DW'den Tuncay Yıldırım'ın haberine göre, Genel olarak HPV, insanlarda cinsel aktivite başladıktan kısa süre sonra bulaşıcı olabiliyor ve anogenital kanserler ile söz konusu bölgenin çevresinde kansere yol açabiliyor. Mevcut HPV aşıları, virüsün ana kapsid proteinine dayanıyor ve virüs benzeri partiküller oluşturarak spesifik antikorlar üretiyor. Ancak bu aşılar, cilt kanserine yol açan HPV türleri için etkili bir koruma sağlamıyor.
Prof. Akgül liderliğindeki araştırma ekibi, doğal bağışıklık sisteminde yer alan bazı reseptörlerini hedefleyerek, bu reseptörlere sahip hücrelerin kendiliğinden bağışıklık sağlayabildiklerini keşfetti. Journal of Investigative Dermatology'de yayımlanan çalışmanın sonucunda beta-HPV virüsleri ile tetiklenen cilt tümörlerini engellemek için deneysel olarak uygulanan tedavi ile tümör oluşumunun tamamen önlenebildiği görüldü.
Çalışma, Alman Kanser Yardımı (Deutsche Krebshilfe) kuruluşu tarafından 440 bin euro ile desteklendi.
"Deri kanseri tedavisi için umut vaat ediyor"
Prof. Akgül konu ile ilgili DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, "Beta-HPV virüsleri, doğumun hemen ardından ilk haftalar içinde insan derisinde yerleşir ve genel nüfusta yaygın olarak bulunur. Normalde bağışıklık sistemi tarafından kontrol altında tutulan bu virüsler, organ nakli veya HIV virüsü ile enfekte olmuş kişilerde bağışıklık sisteminin zayıf olması nedeniyle kontrolsüz olarak çoğalabilir ve deri kanseri oluşumuna yol açabilir" dedi.
Prof. Akgül, organ nakli veya HIV enfeksiyonu gibi durumlarda beta-HPV'lerin bağışıklığın azalmasının da etkisiyle deride kontrolsüzce çoğalabileceğini ve bunun sonucunda siğiller, deri kanseri öncüsü oluşumlar ve beyaz deri kanseri gibi hastalıkların meydana gelebileceğini kaydetti.
DW Türkçe'ye konuşan Prof. Akgül, "Gerçekleştirdiğimiz bu buluş, deri kanserine karşı potansiyel bir aşı adayı olarak büyük umutlar vaat ediyor" ifadesini kullandı. Ancak, bu aşı stratejisinin gerçek koşullarda ne kadar etkili olacağını belirlemek için daha fazla çalışma ve klinik deneyin yapılması gerektiğini ifade eden Prof. Akgül, bu yöntemin deri kanseri tedavisinde yeni bir dönem açabileceğini belirtti.
Almanya'da aşıların insanlara uygulanabilmesi için fareler üzerinde yapılan deneylerin ardından sırasıyla ön klinik ve klinik (Faz 1,2 ve 3) deneylerden geçmesi gerekiyor. Daha sonra ruhsat başvurusu, gözden geçirme ve onay süreci işliyor.