Çin'de Ağustos 2015'te kaybolduktan sonra geçen ayki duruşmasına kadar kendisinden haber alınamayan insan hakları avukatı Wang Quanzhang'a devlet iktidarını yıkmaya çalışmak suçundan dört yıl altı ay hapis cezası verildi. Tianjin kentindeki mahkeme, 42 yaşındaki avukatın siyasi haklarının da beş yıllığına elinden alınmasına karar verdi.
Polise yönelik işkence suçlamaları ya da yasaklı dini hareket Falun Gong'un mensuplarının savunulması gibi hassas durumları içeren davalara bakan Wang, Çin'de 200'den fazla insan hakları aktivisti ve avukatın tutuklandığı "709" operasyonlarının başlamasının ardından kaybolmuştu. 9 Temmuz 2015'te başladığı için bu şekilde adlandırılan operasyonlar kapsamında gözaltına alındığı anlaşılan Wang, geçen ay kapalı kapılar ardındaki bir duruşmada hâkim karşısına çıkmıştı.
Hakkında 2017 yılında hazırlanan iddianamede, "ülkeye sızan Çin karşıtı güçlerin uzun süredir etkisinde olduğu" belirtilen Wang, yurt dışındaki gruplardan eğitim ve para almakla suçlanıyordu.
İnsan Hakları İzleme örgütünün Hong Kong'daki araştırmacısı Wang Yaqiu, Çin kanunlarına göre, Wang'ın cezaevinde geçirdiği sürenin, mahkemenin verdiği hapis cezasından düşülmesi gerektiğini, bu nedenle Çinli avukatın 4,5 yıldan önce çıkabileceğini söyledi.
Eşi protesto için saçlarını kazıtmıştı
Hapiste olduğu sürenin büyük bölümünde ailesi, Wang'ın hayatta olup olmadığını dahi bilmiyordu. Avukatları ya da ailesiyle görüştürülmeyen Wang'ın 26 Aralık'taki duruşmasından bir gün önce, eşi Li Wenzu herhangi bir resmi karar olmaksızın ev hapsine alındı.
Bu yüzden eşinin duruşmasına katılamayan Li, mahkemenin verdiği hapis cezasının ardından sosyal medyada yaptığı paylaşımda, Wang'ın masum olduğunu belirtti. Li, eşinin yaptığı tüm tercihlere saygı duyup destek verdiğini söyleyerek, "Wang Quanzhang'ın haklarını savunmaya devam edeceğim" dedi.
Li'nin, geçen Nisan ayında başkent Pekin'den Wang'ın tutulduğu gözaltı merkezinin bulunduğu Tianjin'e yürüme girişimi güvenlik güçlerince engellenmişti. Li, geçen ay ise eşleri "709" operasyonlarında gözaltına alınan üç kadınla birlikte saçlarını kazıtarak Çin makamlarını protesto etmişti.