O dönem on binlerce kişiye bulaştığı tahmin edilen AIDS'e yönelik açıklamaları Çin hükümetini kızdırınca Gao, Amerika Birleşik Devletleri'nde sürgün hayatı yaşamaya başlamıştı.
Gao'nun yasal vekaletnamesine sahip olan ve bazı işlerini yürüten Columbia Üniversitesi profesörü Andrew J. Nathan, Gao Yaojie'nin pazar günü öldüğünü doğruladı.
Gao, özellikle Çin'in orta kesimindeki Henan eyaletinde binlerce kişiye HIV virüsü bulaşmasına neden olan kan satma sistemine ilişkin açıklamalarıyla Çin'in en tanınmış AIDS aktivisti haline geldi.
Gao'nun araştırmaları daha sonra, 2000'li yıllarda AIDS kriziyle boğuşmak zorunda kalan Çin hükümeti tarafından bir ölçüde kabul edildi.
Çalışmaları uluslararası kuruluşlar ve yetkililer tarafından da takdir gördü. Gao 2009 yılında ABD'ye taşındı ve burada deneyimleri hakkında konuşmalar yapmaya ve kitaplar yazmaya başladı.
Gao daha önce verdiği bir röportajda, hükümet baskısına dayandığını ve işinde ısrarcı olduğunu belirterek "Herkesin kendi halkına yardım etme sorumluluğu var. Bir doktor olarak benim işim bu. Bu yüzden buna değer." şeklinde konuşmuştu.
Ev ev gezerek AIDS salgınını tespit etti
Günlerini uzak köylerdeki hastaları tedavi etmek için yollarda geçiren gezici bir jinekolog olan Gao, ilk HIV hastasıyla 1996 yılında tanıştı. Bu hasta, bir ameliyat sırasında yapılan kan nakli nedeniyle enfekte olmuş bir kadındı.
Gao'ya göre, yerel kan bankası operatörleri genellikle kirli iğneler kullanıyor ve çiftçilerden değerli plazmayı aldıktan sonra, kalan kanı gelecekteki nakiller için bir havuzda biriktiriyordu.
Gao o dönemde insanların evlerine giderek krizi araştırdı. Bazen ebeveynlerin AIDS'ten öldüğü ve çocukların geride bırakıldığı yıkıcı durumlarla karşılaşıyordu.
Bazı tahminlere göre, o dönemdeki HIV enfeksiyonlarının sayısı on binlerle ifade edilse de, hükümet krizi gizlemeye çalıştığı için ulusal bir araştırma yapılmadı.
AIDS salgını hakkında yüksek sesle konuşmaya başlayan Gao, yerel medyanın ilgisini çekmeyi başarmıştı ancak bu durum, kan bankalarını destekleyen yerel hükümetleri kızdırdı.
Yetkililer defalarca, çalışmalarından dolayı ödüllendirildiği ülkelere seyahat etmesini engellemeye çalıştı.
