Gazeteduvar.com'dan Nergis Demirkaya'nın analiz haberi şöyle:
CHP’nin 6 büyükşehir, 8 il olmak üzere toplamda 231 belediyesi var. 2019 martında yapılması beklenen seçimde hedef mevcutlara başta İstanbul ve Ankara olmak üzere Antalya, Mersin, Adana, Manisa, Balıkesir ve Bursa’yı da eklemek olduğunu biliyoruz. Ancak CHP kulislerinde bir toparlanma, atak yaşanmaması durumunda, bırakın yeni belediye kazanmayı, mevcut belediyelerin bir kısmının da kaybedilme riskinden bahsediliyor.
24 Haziran seçimlerindeki çifte başarısızlığın deprem etkisiyle CHP’de tartışmalar dinmiyor. Hem Cumhurbaşkanlığı hem de Meclis seçimlerinde yaşanan hayal kırıklığının ardından başlayan tartışmalar kısa sürede CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibini değiştirmek için olağanüstü kurultay çağrısına dönüştü. Ancak kurultay için yeterli imza toplanamadı. Seçimli kurultay ile yönetimi değiştirme hedefine ulaşamayan muhalefet, daha sonra gündeme gelen tüzük kurultayından ise vazgeçmiş görünüyor. Tüm tartışmaların ardından ortaya çıkan ise -kimseyi memnun etmese de- MYK’da yapılan kısmi değişiklik oldu.
Tüm bu tartışmaların gölgesinde seçim değerlendirmesi için toplanan Parti Meclisi’nde yaşanan gerilim bu açıdan sürpriz değildi. Hatta partinin en yetkili organlarından biri olan Parti Meclisi bu tartışmalar için en doğru adresti. O nedenle CHP’liler tartışmalar için yapılan “kriz” yorumlarına çok fazla itibar etmiyor. Ama bu “sorun yok” anlamına kesinlikle gelmiyor.
8 saat süren kapalı toplantıdan sızan CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’yle ilgili, “Seçimden sonra bırakmayı düşünüyordum ama İnce güven vermedi” sözleri daha çok konuşulacak. Kılıçdaroğlu toplantıda bu görüşünü İnce’nin en yakınındaki isimlerden Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün’le de paylaştığını anlattı. “Kılıçdaroğlu ile ne konuştunuz?” diye sorduğumuz Yaşar Tüzün ise bunu tam anlamıyla doğrulamadı.
Kılıçdaroğlu’na Meclis Başkanvekilliği seçimi öncesi bir nezaket ziyareti yaptığını anlatan Tüzün’ün anlatımına göre, Kılıçdaroğlu, genel merkez ile İnce arasında koordinasyonu yürüten Grup Başkanvekili Engin Altay ile kampanya sırasında yapılması, işlenmesi istenen konularla ilgili taleplerini ilettiğini söyledi. Bunlar CHP liderinin sık sık gündeme getirdiği, “Türkiye’nin 5 temel sorunu ve çözüm önerileri” ile daha fazla ekonomi sorunlarının işlenmesiydi. Ancak Kılıçdaroğlu bu taleplerin yerine getirilmediğini söyledi. Tüzün, Kılıçdaroğlu ile yaptıkları görüşmede kendisine söylenenleri böyle özetlerken “Bunun dışında ne gelecekle ilgili ne de kurultayla ilgili, “Muharrem Bey’e bırakacaktım. Bu gerekçeden dolayı bırakmadım veya görüşecektim, görüşemedim” gibi bir değerlendirmesi olmadı” dedi.
Muharrem İnce’nin seçim günü sandıklar açılmadan önce aranarak genel merkeze çağrıldığı, ancak İnce’nin bu davete yanıt vermediği de yeni ortaya çıkarken CHP’nin seçim sürecinde yaşananlara dair daha çok şeyi konuşacağını söyleyebiliriz.
Bu arada, Parti Meclisi’nde Kılıçdaroğlu’nun, “seçmenin hayal kırıklığı nedeniyle oy vermeyeceği hatta seçimi boykot edeceği” şeklindeki eleştirilere dönük sözleri de çok konuşulacak. Parti Meclisi üyelerinden edindiğimiz bilgiye göre, Kılıçdaroğlu bu eleştirileri, partiyi sıkıştırmaya dönük bir şantaj olarak gördü. Bu nedenle de tepkisi sert oldu. “Oy vermeyenler gitsin AKP’ye oy versin hatta beğenmiyorsa ülkeyi terk etsin” sözlerinin Kılıçdaroğlu’na ait olduğu söyleniyor ve şu ana kadar bu sözlerle ilgili de bir yalanlama gelmedi. Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri “Tıpış tıpış oy verecekler” açıklamasının ardından ikinci büyük gaf olarak nitelendiriliyor.
Parti Meclisi toplantısında CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da hedefteydi. Kaftancıoğlu’nun sosyal medya hesabından paylaştığı üstünde alkol şişesi bulunan bir fotoğrafı eleştiren üye, “İstanbul İl Başkanının böyle fotoğraflar paylaşması yanlış. Biz bunu Anadolu’da anlatamıyoruz. Ya istifasını alın ya da bunları paylaşmaması konusunda uyarın” dedi.
CHP Parti Meclisi’nde yaşanan tartışmalara daha birçok başlık eklenebilir. Ancak bu tablonun partinin oyunu düşürdüğü iddiaları ise genel merkez tarafından kabul görmüyor. Edindiğimiz bilgiye göre, ağustos ayı içinde gelen bir araştırma şirketi anketi son seçimde düşen CHP oylarının yeniden yüzde 25’in üzerine çıktığını gösteriyor. Araştırma şirketi sonucuna göre, CHP, İYİ Parti’den 2-2.5 puan, MHP’den 1 puana yakın, HDP’den de 0.5 puan oy alarak yüzde 26 olarak görünüyor.
Anket sonucu ne kadar gerçekçi bilinmez ama CHP seçmeni ve parti içindeki etkin siyasetçilerin partideki mevcut tablo karşısında endişeli olduğunu kayda geçirmekte fayda var. Parti yöneticileri ve muhaliflerin belki de tek ortaklaştığı nokta yaklaşan yerel seçimler öncesi bir toparlanmanın şart olduğu.
CHP’nin 6 büyükşehir, (Tekirdağ, Muğla, İzmir, Hatay, Eskişehir, Aydın), 8 il belediyesi (Çanakkale, Burdur, Edirne, Giresun, Sinop, Kırklareli, Zonguldak, Yalova) olmak üzere toplamda 231 belediyesi var. 2019 martında yapılması beklenen seçimde hedef mevcutlara başta İstanbul ve Ankara olmak üzere Antalya, Mersin, Adana, Manisa, Balıkesir ve Bursa’yı da eklemek olduğunu biliyoruz. Ancak bu hedefe ulaşılmasında yerel seçimde gösterilecek adayların belirlenme yöntemi ve sonuçta tercih edilecek isimler çok etkili olacak görünüyor.
Yerel seçime giderken adayların da büyük tartışma yaratması durumunda ise CHP’de endişenin daha da artacağını belirtelim. CHP kulislerinde bir toparlanma, atak yaşanmaması durumunda, bırakın yeni belediye kazanmayı, mevcut belediyelerin bir kısmının da kaybedilme riskinden bahsediliyor.