Çiftlik Bank'ın kurucusu Mehmet Aydın mahkemeye sunduğu savunmasında, asıl kendisinin dolandırıldığını ileri sürdü. Aydın, Çiftlik Bank'ı kurarken dönemin Başbakanı ile görüştüğünü de iddia etti. O tarihte Başbakan, Binali Yıldırım'dı.
Halk TV'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, Aydın dilekçesinde şunları yazdı:
"Çiftlik Bank üyeleri içinde her kesimden kişiler vardı. İçinde milletvekilleri, doktorlar, mühendisler, hakimler, savcılar, avukatlar, sayıları binleri bulan asker ve polisler, lisans ve yüksek lisans mezunu on binlerce insan vardı. Benim ağzımdan çıkan her kelimenin doğruluğunu teyit edebilecek imkanı olan, devletin bilgi sistemlerine doğrudan erişim olan insanlar. Ben ise ortaokul mezunu bir insanım. Bu kadar kültürlü, bilgili ve eğitimli, kanunlarımızı benden daha iyi bilen, kanunlarımızda açıkça yasaklanan, katılımcı olmanın bile suç sayıldığı piramit sisteme bunca insanı nasıl dahil etmiş olabilirim?"
Eski kayınpederi Hakan Soysal ve çalışanları tarafından dolandırıldığını öne süren Aydın, şöyle devam etti:
"Tüm işlerimizi yasalara uygun olarak yapmak için büyük özen gösteriyordum. O dönem danışmanlık hizmeti aldığımız birisi hukuk profesörü olmak üzere 12 avukatımız vardı. Faaliyetlerin suç unsuru oluşturmadığını söylüyorlardı. Ancak bilgim olmayan bazı usulsüzlükler ortaya çıktı. Genelde yurtdışında olduğum için vekaletle kayınpederim Soysal'ı üretim ve dağıtımın başına getirdim. Yetkileri kötüye kullanarak, bazı alım satım ve tesislerimizde usulsüzlükler yapmıştır."
Bakanlığın üç ay boyunca şirketi denetlediğini anlatan Aydın, ilk önce reklamların kesildiğini, ardından bankaların çalışmayı sonlandırdığını ifade etti. Sisteme üye kaydını durdurduklarını ifade eden Aydın, parasını çekmek isteyenlere ödeme yaptıklarını savundu. Bakanlığın tüm üyeleri suç duyurusunda bulunmaya yönlendirdiğini ileri süren Aydın, şunları kaydetti:
"Bu tavır yerine mağduriyet yaratmadan ana parasını almayan kişilerin ödemelerini yapmamız istenseydi bunu yapabilecek malvarlığım vardı. Şirketteki hırsızlar yüzünden bakanlık bu fırsatı vermedi. Ve büyük felaketle sonuçlandı."
Dönemin Başbakanı ile görüştüğünü öne süren Aydın, şunları söyledi:
"Henüz küçük bir şarküteri dükkanında faaliyet gösterdiğim dönemde Çiftlik Bank projeme devlet desteği alabilmek için e-devlet üzerinden binlerce projenin tüm detaylarını yazdım. Yurtdışında Çiftlik Bank oyununun bilinirliğini artırıp toplanan dövizle ülke ekonomisine katkıda bulunabileceğimi, tarım ve hayvancılığa katkı sağlayacağımız bir proje olduğunu dönemin başbakanına arz etti. Dolandırma kastım olsaydı devletten uzak durmam gerekirdi. Ben her zaman devletin desteğini istedim. Açılışını yaptığım tesislere yerel yönetimleri ve devlet erkanını davet ettim."
Kimseyi dolandırmadığını, katılımcılara kâr kadar zarar etme ihtimalinin de bulunduğunu söylediğini de öne süren Aydın, mağduriyetleri gidermek için malvarlıkları üzerindeki tedbirin kaldırılmasını istedi.