Şırnak'ın Cizre ilçesinde 8 gün süren sokağa çıkma yasağı bu sabah saat 07.00'de kaldırıldı. Kente giriş çıkışlara izin verilmesinin ardından Cizre'ndeki acı tablo gün yüzüne çıktı. Çatışmaların yoğunlaştığı mahallelerin adeta savaş alanına döndüğü görüldü. Cizrelilerin ilk işi ölü ve yaralıları hastaneye götürmek oldu. Hayatını kaybeden 22 kişi için şehrin farklı noktalarında taziyeler kuruldu. Cizreliler özellikle 12 yaşındaki Cemile Çağırga ve Edin ailesinin evlerine akın etti.

Kapısının önünde oynarken keskin nişancıların hedefi olan ve dışarı çıkamadıkları için cenazesi 2 gün buzdolabında saklanan Cemile için bütün Cizre gözyaşı döktü. Başsağlığı dileklerini kabul eden acılı baba Ramazan Çağırga, 5 gün önce öldürülen kızını hala toprağa veremediğini söyledi. 1990'lı yıllarda da devlet baskısı gördüklerini ancak bugünkü gibi bir durumla karşılaşmadıklarını anlatan Çağırga, "Hepimiz Müslümanız; Allah aşkına insanın evladının cesedini buzdolabına koyması, toprağa verememesi ne demektir bilir misiniz? Ben evladımı kaybettim ama en çok Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açıklamalarına üzüldüm. 'Hiç kimse ölmedi, bütün ihtiyaçları karşılıyoruz.' deyince kendimi hakarete uğramış hissettim. Biz insan değil miyiz, benim kızım can değil mi? Benim 12 yaşındaki kızım terörist mi?" dedi.

Oturdukları sokakta hiç çatışma yaşanmadığını anlatan Ramazan Çağırga, yukarıdaki okulun çatısına çıkan bir keskin nişancının kasıtlı olarak kendilerine ateş açtığını savundu. Kapı ve duvardaki kurşun izlerini gösteren acılı baba, kapının önünde oynarken vurulan kızının olay yerinde hayatını kaybettiğini söyledi. Ambulans gelmediği için çocuğunu hastaneye götüremediğini, keskin nişancılar yüzünden kafalarını dışarıya çıkaramadıklarını belirten Çağırga, sıcak hava sebebiyle cesedin kokmaması için buzdolabından başka çare kalmadığını vurguladı. Çağırga, Cemile'nin cansız bedenini vefat ettikten ancak 2 gün sonra milletvekillerinin devreye girmesi üzerine Şırnak Devlet Hastanesi morguna götürebildiklerini vurguladı. Çağırga, sokağa çıkma yasağı kalkar kalkmaz da cesedi koydukları buzdolabını akrabalarının evine gönderdiğini söyledi. Acılı baba, "Bakmaya dayanamıyordum." dedi.

EDİN AİLESİNİN ACISI YÜREK DAĞLADI

Nur Mahallesi'nde kurulan taziyelerden en hüzün yüklü olanı Edin ailesine ait. Akrabalarının evinden kendi evlerine dönerken keskin nişancıların hedefi olan kayınvalide ve gelini için adeta gözyaşları sel oldu. Gelin Zeynep Taşkın (18) ve kayınvalidesi Maşallah Edin'in (37) taziyesi için adeta bütün Cizre Cudi Mahallesi'ne akın etti. Eşi Maşallah Edin'i kaybetmenin üzüntüsünü yaşayan Eşref Edin, bir yandan da oğlunu teselli etmeye çalıştı. Edin, şöyle konuştu: "Ben Irak'ta şoförlük yapıyorum. Cep telefonları çalışmadığı için o gün eşim ve gelinim bir akrabamızın evine gidip onların ev telefonlarından beni aradılar. Birbirimize hal hatır sorduk. Sonra eve dönerken tam kapının önünde keskin nişancı onlara ateş etmiş. Önce gelinim vurulmuş. 6 aylık bebeği de kucağındaydı. Sonra onları kurtarmak için öne fırlayan eşimi vurmuş. Kafalarına isabet eden kurşunlarla vefat etmişler. Bebeği de aralarına alıp korumuşlar. Bizim sokakta hiç çatışma falan yoktu. Niye eşime ve gelinime ateş ettiler? Kadınlardan, çocuklardan ne istediniz?"

Hem kendi çocuklarının hem de torunlarının yetim kaldığını belirten acılı eş, "Kaderdir biliyorum ama keşke hiç olmazsa bu yetimler için birisi kalsaydı." diyerek çaresizliğini ifade etti.
CİHAN