Adana'da cinsel istismar mağduru çocuklar için yürütülen 'Çocuk Dostu Adalet Gözlemevi Projesi' kapsamında bir araya gelen uzmanlar, güç birliği oluşturdu.
Toplantıda konuşan Adana Cumhuriyet Başsavcı Vekili Cumali Tülü, çocuk ceza hukukunda uygulanan yaptırımın amacının bastırma, korkutma, ödetme veya toplumu bu failden korumak değil, sadece eğitim ve toplumu yeniden kazandırma olması gerektiğine dikkat çekti.
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Mağdur Hakları Daire Başkanlığı ve UNICEF Türkiye'nin desteği ile Uluslararası Çocuk Merkezi'nce (UÇM) yürütülen, 'Türkiye'de Cinsel İstismar ve Sömürü Mağduru Çocuklar İçin Çocuk Dostu Adalet Gözlemevi Projesi' kapsamında Adana'da düzenlenen eğitim toplantıları son buldu. İbis Otel'de 4 gün süren organizasyonda, adalet sisteminde cinsel istismar ve sömürü mağduru çocuklarla çalışan hakim, savcı, avukat, psikolog, sosyal çalışmacı ve polis memurlarının mesleki ihtiyaçlarına yönelik eğitimler verildi. Programda, 'Çocuk Dostu Adalet' sisteminin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için oluşturulan güç birliğine ilişkin önemli adımlar atıldı.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Çocuk Suçları Soruşturma Bürosundan Sorumlu Başsavcı Vekili Cumali Tülü de etkinlikte 'Çocuk Adalet Sistemi' konulu bir sunum yaptı. Çocuk ceza hukukunda önemli olanın 'çocuğun işlediği fiil' değil, çocuğun geniş kapsamlı olarak irdelenmesi gereken 'kişilik yapısı' olduğunu dile getiren Tülü, şunları kaydetti: "Çocuk ceza hukukunun erişmek istediği nihai amaç, çocuk failin toplumsal davranış kurallarına uygun bir davranış biçimi içine girmesini sağlamaktır. Bu nedenle öğrenme ile ilgili bilim dalı olan pedagoji ve sosyalleşme açısından failin eksik olan yönlerinin giderilmesi gerekir. 'Eğitici ceza hukuku' olan çocuk ceza hukukunda, suça itilen her çocuğu topluma yeniden kazandırmak için uygulanacak olan yaptırımlar, hukuk devleti ilkelerine uygun olmalı ve temel hak ve özgürlükler göz önünde bulundurulmalıdır. Çocuk ceza hukukunda uygulanan yaptırımın amacı, bastırma, korkutma, ödetme veya toplumu bu failden korumak olmayıp sadece eğitim ve toplumu yeniden kazandırma olmalıdır."
Sunumunda mağdur çocuklara geniş yer ayıran Cumali Tülü, adalet sistemi içerisinde çalışan herkesin, çocukların suça tanıklık ettikleri veya mağduru oldukları durumlarda onların korunma ihtiyaçlarını hemen fark edecek ve ona uygun müdaheleleri gecikmeksizin hayata geçirecek bir duyarlılık ve beceriye sahip olması gerektiğini vurguladı.
İkincil mağduriyetlere sebebiyet verilmemesi gerektiğine dikkat çeken Tülü, mağdur çocukların adalet sisteminden beklentilerinin karşılanmasını istedi. Tülü, konuşmasına şöyle devam etti: "Bir suç mağduru çocuğun en önemli beklentisi, ceza adalet sistemindeki görevliler tarafından dinlenilmek, işitilmektir. Ayrıca saygı gösterilmesini ve adalet sistemindeki aşamalarda her türlü fiziksel ve sözlü saldırıdan korunmak ister. Bu itibarla, çocuklar ile ilgili adli ve idari işlemlerin gizlilik içerisinde yürütülmesi, çocuğun damgalanmaması çok önemlidir. Mağdur, bir çocuk olduğunda, onun beklentilerinin ve ihtiyaçlarının dikkate alınması daha da önem kazanır. Unutulmalıdır ilk adalet sisteminin var oluş nedeni mağduriyettir. Bu gerçeği hiç bir zaman gözden uzak tutmamak gerekir." CİHAN