12 Haziran Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü sebebiyle bir açıklama yapan Usluer, 4+4+4 eğitim modeli ile çocuk işçiliğinin devlet eliyle desteklendiğini savundu. Türkiye’nin 12 Haziran Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü’ne çocuk işçiliği ile mücadelede görevlerini yerine getiremeyen bir partinin iktidarı altında girdiğini söyleyen Usluer, AKP hükümetleri döneminde eğitimde 4+4+4 değişikliğinin yapılması ile çocuklar için ‘hem oku hem de çalış’ döneminin başladığını belirtti.
Usluer, 2012’de yasalaşan 4+4+4 eğitim yasası ile çocuk işçiliğinin yaygınlaşma yaşının 13’e düşürüldüğüne dikkat çekerek, hükümetin esneklik adı altında evden ve uzaktan çalışmayı yasal hale getirme çabalarının, ev içinde çalışan 8 milyon çocuğu doğrudan ilgilendirdiğini vurguladı. Usluer, okula devam ederken çalışan çocukların sayısının 2006-2012 yılları arasında yüzde 64 oranında artarak, 272 binden 445 bine yükseldiğini ifade etti.
Türkiye’deki çocuk işçiliği sorununun, sayıları bir buçuk milyona yakın Suriyeli çocuk ile giderek daha da büyüdüğüne dikkat çeken Usluer, “Sokakta dilenen, bir şeyler satmaya çalışan Suriyeli çocuklar kent yaşamımızın hemen her yerinde karşımıza çıkarken, yüksek sayıda Suriyeli çocuk da kaçak atölyelerde gözden uzak bir şekilde son derece düşük ücretlerle çalıştırılmaktadır” dedi.
Çocuk işçiliğinin, insani gelişim açısından önemli bir sorun olduğunun altını çizen Usluer, “Çalışan çocuk demek, aynı zamanda eğitim hakkından yoksun bırakılan çocuk demektir. Bugün dünyada her 5 çocuktan birinin çalışmak zorunda olduğunu biliyoruz. Çocuk işçiliği çocukları sağlıklı bir çevre ve temel özgürlüklerden uzaklaştırmakta, çocuğun sosyal, kültürel, duygusal ve eğitsel gelişimine zarar vermektedir” ifadelerini kullandı.
Çocuk işçiliğinin ve çocuk istismarının ortadan kaldırılması için dünyanın pek çok yerinde projeler yürütüldüğünü ancak çözüm noktasında çok başarılı olunamadığını belirten Usluer, “Çocuk işçi demek, ücretsiz işçi ya da ucuz işgücü demektir. Çocuk işgücü demek çocuk emeğinin sömürülmesi, çocuk iş kazaları demektir. Ülkelere arasında çocuk işçiliği oranlarını etkileyen en önemli faktörler yoksulluk ve eğitim sistemleridir” diye konuştu.
Usluer, önümüzdeki haftalarda TBMM’ye gelecek olan yeni torba yasa ile ‘çıraklık ve mesleki teknik eğitim’de değişiklikler yapılacağını, 4+4+4 eğitim sisteminin son 4’lük kısmının yok edilerek, çıraklık eğitiminin ‘4’ ile eş hale getirilme çabalarının, çocukları zorunlu örgün eğitimden uzaklaştıracağını kaydetti. Usluer, tasarıda öngörülen değişiklilerin hem açık lise kavramını genişleteceğini hem de çıraklık yaşını daha aşağı seviyelere çekerek çocuk işçiliğini yaygınlaştıracağını belirtti.
Çocuk sömürüsüne son vermek için CHP’nin mücadele etmeye devam edeceğini vurgulayan Usluer, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak, biz çocuklarımızın bugününü ve geleceğini korumak için AKP’nin yanlış politikalarıyla mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu mücadelede kazanan bizim geleceğimiz yani çocuklarımız olacaktır.” diye konuştu.
