Antalya'da düzenlenen 5. Metabolik Sendrom Sempozyumuna katılan Prof. Dr. Selim Kurtoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, çocuk ve ergenlerde sağlıksız beslenme ve durağan yaşam biçiminin etkisiyle obezite görülme sıklığının arttığını belirtti. Çocukların çok sevdiği cipsin obezite açısından büyük risk olduğunu kaydeden Kurtoğlu, ''Cips yiyen bir çocuğun yılda 9 kilogram yağ aldığı hesaplanmış. Bu çok önemli bir rakam'' dedi. Çocuklardaki şişmanlıkla birlikte önemli sorunların ortaya çıkmaya başladığını vurgulayan Kurtoğlu, özellikle kız çocuklarında yağ dokusunun artışıyla birlikte leptin denilen bir hormonun salgılandığını, leptinin de buluğ çağını başlatıcı etkisi olduğunu kaydetti. Kurtoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Şu anda endokrin laboratuvarları 6, 7, 8 yaşındaki kız çocuklarıyla dolu. Nedeni erken buluğ. Şu anda ABD ve Avrupa'daki hastalık Türkiye'ye de aynen yansıdı. Eskiden yılda 1-2 hasta görürken, artık haftada 5-6 hastaya tedavi vermek durumundayız. Şişmanlık ve hareketsizliğin getirdiği çok önemli bir nokta, özellikle kız çocuklarında erken buluğ çağı. 7 yaşında göğüsleri gelişmiş, adet görmüş kızlarımız var.'' -ÇOCUKLARDA OBEZİTE- Anne sütünün önemine de işaret eden Kurtoğlu, ''Anne sütü 6 ay tek başına verilmeli. Bu çok önemli. Eğer anne sütü yerine mama ve benzeri gıdalara erken başlanırsa, o çocuklarda şişmanlık görülme riski oldukça yüksek oluyor'' dedi. Çocukların yaşam biçimlerinin de obezite üzerinde etkili olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kurtoğlu, Amerikan Pediatri Akademisi'nin 2 yaşın altındaki çocuklara televizyon seyrettirilmemesi uyarısında bulunduğunu kaydetti. Çocukların günde 2 saatten fazla televizyon, bilgisayar veya benzeri oyunlarla meşgul olmaması gerektiğini belirterek, ''Çocukların yatak odalarından da bilgisayar ve televizyonların kaldırılması gerekiyor'' diye konuştu. Selim Kurtoğlu, çocukların günlük uyku saatlerinin de obezite ile bağlantısına işaret etti. Kurtoğlu, ''Eğer çocuklar 8 saatten daha az uyurlarsa, 10 saat uyku uyuyan çocuğa göre obezite riski 1,82 kat artıyor. Çünkü uyumayan çocuk atıştırıyor, televizyon seyrediyor veya iştah mekanizmaları bozuluyor'' dedi. Prof. Dr. Kurtoğlu, çocukların günde en az yarım saat egzersiz yapmaları gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: ''Çocuklar şehirleşmeyle birlikte evinden asansörle iniyor, oradan servise binip okula gidiyor. Okulda ders dinliyor, kantinde ayakta atıştırıyor. Sonra servise binip eve geliyor, asansörle daireye çıkıyor, bilgisayarın başına oturuyor. Çocukların günde en az yarım saat egzersiz yapması lazım. Bu toplumsal bir sorun. Özellikle büyük şehirlerde çocukların egzersiz yapabileceği alanlar oluşturulmalı. Bunda belediyelere görev düşüyor. Belediyelerin park alanları, bisiklet yolları yapması lazım. Ama ne yazık ki rant kafasıyla yürüyoruz. Şehircilik anlayışımızın da değişmesi lazım. Yeşil alanların, spor alanlarının, çocukların koşup oynayacağı alanların artırılması lazım. Bu da belediyelerin görevi.'' Çocuk Endokrin Derneği olarak Milli Eğitim Bakanlığına müracaat ettiklerini ve okul kantinlerinde ayakta atıştırma tarzından mutfak tarzına geçilmesini, kolalı içeceklerin yerine süt ve ayran satışı yapılmasını istediklerini anlatan Kurtoğlu, bu konuda sonuç aldıklarını ve Milli Eğitim Bakanlığının yayınladığı genelgeyle taleplerini uygulamaya geçirdiğini kaydetti.