Uzman Psikolog Gamze Eser, çocuklarla iletişim kurarken kullanılan cümlelerde özen gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Çocuklarla kolay iletişim kurulabileceğini belirten Eser, "Onları uyarırken hep olumlu sözcükler kullanmaya özen gösterirseniz sizi anladıklarını ve uyarılarınızı dikkate aldıklarını fark edeceksiniz." dedi.
Uzman Psikolog Gamze Eser, gelişmekte olan çocuğun fiziksel yeteneklerini geliştirmek ve enerjisini boşaltmak için hareket etmesi, koşması, zıplamasının doğal ve gerekli olduğunun altını çizdi. Ancak, bedenine henüz tam olarak hakim olamadığı için sakarlık yapmasının kendisine veya çevresine istemeden de olsa zarar vermesinin mümkün olabileceğini ifade eden Eser, çocuklarla iletişimde kelimelerin sihirli gücüne dikkat çekti.
Yazılı veya sözlü dil kullanımının bireylerin yaşamını önemli ölçüde etkileyen bir güce sahip olduğunu kaydeden Eser, sözcükleri iyi kullanan, hitabet yeteneği gelişmiş bireylerin toplumsal yaşamda başarılı olduğunu söyledi. Eser, şu uyarılarda bulundu: "Çocuklarımızla iletişim kurarken de kullandığımız kelimeleri onların nasıl algıladıklarına bakmaksızın sarf ederiz. Yaramazlık yapan çocuğa; 'koşma, atlama, yaramazlık yapma, vurma, etme' diyerek engel olmaya çalışırız ama durum değişmez, çocuk yine bildiğini okur. Elbette gelişmekte olan çocuğun fiziksel yeteneklerini geliştirmek ve enerjisini boşaltmak için hareket etmesi, koşması, zıplaması doğaldır ve gereklidir. Ancak, bedenine henüz tam olarak hâkim olamadığı için sakarlık yapması, kendisine veya çevresine istemeden de olsa zarar vermesi de mümkündür."
'KOŞMA' YERİNE 'YAVAŞ YÜRÜ', 'DÜŞME' YERİNE 'DİKKATLİ OL'
Çocuklar 'me, ma' gibi olumsuzluk anlamı veren takıları duymama, anlamama eğilimi gösterdiklerini vurgulayan Eser, "Şöyle ki; 'yapma' denildiğine bunu 'yap', 'koşma' denildiğinde 'koş' olarak algılarlar. İletişimciler bunun farkında oldukları için daha çok olumlu kalıpları kullanırlar; 'koşma' yerine 'yavaş yürü', 'düşme' yerine 'dikkatli ol' demeyi tercih ederler." dedi.
Çocukla iletişim kurarken kolay bir biçimde istenilenin kolayca iletilebileceğini belirten Eser, "Onları uyarırken hep olumlu sözcükler kullanmaya özen gösterirseniz sizi anladıklarını ve uyarılarınızı dikkate aldıklarını fark edeceksiniz." önerisinde bulundu.
Ebeveyn tarafından söylenilen 'sen resim yapmayı beceremiyorsun', 'senin kafan matematiğe basmıyor' gibi cümleler sarf edilirse, çocuk bu iletileri içselleştirecek ve yaşamı boyunca 'ben resim yapamam, benim matematik zekam yoktur' inancını geliştireceğini söyleyen Eser, "Çocuklar bize güvenir ve ağzımızdan çıkan her söz onları etkiler. 30 yaşına gelmiş ve okuma yazmayı öğrenememiş bir kişiyle çalışan psikologlar sorunun kökeninin ilkokul birinci sınıftaki öğretmenin "senden bir şey olmaz, ne okuyabilirsin ne de yazabilirsin" demesinden kaynaklandığını ve bu olumsuz yönlendirmenin etkisinin 23 yıl devam ettiğini fark etmişler." diye konuştu.
CİHAN