Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ramazan ayının buruk geçtiğini belirterek, "Ders alınmayan tarih tekerrür eder. 20 yıl önce kendine sığınan sivilleri Sırp kasabı Ratko Mladiç liderliğindeki o askerlerin insafına teslim eden anlayış bugünde milyonlarca sivil Suriye kasabı Esed'e teslim ediliyor." dedi.
Erdoğan sivil toplum kuruluş temsilcilerine Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda verdiği iftar programında konuştu. Ramazan ayı başlangıcındaki tüm iyi niyet temennilere rağmen gerek milletimiz gerek dünya üzerindeki bazı ülke ve halklar için buruk geçtiğini anlatan Erdoğan, "Komşumuz Suriye ve Irak'ta yaşanan çatışmalar DEAŞ gibi terör örgütlerinin saldırıları tehdit ve baskı ile tehcire zorlanan kardeşlerimizin dramı bizi büyük bir üzüntüye sevk etti. Esed rejiminin varil bombaları altında yok olan hayatların tarumar edilen şehirlerin görüntüleri içimizi parçalıyor." şeklinde konuştu.
Saraybosna'daki Srebrenitsa katlimanın 20. yıldönümüne değinen Erdoğan şunları kaydetti; "Binlerce Boşnak kardeşimizin dünyadaki bütün sorumlu ülke ve milletlere karşı o insanların gözleri önünde katledildiği o kara günü bir kez daha hatırladık. Saraybosna da anma törenleri sırasında toplu mezarlardan çıkarılarak defnedilen cenazelerin görüntüleri yüreklerimizi tekrar dağladı. Başbakanımızın da bir grup Bakan arkadaşımızla katıldığı bu törenlerin gerçekten bizim dünyamızda farklı bir yeri var. 20 yıl önce Avrupa'nın tam ortasında gerçekleşen Srebrenitsa katliamı esasında uluslararası toplumun acziyetinin resmiydi. Buradan herkesin gerekli dersi çıkararak tekrar böyle acı hadiselerin yaşanmayacağı bir düzenin tesisi edilmesi gerekiyordu. Ders alınmayan tarih tekerrür eder. Son 20 yıllık sürece baktığımızda şu anki yaşanan hadiseleri önümüze koyduğumuzda maalesef böyle bir dersin çıkarılmadığını görüyoruz. Ne yazık ki benzer olaylar Suriye başta olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinde yaşanıyor. 20 yıl önce kendine sığınan sivilleri Sırp kasabı Ratko Mladiç liderliğindeki o askerlerin insafına teslim eden anlayış bugünde milyonlarca sivil Suriye kasabı Esed'e teslim ediliyor. Bosna savaşında 300 binden fazla insan hayatını kaybetmiştir, bugün Suriye'de 300 bini aşkın insan hayatını kaybetti. 2 milyonu bizim ülkemizde olmak üzere yaklaşık 4 milyon kişi ülkesini terk etti, 6 milyon Suriyeli de ülke içinde yer değiştirmek zorunda kalmıştır. Uluslararası toplumun irade eksikliğinin bedelini 20 yıl önce Bosnalılar ödedi, şimdi de bu bedeli masum Suriyeliler Iraklılar ödüyor."
'MÜLTECİ SORUNU SINIRLARI KAPATARAK ÇÖZÜLEMEZ'
Savaşın sebep olduğu mülteci sorununu komşu ülkelerin üzerine yıkarak, sınırları kapatarak mevcut rejime 'ehveni şer' muamelesi yaparak bu sorunun çözülemeyeceğini ifade eden Erdoğan şöyle devam ett: "İnsan hayatı hırslara, çıkar hesaplarına kurban edilemeyecek kadar değerlidir. Her gün kimyasal silahlarla çocukların katledildiği yetim ve öksüz bırakıldığı bir dünyanın huzur bulması mümkün değildir. Ölen her masum insanlığımızdan da bir parça götürüyor. Yok edilen her şehirle birlikte kadim medeniyetimizin çok kıymetli hatırası da ortadan kalkıyor. Artık herkes elini vicdanına koyarak bu vahim tablonun son bulması için harekete geçmesi şarttır. Savaşın sebep olduğu mülteci sorunu veya sorununu komşu ülkelerin üzerine yıkarak, sınırları kapatarak mevcut rejime 'ehveni şer' muamelesi yaparak bu sorun çözülemez. Suriye halkı DEAŞ terörü, bununla birlikte Esed'in devlet terörü arasında bir tercih yapmak zorunda bırakılamaz, bırakılmamalıdır. Şayet gelecekte yeni Srebrenitsa katliamlarının, Ruanda katliamlarının yaşanmasını istemiyorsak başta BM Güvenlik konseyi ülkeleri olmak üzere tüm uluslararası ve bölgesel güçlerin inisiyatif alması gerekiyor. İnşallah önümüzdeki günlerin yeni açılımların yeni müjdelerin habercisi olmasını temenni ediyorum. Bundan 20 yıl önce milletimiz nasıl seferber olduysa, komşularımız başta olmak üzere aynı şekilde mazlumlar için seferber oluyor. Bu konuda sivil toplum kuruluşlarımız insanlar arasında ayrım yapmadan herkese ulaşmanın yaraları sarmanın mücadelesini veriyor. STK' larımız insani yardımın yanında eğitimden sağlığa kadar gurur tablomuz olan projeler ortaya koyuyor. Gittiğimiz bir çok ülkede bayrağımızın yanında STK'larmızın bayrağını görmekten her zaman ayrı bir heyecan duyduk."
'KOALİSYON GÖRÜŞMELERİNİN HAYIRLI NETİCELENMESİNİ TEMENNİ EDİYORUM'
Koalisyon görüşmelerinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesini ve hayırlı bir neticeye ulaşmasını temenni eden Erdoğan, "Suriye, Irak, Yunanistan, Ukrayna gibi komşularımızdaki durum ortadayken, Meclisteki tüm siyasi parti genel başkanlarının, ülkenin geleceğini düşünerek adım atmaları gerekiyor. Siyaset, özü itibarıyla bir uzlaşma, müşterekler üzerinde mutabakata varabilme sanatıdır. Siyasilerin görevi, taktik manevralarla millet iradesine çalım atmak değil, bilakis sandıkta tecelli eden karara tabi olmak, onu hayata geçirmektir." ifadelerini kullandı.
CİHAN