'Cumhurbaşkanına hakarette' Abdullah Gül tarifesi

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Haziran 1 2019
30 Ağustos resepsiyonun olduğu gün hastaneye yatarak oradan fotoğraf paylaşan eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında, “Adam tam fırıldakmış” sözünü kullanan sanık hakkında beraat kararı verildi. “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla görülen davada karar Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından da onandı ve kesinleşti.
'Cumhurbaşkanına hakarette' Abdullah Gül tarifesi

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 30 Ağustos 2012 tarihinde, Orduevi’nde düzenlenecek resepsiyona katılıp katılmayacağı merak edilirken, Twitter hesabından, “Hacettepe Üniversite Hastanesi’nde tedavim sürüyor. Daha birkaç gün burada kalacağım” diye yazarak pijamalı fotoğraflarını paylaşmıştı.

HAKKINDA DAVA AÇILDI

Fotoğrafların yayınlandığı bir internet sitesinde “Vaybe” rumuzlu E.S. “Adam tam fırıldakmış” şeklinde yorum yazdı. Bu yorumun üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Yorumu yazan E.S. hakkında, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçunu işlediği iddiasıyla dava açıldı. Sanık E.S. yaptığı savunmada Cumhurbaşkanı’nı sevdiğini, saydığını, amacının hakaret olmadığını ve kinayeli olarak yorum yaptığını söyledi.

"SUÇ DEĞİL, KABA ELEŞTİRİ"

Habertürk'ten Yasemin Güneri'nin haberine göre; davanın görüldüğü İstanbul Anadolu 18. Asliye Ceza Mahkemesi ilginç bir karara imza atarak, Cumhurbaşkanı’na “Fırıldak” denmesinin hakaret olmadığına hükmetti. Sanık hakkında verilen beraat kararında, fırıldak sözünün içerik olarak “sözünden dönen, güvenilmez kişi” anlamına geldiği de hatırlatılarak şöyle denildi: “TCK.’nun 125/1. maddesinde ‘Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil isnat etmek ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırmak şeklinde tanımlanmıştır. Yani, kanun koyucu bu fiili ceza yaptırımına bağlamakla kişilerin onur, şeref ve saygınlığını koruma altına almıştır. Fiilin suç oluşturabilmesi için tahkir edici olması gerekir. Bir sözün tahkir edici olup olmadığı objektif koşullara bağlı değildir. Zamana, yere, duruma, süjelere bağlıdır. Siyasetçilerin seçilmiş kişilere yönelik bu tarz eylemler, bu kişilerin halkın denetimine açık kamuya mal olmuş olmaları bu konumu bilerek tercih etmeleri nede

Bu haberler de ilginizi çekebilir