Çin'in 1 Ocak 2016'dan itibaren yürürlüğü giren ilk terörle mücadele yasası, insan hakları konusu ve teknoloji şirketlerinde endişeye neden oldu.
12. Çin Ulusal Halk Meclisi Daimi Komitesi Pekin'de 28 Aralık 2015'teki 18. toplantısında ilk terörle mücadele yasasını onaylamıştı. Yasa 1 Ocak 2016'dan itibaren yürürlüğü girdi. Yeni yasa, güvenlik güçleri arasındaki yönetim, istihbarat paylaşımı, siber güvenlik, ulaşım ve sınır kontrol tedbirleri gibi geniş bir alanı kapsıyor. Çin medyasına göre, ülke artan terör tehdidiyle de karşı karşıya bulunuyor ve bu durum, Çin'in istikrar ve güvenliği ile ekonomik gelişim ve etnik birlik için büyük bir tehdit durumunda. Çinli yetkililer, ülkenin özellikle Şincan (Xinjiang) Uygur Özerk Bölgesi'nde artan bir tehditle karşı karşıya olduğunu savunuyor.
Çinli yetkililer, 2 Mart 2014 Kunming şehrindeki tren istasyonunda meydana gelen bıçaklı saldırıda 29 kişinin ölmesi ve 130 kilinin yaralanmasının ardından terörle mücadele yasasının aciliyetine dikkat çekmişti.
Daha önce ceza hukuku, acil durum yasası ve ceza muhakeme usulü çerçevesinde ele alınan terör konusu, artık tek başına ayrı bir zemine oturtuldu.
TERÖRLE MÜCADELE ŞEFİ ATANDI
Çin devlet medyasına göre, ülkenin ilk terörle mücadele şefliğine Liu Yuejin getirildi. Daha önce Kamu Güvenliği Bakanlığı'nda bir asistan bakanı olarak görev ve 1980'lerden beri ülkenin uyuşturucu karşıtı çabaları üzerinde çalışmıştı.
Diğer yandan, yeni yasayla ülkenin belli bölgelerine kaynak aktarımının sağlanacağı belirtilirken, ordu, ulusal güvenlik ve kamu güvenliği bünyesinde bu alanda hizmet verecek profesyonel ekiplerin oluşturulacağı da bildirildi.
Yeni yasaya göre Çin'de terörle mücadelede tek bir organ olacak ve ülkenin Kamu Güvenliği Bakanlığı "terörist faaliyetleri ve personelin belirlenmesi sorumlu olacak ve ülke çapında anti-terör çalışmalarını koordine edecek. Yasa, en azından şehir düzeyindeki yönetimlere bağlı terörle mücadele kurumların kurulmasını da içeriyor. Yasaya göre ayrıca, teknoloji şirketleri, terör olaylarını önlemek veya terör eylemlerini araştırmak isteyen devlet güvenlik kurumlarına şifreleme anahtarları ile arka kapı erişimini paylaşmayı getiriyor.
BATILI ŞİRKETLER ENDİŞELİ
Tartışmalı olarak da görülen yeni terör yasasında Çin'de faaliyet gösteren teknoloji şirketlerine şifreli bilgiler konusunda yardımcı olmalarını istenirken, başlangıçta planlanan internet servislerine "arka kapı erişimi" (backdoors) yüklemeleri ise istenmiyor. Buna göre, ülkede faaliyet gösteren internet ve telekomünikasyon şirketleri, ilgili birimlerden talep geldiği zaman şifreleme anahtarlarını ve şifreleri devlete sunmak zorunda. Bu durum Batılı teknoloji şirketlerini zorda bırakacak bir durum olarak görülüyor. Ulusal Halk Meclisi yetkilisi Li Shouwei, söz konusu yasa ile ilgili olarak, düzenlemenin şirketlerin normal operasyonlarını etkilemeyeceğini savundu ve çıkardıkları yasayı şirketlerin fikri mülkiyetini ihlâl edecek "arka kapı"ların inşası için kullanmayacaklarını söyledi. Konuşmasında Li, yeni terör yasasının insanların ifade ve inanç özgürlüğüne zarar vermeyeceğini de dile getirirdi ve yaptıklarının, diğer Batılı ülkelerin terörle mücadele için teknoloji firmalarına yaptığıyla basit bir şekilde aynı olduğunu savundu.
BATI ENDİŞELİ
Yeni yasanın sadece ifade özgürlüğü gibi insan hakları ihlalleri değil, aynı zamanda siber hükümlerinin de şirketlere olumsuz etkisinden dolayı Batı tarafından endişeyle karşılandığı belirtiliyor. Batı medyasına göre, ABD Başkanı Barack Obama, internet servislerine "arka kapı erişimi" sağlamanın "tehlikelerinden"ve bu konuda duyduğu "endişelerini"Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'e iletmişti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü de, söz konusu yasaların uluslararası standartlarla uyumlu olmadığını ve yeni kurumlara "muazzam takdir yetkisi" tanıdığı yorumu yaptı.
Washington'da, Çin'in yeni terör yasasının, bankacılık, sigorta kurumları ve bir dizi haksız rekabeti önleyici (anti-tröst) araştırmalarla birlikte yabancı şirketleri hedef alan haksız kanun baskısına denk geldiğini tartışılıyor.
BBC'ye göre, eleştirmenler ise yeni yasanın çok geniş olduğu ve ülkedeki dini azınlıklar ile muhaliflere karşı kullanılabileceğini savunuyor.
Avrupa Birliği'nin Çin'deki ticaret odası da söz konusu yeni yasadaki hukuk dilinin çok genel olduğu eleştirisini getirerek, Avrupalı şirketlerin düzenlemeleri yeterince nasıl uyacaklarının sorun oluşturduğunu bildirdi.
Diğer yandan, Amerika'daki teknoloji şirketlerinin de Çinli yabancı yetkililere şifreleme anahtarları ve veri koruma şifrelerin teslimde temkinli yaklaştıkları kaydedildi.
Tanınmış Çinli muhalif Hu Jia ise twitterda yeni yasaların terörizmden ziyade, terörle mücadele adı kullanılarak, her türlü protestolara, özellikle grup ve cadde protestolarına müdahale edileceğini ileri sürdü. Hu, yasanın, vatandaşları ve gurupları izleyeceği ve ciddi şekilde sınırlayacağı her türlü acil durumları oluşturacağını savundu.
YENİ ÖNLEMLER ARASINDA NELER VAR?
Yeni yasaya göre, ülkede terörle mücadele ajansı ve ulusal istihbarat merkezi kurulacak. Profesyonel bir anti-terör kuvveti oluşturulacak.
Telekomünikasyon ve internet sağlayıcıları "şifre çözme dahil teknik destek ve yardım sağlamak" ve aşırılık konusunda "bilgi yayılmasını önlemek" zorunda. Polis güçleri artık "acil durumlarda" silahlı ve bıçaklı saldırganlarla karşılaştığında doğrudan silah kullanabilecek.
Ordu, yurtdışında terörle mücadele operasyonlarına girişebilecek. Sahte terör olaylarının uydurulması gibi terörist faaliyetlerle ilgili bilgilerin yayılması yasaklandı. Önceden onaylanan haber medyası dışında, hiç kimsenin bir terör saldırısı ya yetkililerin açıklamasını çevrimiçi yada çevrimdışı yapmasına izin verilmeyecek.
"ÇİN ORDUSUNUN YURTDIŞI MİSYONLARINA KATILMASI GEREKİR"
Emekli albay Yue Gang, diğer ülkelerde Çin'i etkileyecek tehditlerin olması durumunda Çin ordusunun, yurtdışı misyonlarına katılması gerektiğini söyledi.
Hong Kong medyasına göre, Singapur Nanyang Teknoloji Üniversitesi Siyaset Şiddet ve Terörizm Araştırmaları Uluslararası Merkezi Başkanı Rohan Gunaratna, Çin'in terör konusunda önemli bir tehdit ile karşı karşıya olduğunu belirtirken, yeni yasanın yükselen tehdit beklentisiyle ve mevcut tehditleri yönetmek için oluşturulduğunu savundu. Gunaratna, Çin'in IŞİD ile askeri müdahaleye katılması, ülke içinde terörle mücadele kapasitesini arttırmasını ve ülkedeki Müslüman toplumla yakın ilişkiler kurması gerektiğini ifade etti.
Öte yandan Rusya, Çin'in ilk terör yasasını desteklediğini bildirmişti.
TERÖRLE MÜCADELE OKULU AÇILIYOR
Öte yandan Çin medyasına göre, ülkenin kuzeyindeki Xian şehrinde bulunan Kuzeybatı Politika ve Hukuk Üniversitesi'nin bünyesinde bir terörle mücadele yüksekokulu kurulacağı kaydedildi.
Söz konusu okulda, lisans, lisansüstü ve doktora öğrencilerine terörle mücadele alanında tam uzmanlaşma adına dersler verilecek. Söz konusu okula ülke genelindeki hukuk öğrencilerinin tercih edileceği ve bu konudaki hazırlıkların sürdüğü kaydedildi. Üniversitenin başkanı Jia Yu, geçen haftaki basın toplantısında, amaçlarının terörizmle mücadelede özel yeteneklerini geliştirmek olduğunu söyledi. Jia, üniversitelerinin, Çin'de terörle mücadele konusundaki ana düşünce grubu (think tank) olmayı amaçladıklarını da kaydetti. Jia ayrıca, üniversitelerindeki araştırmacıların, Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nde bir kaç araştırma yaptıklarını ve bu konudaki görüşlerini Pekin'deki yasama organına sunduklarını da ifade etti. Konuşmasında Jia, terörle mücadele uzmanlarına gelecek beş yıl içinde büyük talep olacağını ve üniversitelerinin bunu stratejik bir fırsat olarak da gördüğünü ifade etti.
CİHAN