Sözcü’den Nil Soysal’a konuşan Tekin  koalisyonu Davutoğlu’nun tavrının belirleyeceğine dikkat çekti. İşte Tekin’in önemli mesajları:

Görüşmeden  olumlu bir sonuç çıkmaması halinde sayın Davutoğlu’nun derhal Cumhurbaşkanı’na gidip, görevi iade etmesi gerekiyor. Çünkü Anayasa gereği budur. Davutoğlu’nun görevi iade etmesinin ardından da; Erdoğan görevi hiç zaman kaybetmeden Kılıçdaroğlu’na vermelidir. Aksi takdirde Anayasa ihlali söz konusudur.

BİR AKP-CHP koalisyonunun kurulamaması halinde, olması gereken hükümet formülü; HDP’nin dışarıdan destekleyeceği CHP-MHP koalisyonudur. Ben Sözcü aracılığı ile sayın Bahçeli’ye açık davette bulunuyorum: “Gel, bir yıllığına CHP-MHP koalisyonunu kuralım. Türkiye’yi yangın yeri olmaktan kurtaralım.” Biz bunu 7 Haziran seçimleri sonrasında da söyledik. Seçmenin sandıkta verdiği mesaj da buydu. MHP liderinin inadı bırakıp, CHP ile koalisyon için masaya oturması ülke menfaatinedir. Ülkeyi seçime götürüp, birkaç milletvekili fazla çıkarma hesapları, sorumlu siyasetçilik anlayışı ile bağdaşmaz. Bugün ne Türkiye’nin, ne de siyasi partilerin böyle bir lüksü vardır.

SİYASİ partilerin kendi çıkarlarını düşüneceksek, kasım ayında da seçime gidilebilir. Mart ya da nisan ayında da seçim olabilir. Ancak her iki tarih de, Türkiye açısından asla ve asla yararlı bir seçim takvimi değildir. Bir seçimin Türkiye’ye maliyeti 2 milyar dolardır ve siz Türkiye ekonomisinin bu kadar kırılgan olduğu bir dönemde seçime gideceksiniz. İç ve dış politikada ciddi sıkıntıların yaşandığı bir ortamda, neredeyse her gün yangının olduğu, şehitlerin düştü bir dönemde seçim yapacaksınız. Peki bu ne acele? Hani sizin millet iradesine saygınız vardı?

MEYDANLARDA avaz avaz millet iradesi diye bağıran siyasetçilere soruyorum; eğer bu ortamda Türkiye’yi seçime götürmeyi ülkenin çıkarlarını isteyerek yapıyorlarsa, çıksınlar bunu açıklasınlar. Ama biliyoruz ki asla ve asla ülke çıkarlarını düşünmüyorlar. Türkiye’yi seçime götürmek isteyen partilerin hesapları, ne yazık ki 3-5 milletvekili fazla çıkarmak üzerine yoğunlaşıyor. Ama bugün seçim olsa, bu hesapları da tutmayacak.

30 yıldır CHP’nin içinde olan ve her kademesinde görev alan bir siyasetçi olarak övünerek söylemek istiyorum ki; CHP bu seçim sürecinde de son derece sorumlu bir davranış sergiledi. Çünkü CHP’nin birinci önceliği Türkiye’dir. Birlik, bütünlük ve kardeşlikten asla taviz vermeyen bir partidir CHP. Bizim bakış açımızda; koalisyon olmasın, seçim olsun 5 vekil fazla çıkaralım diye bir düşünce kabul edilemez. Siyasi partiler iktidar olmak için vardır. Açıkçası ben iki siyasi partinin, gerek MHP, gerekse HDP’nin ısrarla CHP’yi tarif etmesini ve kendilerine göre CHP’ye koalisyon için akıl vermeye çalışmalarını, kendi varlık sebeplerini inkar etmek gibi algılıyorum. CHP ne yapacağını gayet iyi biliyor. Hiç kimsenin bize akıl vermesine gerek yok. Sen hem sorumluluk almayacaksın, hem de sorumluluk alanlara, sorumluluğu tarif edeceksin, böyle bir şey olabilir mi? Ama herkes şunu bilsin ki; bugün seçim olsa, oylarını arttıran tek parti CHP’dir. Ben tek başına bir anket firması gibi çalışan bir siyasetçi olarak seçim sonuçlarına yönelik tahminlerimde hiç yanılmadım. Zaman zaman kendi partim için duygusal davransam da, sonuçlar hep tahmin ettiğim gibi çıktı. Çünkü halkın nabzını tutan bir siyasetçiyim. 7 Haziran’dan bugüne sadece CHP’nin oyları arttı. Diğerlerinde ciddi oy kaybı var.

Türkiye’yi erken seçime götürmenin kimseye faydası olmadığını belirten Tekin, “3-5 vekil fazla çıkarmak için seçime yoğunlaşıyorlar ama bu hesapları tutmayacak”