Beklenen oldu, müfteri şahıs herhangi bir ispat getiremediği iddiasıyla ilgili hedef saptırma, çarpıtma vb yolları seçti.
Ahmet Hakan da bugün köşesinden kendisine seslenerek, iffetli bir kadına iftira atan bu kişinin, yeryüzünün en şerefsiz, en alçak ve en haysiyetsiz kişisi olduğunu ilan etti.
Buraya kadar her şey normal. Ve beklendiği gibi... Ancak yazıda oldukça sorunlu bir yer var. Yeryüzünün en şerefsiz, en alçak ve haysiyetsiz kişisi ilan ettiği kişiye seslenen A.Hakan, bu cümlelerine dayanak olarak karşı tarafın ortaya attığı -ve belki de bu kadar büyüyeceğini kendisinin de tahmin etmediği- iddialara herhangi bir delil ve ispat getirememesini gösteriyor. Ancak yazar benzer bir iddiayı, kendisi de muhtemelen hizmete atış serbestliği yaşanan günümüzün rehavetine kapılarak fütursuzca ortaya şu cümlelerle atıyor:
''Ey Latif Erdoğan denilen şahıs! 'Cemaat' denen yapı ahlaksız dinlemeler ve izlemeler yapmayacak, bu konulardan uzak duracak bir yapı değildir. Bunu biliyoruz. Ancak cemaat denilen yapının böyle olması...''
Bu cümleler gerçekten şok edici... Karşı tarafı delilsiz, bilgisiz, ciddiyetsizlikle suçlayıp şerefsiz, alçak ve haysiyetsiz ilan eden Hürriyet yazarı aynı metodu takip etmekten hiç de geri kalmıyor. Bir müfteriye yüklenirken kendisi de aynı duruma düştüğünü göremiyor.
Şimdi kendisine şöyle seslenenler yanlış davranmamaktadır:
''Ey Ahmet Hakan denilen şahıs! Milyonlarca seveni olan ve senin bal gibi hizmet hareketini kast ettiğin anlaşılan, BUNU BİLİYORUZ diyerek kesin konuştuğun iftiranı delillerle, ispatlarla açıklamazsan, yerin, kendisini yeryüzünün en alçak, en şerefsiz, en haysiyetsiz insanı ilan ettiğin Latif Erdoğan gibi bir müfterinin yanıdır''
SAMANYOLUHABER.COM