Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gerçekleştirilen toplantıda Erdoğan, 1 Kasım'da gerçekleştirilecek olan erken seçim için "Türkiye'nin güçlenmesini bu dönemde hazmedemeyenler çıktı. İçeride de çıktı, dışarıda da çıktı. Türkiye'ye bu ayrımcılığı sokmanın gayreti içerisinde olanlar var. Buna fırsat vermemek için tekrar inanıyorum ki önümüzdeki 1 Kasım istikrar mı istikrarsızlık mı, bunun seçimi olacaktır. Buna gayret etmemiz lazım" dedi.
"ANAYASA'NIN VERDİĞİ YETKİYE DAYANARAK SEÇİMLERİN YENİLENMESİ KARARINI ALMAK ZORUNDA KALDIM"
Erken seçim kararı almanın Anayasal bir mecburiyet olduğunu belirten Erdoğan, "Türkiye, tarihinin en kritik dönemlerinden birini yaşıyor. Yeniden alevlenen bölücü terör örgütünün eylemlerine karşı güvenlik güçlerimiz etkili bir mücadele yürütüyor. Öte yandan 7 Haziran seçimlerinin ardından başlayan yeni hükümet kurma çalışmalarının başarısızlıkla sonuçlanması üzerine Anayasa'nın verdiği yetkiye dayanarak seçimlerin yenilenmesi kararını almak zorunda kaldım. Bu Anayasal bir yetki ve mecburiyettir. Bütün yollar denenmiştir. Yetkiyi vermiş olduğum Sayın Başbakan, bütün siyasi partileri dolaşmıştır. Kendileriyle gerekli görüşmeleri yapmıştır" diye konuştu.
"CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMININ ADRESİNİ BİLMEYENLERE HANGİ GÖREVLENDİRMEYİ YAPACAKTIM?"
Hükümet kurma sürecinde muhalefet partilerinin tutumunu eleştiren Erdoğan, "Seçimde en çok oyu alan partiyi peşinen dışlayan diğer ihtimalleri de ortadan kaldıran açıklamalar ülkede koalisyon hükümeti kurulabilme imkanını büyük ölçüde sınırladı, zorlaştırdı. Ana muhalefet partisiyle yürütülen görüşmelerin anlaşmayla sonuçlanamadığını da takip ettik. Sayın Başbakan son bir gayretle MHP ile de görüştü. Ancak buradan da hükümet kurulabilmesine imkan verecek bir sonuç çıkmadı. Genel başkanların beyanları artık farklı koalisyon hükümeti kurulabilme ihtimallerini ortadan kaldırdığı için yeni bir görevlendirmeye de ihtiyaç duymadım. Zira Beştepe'nin Cumhurbaşkanlığı makamının adresini bilmeyenlere ben hangi görevlendirmeyi yapacaktım? Bu makama her türlü hakareti yapanlar hatta şahsıma küfür hariç her türlü hakareti yapanlar onlara hangi görevi verecektik? Bir koalisyon hükümetine yanaşmayanlar bırakın bir erken seçim için beraber koalisyon oluşturalım, davetine hayır diyenlere neyin görevini verecektik? Bizim kaybedecek zamanımız yok" ifadelerini kullandı.
"BEN CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMININ GÖREV ALANI İÇERİSİNDE HAREKET EDERİM"
Kendisine yönelik eleştirilere yanıt veren Erdoğan, "Zaman zaman millet iradesini tanımayan, gibi yakıştırmalar yapanlar var. Bana o yakıştırmayı yapanlar önce aynaya baksınlar. Ben bu makama milletin iradesiyle geldim. Milletin iradesiyle geldiğim halde ana muhalefetin başındaki ne diyor? milletin iradesini bırakın, parlamentoda cumhurbaşkanını seçelim. Tekrar eskiye dönüş gibi bir dertleri var. Biliyorlar ki millete gidildiği zaman milletin iradesi hiçbir zaman onlara teveccüh etmeyecektir. Aynı şekilde bir diğeri o da hiçbir şeyi tanımıyor. Cumhurbaşkanlığı makamının görev alanı bellidir. Ben o görev alanı içerisinde hareket ederim. Bu süreçle ilgili şahsıma yöneltilen eleştirilerin hiçbiri doğruyu yansıtmıyor. Gerçek manada siyaset yapamayanlar şahsımı hedef alarak sorumluluktan kaçmaya çalışıyorlar. Varsa yoksa Erdoğan aşağı, Erdoğan yukarı; Erdoğan aşağı, Erdoğan yukarı. Seçime ben girmeyeceğim ki. Siyasi partiler girecek. Benimle alıp veremediğiniz nedir? Seçimde zaten milli irade tecelli edecek, inşallah bunlara fırsat vermeyecek bir netice çıkmak suretiyle bu ülke istikrarına yeniden kavuşur; bir istikrarsızlık doğmaz" şeklinde konuştu.
"O GÜN ERKEN SEÇİM DİYENLER, ŞİMDİ ERKEN SEÇİM OLMAZ; DİYOR"
7 Haziran'da gerçekleştirilen seçimin ardından erken seçim isteyenlerin şimdi erken seçime karşı olduğunu kaydeden Erdoğan, "Siyaset insanları yönetme sanatıdır. Ben cumhurbaşkanı olarak böyle davranıyorum. Sizler mahallenizin, köyünüzün muhtarı olarak bu şekilde hareket ediyorsunuz. Devletin ve milletin meseleleri konusunda en küçük bir fikri, emeği, hazırlığı olmayanlar parti içi mücadeleyi siyaset yapmak sanıyorlar. Siyasette sözün ve söylemin önemi büyüktür. Burada asıl önemli olan ne söylediğinizdir, nasıl söylediğinizdir. Kime söylediğinizdir. Bunlar çok önemli. Ülkenin ve milletin hayrına hiçbir söz söylemiyorsanız, ağzınızdan hakeretten, küfürden başka bir şey çıkmıyorsa ve millete değil, sizi yönlendiren odaklara konuşuyorsanız o sözün bir kıymeti yoktur. Bir kısmı bir yerlerden aldıkları emri, hemen ortaya koyuyorlar. Seçimlerden sonra ne demiştim? Egoların bir kenara bırakılarak, süratle bir hükümet kurulması gereğini açıkça ifade etmişti. Birileri de ne demişti? Hodri meydan erken seçim demişti. Şimdi o gün erken seçim diyenler, şimdi erken seçim olmaz; diyor. Hem her türlü koalisyon hükümeti kuruluşunun önünü kapatacaksınız hem de Cumhurbaşkanını hükümet kurulmasını engellemekle suçlamak, bu akıl karı bir iş değildir. Bu ülkede milletin iradesine saygı konusunda kardeşinizden daha ileride kimse yoktur" dedi.
"YATIYOR, KALKIYOR ERDOĞAN DA ERDOĞAN"
Muhalefet partilerinin seçim hükümetinde yer almamasını eleştiren Erdoğan, "Dün dinliyorum. Yatıyor, kalkıyor; Erdoğan da Erdoğan; Erdoğan da Erdoğan. Başka bir şey duydunuz mu konuşmada? Niye acaba bu kadar sevdalı bana, anlamadım. Çok garip. Yetmediği zaman bakıyorsunuz çok çirkin yollara düşüş, hakaret. Anlamak mümkün değil. Türkiye'yi Cumhurbaşkanlığının değil, Meclis'in seçime götürmesini sağlayacak tüm yolları kapattığınızı milletimiz anlamıyor mu, sanıyorsunuz? İnanıyorum ki milletimiz 1 Kasım'da bunun hesabını soracaktır. Seçim hükümetinde yer almayarak ortaya çıkardığınız tablonun milletimiz idrakinde değil mi sanıyorsunuz? Siz bu milleti hiç tanımamışsınız demektir. Bu millet asla dayatmaya, alavereye dalavereye gelmez. Bu milletin karşısında dürüst olacaksınız, harbi olacaksınız. Delikanlıca hükümette yer alıp ülke ve millet için hazırladığı projeleri hayata geçirme iradesini ve cesaretini gösteremeyenlerin millete söyleyecek sözü de yok demektir. Millet iradesini tanımamak budur" diye konuştu.
DHA