Koronavirüs pandemisinde en fazla günlük vaka ve ölüm kaydedilen ülke haline gelen Hindistan'da, hastanelerdeki yatak ve oksijen kıtlığından hastaların öldüğü, krematoryumlar yetişemediğinden bulunan her açık alanda ölülerin yakıldığı, odunlar tükendiğinden onlarca cansız bedenin Ganj Nehri'nde yüzdüğü korkunç manzaralar yaşanıyor.
Kovid-19'dan bugüne kadarki en yüksek günlük can kaybı anlamına gelen son 24 saatte 4205 ölümle toplam ölü sayısı çeyrek milyonu ve son 24 saatte 348 bin 421 yeni vakayla toplam vaka sayısı 23 milyonu geçerken, her şey bunun buzdağının görünen yüzü olduğuna işaret ediyor. Hindistan'ın 1.4 milyarlık nüfusunun 3'te 2'si doğru düzgün hastane bile bulunmayan kırsalda yaşıyor.
Uzmanlara göre gerçek sayılar bunun 5-10 katı olabilir.
Değil sağlık hizmetine erişmek, ölüleri yakacak odunu bile kalmayan kırsal kesimlerdeki ücra köylerde 'sulara gömülen' ölülerin kutsal Ganj Nehri'nin kıyılarına vurmasının, bunun en önemli göstergelerinden biri olduğu belirtildi. Ambulans çalışanlarının ölüleri nehre attığına dair bazı videoların sosyal medyada paylaşılması da infial oluşturdu. Pazartesinden beri medyaya yansıyan haberler toplandığında, en yoksul eyaletler olan Uttar Pradeş ve Bihar'da nehre bırakılan yüzlerce cesetten söz etmek mümkün. Yetkilerin açıklamasında onlarca cesetten söz ediliyor.
Hal böyleyken, Hindistan'ın kuzeyindeki yetkililer, Kovid kurbanlarının yüzen cesetlerini yakalamak için Ganj Nehri boyunca bir ağ kurduklarını söyledi.
Bihar Eyaleti Su Kaynakları Bakanı Sanjay Kumar, Twitter hesabından, nehrin daha yukarısındaki Uttar Pradeş ile eyalet sınırına bir ağ yerleştirdiklerini ve devriyeleri de artırdıklarını duyurdu.
Eyalet hükümetinin 'hem trajediden hem de Ganj'ın gördüğü zarardan ötürü acı çektiğini' dile getiren Kumar, kutsal nehirden topladıkları cesetlere yapılan otopsilerden 4-5 gün önce öldükleri sonucunun çıktığını aktardı.
Hindu gazetesine konuşan yerel polis yetkilisi Hitendra Krishna, yoksul kuzey eyaletindeki ölü yakma alanlarında uzun kuyruklar olduğunu söyledi. Krishna, imkansızlıklar nedeniyle telaş içinde bazı ölülerin bu şekilde nehre atılmış olmasının mümkün olduğunu belirtti.
Yerel halktan bazı kişiler de cenaze sayısının çokluğuna krematoryumların yetişememesi ve yoksulların geleneksel ölü yakma töreni için odun alamamasından ötürü bazı ölülerin nehre atıldığını dile getirdi.
