Ankara'da 13 yıldır öğretmen olarak atanmayı beklerken geri dönüşüm işçisi olarak çalışan üniversite mezunu Ramazan Gezer, kendisine yapılan iş teklifini kabul etmedi. Gezer, gerekçe olarak ise "Özürlü çocuklarım var benim özel eğitime giden. Ayrıca yaşlı anneme babama da ben bakıyorum. Onlarla ilgilenecek kimse yok." dedi.

Ankara Sokullu Mahallesi'ndeki küçük bir gecekonduda yaşamını sürdüren Adıyamanlı fizik öğretmeni yaşamını sokaklara ve çöplere atılan kâğıtları toplamakla kazanıyor. Bugünlerde Gezer'i, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın uygulamaya koyduğu ve kâğıt toplayan kişiye geri dönüşüm şirketine kâğıdı sattığının tespit edilmesi halinde 20 bin TL'ye kadar varan cezaların kesilecek olması kara kara düşündürüyor.

Malatya İnönü Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra uzun yıllar atanmayı bekleyen ancak bu isteği gerçekleşmeyince Ankara'da sokaklardan kağıt toplamaya başlayan Fizik Öğretmeni Ramazan Gezer, Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) konuştu. Etrafı çamur ve çöpten bir deryayı andıran ortamda çocuklarını yetiştirmeye çalışan Adıyamanlı öğretmen, içinde bulunduğu durumun basında gündeme gelmesinin ardından İstanbul'dan iş teklifleri aldığını söyledi.

Gezer, "Özürlü çocuklarım var benim özel eğitime giden. Ayrıca yaşlı anneme babama da ben bakıyorum, yardımcı oluyorum. Bir tanesi zaten damar hastası. Onlarla ilgilenecek kimse yok. Hepsini de alıp İstanbul'a gidersem çok zorlanırım. Ondan dolayı tekliflerini kabul etmedim. Sağ olsun abilerimiz yardımcı olmaya çalıştılar. Hepsine teşekkür ederim." şeklinde konuştu.

Sisteme sitem eden Gezer, "Burada sokakta dolaşıyorum. Bazen şu gördüğünüz okulun önünden çöpleri alırken çok hüzünleniyorum. Okula bakıyorum, çocukları görüyorum. Çok hüzünleniyorum. Ben de orada olabilirdim. Çocuklara ders verebilirdim. Neden burada karton topluyorum, bir türlü anlam veremiyorum." serzenişinde bulundu.

"ÜNİVERSİTE DİPLOMALARIMIN HİÇBİR DEĞERİ YOK"

Adıyamanlı Fizik Öğretmeni, kirada oturduğu küçük gecekonduda 4 çocuğu ve hanımıyla beraber kalıyor. Çocuklardan iki tanesi ise özürlü. Gecekonduda dikkati ilk çeken keçe kalemle duvara yazılmış olan 'Rızık Allah'tandır' ve 'La ilahe illallah' yazıları oluyor. Ayrıca ilkokula giden çocuklardan birinin yaptığı resim de duvarda yer alıyor.

Gecekondunun önünde mezuniyet diplomalarını kameraya gösteren Gezer, "O kadar yıl çalıştım çabaladım, okudum ve iki tane diplomam var şu anda. Yüksek lisans ve normal lisans diplomam. Ve bu kağıtların şu an hiçbir değeri yok. (Emeklerimin) Hepsi boşa gitti." dedi.

"ÖĞRETMENLİK HEVESİM KAYBOLDU"

"Adıyaman'da öğrenciyken hep öğretmenliği hayal etmiştim. Öğretmenliği çok seviyordum. Kendimi bu yönde yetiştirdim zor şartlar altında. Maddi sıkıntılarım çoktu, buna rağmen babam beni okuttu. Üniversiteyi kazandım." ifadeleriyle yaşadığı sıkıntıları dile getiren Gezer, üniversiteyi 4 yılda tamamladığını söyledi. Gezer, "4 yıllık sürenin ardından tezsiz yüksek lisans adı altında 1,5 yıl da bizi o şekilde oyaladılar. Onu da okuduk. KPSS sınavlarına gire gire artık bıktım. Çünkü fazla kontenjan açılmıyor fizik, kimya, biyoloji ve felsefe gibi gruplara. Belli bir süre sonra benim de hevesim kırıldı." ifadelerini kullandı.

"ÇEVRE BAKANLIĞI'NIN SÖZÜNÜ TUTMASINI BEKLİYORUZ"

Uzun yıllar atanamadığının duyulmasının ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekillerinin kendilerini ziyaret ettiğini kaydeden Gezer, "Bizimle baya ilgilendiler. Bizim sorunlarımızı çözeceklerine dair söz verdiler, Meclis gündemine getireceklerini... Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 'Sokak toplayıcılarını mağdur etmeyeceğiz' sözünü verdi. İnşallah öyle olur. Bunun beklentisi içerisindeyiz." şeklinde konuştu.

"ÇOCUKLARIMIN GELECEĞİ BENİMKİ GİBİ OLMASIN"

Sokakta kağıt toplama işinin elinden alınmasından endişe ettiğini dile getiren Gezer, "Bu durum beni çok düşündürüyor. Bundan sonra ne iş yapabilirim diye kara kara düşünüyorum. Yapacak bir şey yok. Allah büyüktür. Onların geleceğinin benimki gibi olmamasını istiyorum. Onların okuyup benden daha iyi yerlere, daha iyi seviyelere gelmesini istiyorum. Bunun çabası içindeyim. İnşallah olur." temennisiyle sözlerini tamamladı. CİHAN