Dilbilimci Prof. Dr. Claudia Riehl, çok dilli olanların, kavrama, hızlı reaksiyon, dikkat kontrolü gibi en az 10 alanda daha yetenekli olduğunu kaydetti. Diller arasında geçişlerle yapılan beyin jimnastiği ve beyinlerinde oluşan fazla gri hücreler sayesinde çok dillilerin demans hastalığına daha geç yakalandığını belirten Prof. Dr. Riehl, ancak bunun dilin yeterli olarak bilinmesi ve aktif olarak kullanılmasına bağlı olduğuna dikkat çekiyor.
Köln'de düzenlenen, "Temel eğitimde çok dillilik" sempozyumunda çok dillilikle ilgili yapılan 10 ayrı araştırmayı tanıtan dil bilimci Prof. Dr. Claudia Riehl, çok dillilerin tek dillilere göre, hızlı reaksiyon, dil dikkati, kavrama yeteneği gibi en az 10 alanda daha yetenekli olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Claudia Riehl sunumunda ayrı ayrı yetenekler ortaya koyan 10 farklı araştırma sonuçlarını tanıttı. "Çok dillilik normal durum, tek dillilik tedavi edilebilir" sloganı kullanan Riehl, "Aslında biz insanlar çok dil öğrenme ve konuşmaya ayarlanmışız." dedi.
Ardından çok ve tek dillileri karşılaştıran beyin, eğitim ve psikoloji alanlarındaki araştırmaları tanıtan Riehl, tüm bu araştırmaların çok dillilerin daha avantajlı olduğunu ispatladığını vurguladı.
Birinci olarak, olaylar ve kişiler hakkında fikir sahibi olma ile ilgili araştırmadan bahseden Riehl, çok dillilerin bu yeteneğine dikkat çekti.
Riehl, Kanada'da yapılan "İletişim yeterliliği ve dilleri ayırabilme" araştırmasında da çokdillilerin daha yetenekli olduğunun tespit edildiğini kaydetti.
Üçüncü araştırmanın ise "Dikkat kontrolü" ile ilgili yapıldığını belirten Riehl, "Dört ve altı yaş arası çocuklarda yapılan bu araştırmada, aynı elementlerde sorular, örneğin sayıdan renge dönüşünce çok dillilerin dikkat kontrolünde daha başarılı olduğu görüldü. Çünkü çok dilli çocuk diğer dil başlayınca öncekini bloke etmeyi biliyor." dedi.
İtalya'nın Süd Tirol, Ladin bölgesinde yapılmış, "Reaksiyon testi" araştırmasını da aktaran Riehl, "Üç dilin konuşulduğu bu bölgedeki yüzlerce yetişkinin katıldığı araştırmada, çok dillilerin daha iyi reaksiyona sahip olduğu tespit edildi. Çok dilliliğin avantajı ömür boyu sürüyor." dedi.
Beşinci olarak "Dil dikkati" araştırmasını aktaran Riehl, "Elma burnun üzerinde biter." şeklinde dikkat dağıtıcı bir cümlede, tek dillilerin buradaki mantıksızlığı görmesine karşın, çok dillilerin hem bu mantıksızlığı, hem de gramer hatasını görebildiğini kaydetti.
Riehl, "Yani çokdilliler cümlelerin içeriğinin yanı sıra formuna da eş zamanlı konsantre olabiliyor." dedi. "Kreatiflik" araştırmasından da çok dillilerin daha başarılı çıktığını aktaran Riehl, "Beyin araştırmaları ise çok dillilerin sadece beynin dil merkezinde değil, beynin üç farklı alanında daha avantajlı olduğunu ortaya koydu.
Erken yaşta çokdilli olanların beyninde başka dilleri öğrenmede yardımcı olan bir ağın oluştuğu tespit edildi. Üstelik sonradan öğrendiği üçüncü dili konuşurken de beyni daha az yoruluyor." dedi.
ÇOK DİLLİK DEMANS HASTALIĞINI YAKLAŞIK BEŞ YIL GECİKTİRİYOR
Sekizinci araştırmada ise, çok dilliliğin beyinde faydalı gri bölgelerin yoğunlaşmasını sağladığına dikkat çeken Riehl, "Beynimizde gri hücreler ne kadar yoğunsa o kadar avantajlıyız. Dikkat yeteneğimizin artmasıyla direkt ilişkisi var. Yaşlılıktaki yetenekliliği de etkiliyor. Malesef tam ortadan kaldırmıyor, ama çok dillilik demans hastalığını 4,5 yıl geciktiriyor. Bu hem çok dilli kişinin dilden dile geçerek beyin jimnastiği yapmasıyla, hem de beynindeki gri hücrelerin daha fazla olması ve daha geç tükenmesiyle ilgili." dedi.
Diğer bir araştırmada ise erken yaşta ikinci dil öğrenmiş kişinin ileride daha iyi yabancı dil öğrendiğinin ispatlandığını aktaran Riehl, onuncu olarak eğitim araştırmalarının çok dilli çocukların beyninde, tüm dilleri kapsayan bir sistemin oluştuğunu gösterdiğini kaydetti. Ancak dil yeterliliğinin belirleyici olduğuna dikkat çeken Riehl, az veya pasif dil bilmenin bu avantajları sağlamadığını, bu yüzden çocukta çok dilliliğin hem anne-baba, hem de okullarda desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi. CİHAN