Mağdur ailelerin avukatı olarak davaya katılan Diyarbakır Baro Başkan Yardımcısı Ahmet Özmen, Cizre Jitem davasından yargılanan emekli Albay Cemal Temizöz'ün de bulunduğu 8 sanık hakkında beraat kararı verilmesine tepki gösterdi. Avukat Özmen, "Bu yargılama formaliteden, gönülsüz bir yargılamadır." dedi.
Diyarbakır'dan Eskişehir'e alınan, Cizre'de 1993-96 yılları arasında meydana gelen faile meçhul cinayetler davasının 48. duruşmasında tüm sanıklar için beraat kararı çıktı. Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 12 saat süren dava sonunda mahkeme, tutuksuz sanıklar emekli Albay Cemal Temizöz, Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atağ, Tamer Atag, Kukel Atag, cezaevinde yatarken PKK itirafçısı olan Abdülhakim Güven, Adem Yakın, Hıdır Altug ve Astsubay Burhanettin Kıyak hakkında, tüm suçlardan ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.
Duruşma sonrası mağdur aileleri ve avukatları mahkemenin kararına tepki gösterdi. Aileler adliye önünde öldürülen yakınlarının fotoğraflarını ellerinde taşıyarak, "Katil devlet hesap verecek' şeklinde slogan atıp, kararı protesto etti.
Mağdur aileler adına açıklama yapan Diyarbakır Baro Başkan Yardımcısı Ahmet Özmen, bugünün Türkiye'nin karanlık geçmişi ile yüzleşmesi için kara bir gün olduğunu söyledi. Avukat Özmen, faili meçhul cinayetler olarak adlandırılan 90 yıllarda kamu görevlileri tarafından işlenen cinayetlere ilişkin en kapsamlı dava olan ve kamuoyunda 'Temizöz ve arkadaşları davası' olarak bilinen dava da, mahkeme heyetinin tüm sanıklara yargılanmış oldukları tüm suçlardan beraat kararı verdiğini kaydetti.
'JİTEM PLANLI BİR DEVLET YAPILANMASIDIR'
Mahkemenin bununla da yetinmediğini aktaran Avukat Özmen, davanın sanıklarından Kamil Atağ'ın kardeşi Mehmet Nuri Binzet'in vermiş olduğu tanık beyanları için dosyanın kesinleşmesini beklemeden yalan tanıklıktan hakkından suç duyurusunda bulunmasına karar verdiğini belirtti. Faili meçhul cinayetlerin planlı, sistematik bir şekilde bir devlet politikası olarak işlenmiş ve uygulanmaya konulduğunu belirten Avukat Özmen, şöyle dedi: "Eğer bu sistematik ve planlı, bir devlet politikası olmamış olsaydı. İstanbul'dan Van'a, Şemdinli'den Kocaeli'ye kadar Türkiye'nin birçok ili kapsayacak şekilde faili meçhul cinayetler yaşanması mümkün olmazdı."
'BUNLAR JİTEM'İN CİZRE TEŞKİLATIDIR'
"Biz Jitem gerçeğini biliyoruz. Bu gün duruşmada Jitem gerçeğini ve varlığını ispat eden bir çok veri, bir çok beyanda bulunuldu." diyen Avukat Özmen, "Bu gün yargılanan sanıklara adi, çıkar amaçlı suç örgütü olarak nitelemek mümkün değil. Jitem yapılanmasının Cizre teşkilatıdır, Cizre birimidir. Devlet politikasının bir ayağı ise bu ağır suçları, cinayetleri işlemiş olan Jitem mensuplarının cezasızlık zırhıyla korunuyor olmasıdır. 20 yılı aşkın süredir, cezasızlık zırhı adı altında bu kamu görevlileri bu diğer sanıklar korundular ve bugün de korunuyorlar." diye konuştu.
'BU YARGILAMA FORMALİTEDEN, GÖNÜLSÜZ YARGILAMADIR'
Yapılan yargılamanın bir formalite olduğunu iddia eden avukat Özmen, şöyle konuştu: "Yapılan yargılama maalesef formen, şekli bir yargılamadır. Gönülsüz bir yargılamadır. Abiyane tabirle dostlar alışverişte görsün yargılamasıdır. Faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması noktasında, gerekli adımlar atılmamıştır. Tekrar ediyorum, cezasızlık zırhı bir devlet politikası olmuş."
'CEMAL TEMİZÖZ GİBİLER BU İNSANLARI BİRBİRİNE DÜŞMAN ETTİ, ÜLKEYİ MAHVETTİ'
Mağdur ailelerden Abid Özmen ise Türkiye'de adalet denen bir sistemin olmadığını savundu. Özmen, şöyle devam etti: "Adalet denilen bir şey yok artık. Eskiden bu dava açıldığı zaman içimize bir umut düşmüştü. 'Yeni bir oluşum olacak, yeni bir adalet gelecek, işte bu insanlar yargılanıyor.' diye. Gün gittikçe zaten umutlarımızın sonuna geldiğini gördük. Şimdi Cemal Temizöz çıktığına göre, bir kahraman gibi etrafında herkes resimler çekiyor. Sanki iyi bir şey yapmış. Cemal Temizöz gibiler bu ülkeyi mahvetti. Bu insanları birbirine düşman yaptı."
CİHAN