Cumartesi Anneleri: Bizden aldıklarınızı istiyoruz

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Kasım 2 2019
Diyarbakır'da 23 yıl önce gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamayan Mehmet Şirin Bayram ve Ramazan Tekin’in akıbetini soran Cumartesi Anneleri, hükümete “Koltuklarınız sizin olsun çocuklarımızı verin” sözleriyle seslendi.
Kayıpların akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle sürdürdükleri eylemlerinin 762’nci haftasında Galatasaray Meydanı’na gitmek isteyen Cumartesi Anneleri, bu hafta da polis tarafından engellendi.

Cumartesi Anneleri, engelleme üzerinde polis tarafından ablukaya alınan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nin bulunduğu sokakta eylemlerini gerçekleştirdi. Üzerinde kayıpların fotoğraflarının olduğu tişörtler giyen Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarıyla karanfiller taşıdı. Eyleme Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ile çok sayıda milletvekili de katıldı. 


 
Bu hafta 2 Kasım 1996 tarihinde Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Demirli (Temiran) köyünde gözaltına alındıktan sonra bir daha haber alınamayan Mehmet Şirin Bayram ve Ramazan Tekin’in akıbeti soruldu. 

Bu haftaki açıklamayı 19 Ekim 1995’te gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun yaptı. Yaşam hakkı, savunma ve adil yargılanma, özgürlük ve güvenlik hakkının ayrımsız herkesin hakkı olduğunu vurgulayan Tosun, gözaltında kaybetmelerin bu temel hakların ihlali olduğunu söyledi. Gözaltında kaybetmeler söz konusu olduğunda devletin tüm kurumlarının işbirliğiyle cezasızlık politikalarının devreye sokulduğunu dile getiren Tosun, “Devlet bir kişiyi gözaltına aldıysa polis veya jandarma gözetimindeyken ‘kayboldu’ diyemez. Gözaltına alınanların can güvenliğinden birinci derecede devletin sorumlu olduğunu hatırlatıyoruz” dedi.

“23’üncü yılında Ramazan Tekin ve Mehmet Şirin Bayram'ı unutmadık diyerek buluştuk” diyen Tosun, şöyle devam etti:

“Bayram ailesi, Kulp Demirli köyüne bağlı Bira Zeyna mezrasında yaşıyordu. Korucu olmaya zorlanan köylüler ağır baskı görüyordu. Tüm baskılara rağmen köylüler korucu olmayı

Bu haberler de ilginizi çekebilir