 2025 itibarıyla ambalajlı dondurma portföyümüzün yüzde 95'ini kapsayacak şekilde genişletmiş bulunuyoruz. Ambalajlı dondurma portföyümüzün yüzde 95’i, 2025 itibariyle en fazla 22 gram şeker ve 250 kcal içerecek.
* 2021’de tüm poşet ambalajlarda yüzde 100 geri dönüştürülebilir olacağız.
* 2013’ten beri hızlı tüketim ürünleri sektöründe, Türkiye’deki 7 fabrikamız ve 2015 yılından beri ofislerimiz, depolarımız ve Ar-Ge merkezlerimiz ‘çöplüğe sıfır atık’ statüsünde çalışıyor.