Galatasaray eski sportif direktörü Cüneyt Tanman, sarı kırmızılı kulübün transfer gündemiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu!
İşte Cüneyt Tanman'ın sorulara verdiği yanıtlar:
1- Melo'nun Inter'e satılmasının Galatasaray için avantaj ve dezavantajları nelerdir?
Aslında Melo'nun satılması bir zorunluluktu. Çünkü menajerleriyle de yapılan ilk görüşmeden itibaren Melo'nun kalma ihtimali neredeyse sıfırdı. Galatasaray'da kalsaydı açıkçası benim için sürpriz olurdu. Olayın fayda anlamında iki yönü var: Taraftarın çok sevdiği Melo'nun Galatasaray'da oynadığı sürece başarılarda büyük katkısı olduğu tartışılmaz. Onun hırsında ve kalitesinde o bölgede oynayacak bir orta sahanın eksikliğini Galatasaray hissedecektir mutlaka.
Ancak gitmesinin hem Galatasaray için hem de kendisi için iyi olduğu da bir gerçek. Çünkü hakemler tarafından da çok mimlenmişti. Saha içinde çok dikkatli ve kontrollü olması gerekiyordu; ki bu Melo için hiç kolay olmayacaktı. Ayrıca oyuncuların da Melo'yu çok sevdiği söylenemez. Takım içi huzur için gitmesinde fayda oldu diyebiliriz.
2- Galatasaray'a gelmeden önce İtalya'da "Yılın bidonu" yani kötü transferi seçilmişti. Şimdi yeniden İtalya'ya dönecek olması kişisel bir hesaplaşmanın sonucu olabilir mi?
Bireysel anlamda hırslı bir adam ama ona ben cevap veremem. Kendisi bunu oynadığı oyunla göstermek istiyordur muhakkak.
3- Borussia Dortmund'dan alınan Grosskreutz sizin de listenizde miydi? Sabri'den formayı alacağına inanıyor musunuz?
Alman oyuncu listede değildi. Sabri'nin bölgesinde oynuyor ama aslında her bölgede oynayan bir oyuncu. Ancak geçen sezon sonu dizinden sakatlanıp 3 ay oynayamamıştı. Bu yıl da sadece rezerv takımda oynaması, böyle fizikli bir oyuncu için bir handikap. Bu maçlarından bir-ikisini seyrettim. Sakatlığın etkisinden kurtulamamış olmalı ki bana oldukça ağır geldi. Ancak geçmişteki gibi bir performans sergilerse sadece Sabri'den değil birçok bölgeden forma alma şansı olabilir.
"KEŞKE DENAYER'İN BONSERVİSİ ALINABİLSEYDİ"
4- Denayer transferi için neler söylersiniz?
Denayer çok iyi ve genç bir oyuncu. Gönül isterdi ki Galatasaray’ın malı olsun. Carole’de olduğu gibi scouting ekibinin katkısıyla Galatasaray’ın bünyesine girdi. Çabukluğu ve ikili mücadelelerdeki başarısı ile Galatasaray için önemli bir transfer. Ancak keşke bonservisi alınabilseydi. Manchester City’nin vermemesi de zaten onun iyi bir oyuncu olduğunun göstergesi.
"CAROLE, TELLES’TEN DAHA GERÇEK BİR BEK"
5- Carole, Telles'ten dolan boşluğu doldurabilir mi?
Telles çok kaliteli, çok zarif bir oyuncu. Ancak defansif olarak zaafları oldukça fazlaydı. Hücumda da Galatasaray'a aman aman bir katkısı olduğu söylenemez. Carole daha gerçek bir bek. Defansı, kademe anlayışı, ikili mücadelelerdeki kalitesi Telles'ten daha iyi. Ayrıca ben inanıyorum ki hücumda da en az Telles kadar katkısı olacaktır. Ayrıca Telles satılmadı, kiralık gitti. İyi oynarsa Galatasaray para kazanır, oynayamazsa yine kulübün malı. Kaybedilmiş bir şey yok. Carole de bu yıl onun eksikliğini aratmaz. Ayıca o bölgede Hakan Balta ve Olcan da zorda kalınırsa kullanılabilir.
'TAKIM, YİNE ESKİLERLE YÜRÜR'
Galatasaray çok değişmedi. Yine Muslera'nın, Burak'ın Sneijder'in, Selçuk'un, Semih'in, Chedjou'nun, Emre'nin ve eskilerin performanslarıyla yürüyecek. Ama geçen yıl Galatasaray aldığı başarıların yanında eksikleri de çok gözlemlenen bir takımdı. Bu açıdan Podolski, Denayer ve Grooskreutz'un takıma ne kadar adapte olacakları ve katkı verecekleri önemli. Ligde yine Galatasaray zirveye oynar. Şampiyonlar Ligi’nde ikinci olarak çıkması hiç sürpriz olmaz.
(Bugün)
