CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin aday tanıtım ve seçim bildirgesinin açıklandığı programda konuştu. "Bir seçim bildirgesi değil bir vizyon belgesi ortaya koyacağım." diyen Kılıçdaroğlu, yaşanacak bir Türkiye'yi kurmak için dört ayaklı bir strateji izleyeceklerini ifade etti. Bunların katılımcı demokrasi, hukukun üstünlüğü, devletin saydamlığı ve hesap verebilirlik olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, insani gelişmişlik bakımından Türkiye'yi ilk 20'ye taşıyacaklarını vurguladı.
İnsani gelişmişlik endeksinde ilk 20 sırada yer alan ülkelerin tamamında kişi başına gelirin en az 45 bin dolar olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu; bir ülkede demokrasi, özgürlükler yoksa, can ve mal güvenliği yoksa, orada büyüme ve kalkınmadan söz edilemeyeceğini söyledi.
"Makul şüphe ile insanların mal varlığına el konulursa, hapse atılırsa orada demokrasi yok demektir." diyen Kılıçdaroğlu, "Siyasi ahlak yasasını çıkaracağız. Siyaseti kesinlikle kirlilikten arındıracağız. Bu ülkeye sözüm söz, bu ülkeye birinci sınıf demokrasiyi getireceğiz. Siyaset asla zenginleşme aracı olmayacak, halka hizmet aracı olacak. Bu kültürü, bu ülkeye siyasi ahlak yasasını getirerek yapacağız." dedi.
"DARBE ANAYASASI VE SEÇİM BARAJI KALKACAK"
12 Eylül darbe yasalarını tümüyle ortadan kaldıracaklarını belirten Kılıçdaroğlu, "12 Eylül askeri darbesinin mirası olan ve demokraside derin yaralar açan tüm yasaları tümüyle kaldıracağız. Yüzde 10 seçim barajını kaldıracağız, sözüm söz CHP iktidarında kalkacaktır bu. milletin iradesini Meclis'e aynen yansıtacağız. Anayasada egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyor. Yüzde 10 seçim barajı, egemenliğin üzerinde vesayat oldu, bunu kaldıracağız. Milletin vekillerini milletin kendisi seçecek. Lider sultasına son vereceğiz, lider sultası olmayacak artık. Yurt dışında 5 milyon yurttaş yaşıyor. Yurt dışındakilerin kendi vekillerini seçmesi için seçim bölgesi oluşturacağız." diye konuştu.
Adalet Bakanlığı'na bağlı adli kolluk getirileceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, gizil tanık uygulamasının da kaldırılacağını kaydettti. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) ikiye ayrılacağını anlatan Kılıçdaroğlu, "Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu ikiye ayıracağız. Hakimler Yüksek Kurulu ve Savcılar Yüksek Kurulu olacak. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun ayrı bütçeleri olacak. Adalet bakanı ve Adalet Bakanlığı müsteşarının Hakimler Yüksek Kurulu ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu etkilemesini ortadan kesinlikle kaldıracağız. Avukatları ve savcıları, iddia makamıyla savunmayı aynı düzlemde karşılıklı oturtacağız. Birisi hakimin yanında olmayacak. Eşitleyeceğiz bunları. Medyayı özgür kılacağız, bütün baskıları kaldıracağız. Halkın haber alma ve ifade özgürlüğünü sağlayacağız. Medyası özgür olmayan bir toplumun kendisi de özgür değildir. Hiç kimsenin inancına, kimliğine, yaşam tarzına, siyasal düşüncesine asla müdahale etmeyeceğiz, ettirmeyeceğiz. CHP iktidarında kuvvetler ayrılığı ilkesini kesinlikle eksiksiz tam uygulamaya koyacağız. Parlamenter sistemi güçlendireceğiz, yolumuza devam edeceğiz. Parlamenter sistemde, aksaklığı yaratan sistemin kendisi değil. Birinci sınıf demokrasi için namus sözü veriyorum. Demokrasisi gelişmiş bir Türkiye, yaşanabilir, Ortadoğu'ya örnek olabilecek, Avrupaya, Kafkaslara, dünyaya örnek olabilacek bir Türkiye'dir. İlk düğmeyi doğru ilikleyerek yolumuza devam edeceğiz." şeklinde konuştu.
"KÜRT SORUNUNU CHP ÇÖZER"
"Kürt sorunu konusunda, çözüm konusunda en sağlıklı, en yürekli parti CHP'dir." diyen Kılıçdaroğlu, "Bu sorunu çözerse CHP çözer. Çözmek için 4 koşulu milletin önüne koyduk; samimi ve dürüst olacaksın dedik, gizli ve kişisel ajanda olmayacak, millete hesap veremeyeceğin angajmana girmeyeceksin, Meclis'e ve millete hesap vereceksin dedik ama hiçbiri olmadı. Bu sorunun çözüm yeri TBMM'dir. Ama bu sorun, çözülmesi zorunluluğu olan bir sorundur. Kanın akmadığı, herkesin barış türküleri söylediği, birbirini kucakladığı, yaşanabilacek bir Türkiye'yi biz inşa edeceğiz." dedi.
Yaşanacak bir Türkiye'yi kurmak için dört ayaklı stratejinin birinci ayağının özgürlük ve demokrasi olduğunu, ikinci ayağının ise Türkiye'nin uluslararası alanda ciddi bir rekabet gücüne kavuşması olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin orta teknoloji ve gelir tuzağından kesinlikle kurtulması gerektiğini vurguladı.
"12 EYLÜL DARBE ÜRÜNÜ YÖK'Ü KALDIRACAĞIZ"
"Rekabetçi bir ekonomi için üretken yatırımlara, verimlilik artışına, nitelikli istihdama ihtiyacımız var. Uluslararası arenada ciddi bir yarışmacı olmak istiyorsanız, önce üreteceğiz sonra hakça bölüşeceğiz." diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Uluslararası alanda rekabetçi olmak için neyi üreteceğiz? Katma değeri yüksek ürün üretmek zorundasınız. Yani cebimizde taşıdığımız cep telefonları gibi katma değeri yüksek ürün üretmek zorundasınız. Katma değeri yüksek ürünü nasıl üreteceksiniz? Türkiye'yi bilgi toplumuna taşıyacaksınız. Türkiye'yi bilgi toplumuna nasıl taşıyacağız? Üniversiteleri birer bilgi merkezine dönüştürürseniz, bu olur. Eğer bir ülkenin üniversiteleri ayakta değilse, siz orta gelir tuzağından kurtulamazsınız. Türkiye bilgi toplumuna girme trenini kaçırırsa, Türkiye geriler. 12 Eylül darbe ürünü olan YÖK'ü kaldıracağız. Üniversiteler üzerindeki baskıyı, vesayeti kaldıracağız. Her türlü düşüncenin özgürce tartışıldığı mekanlara dönüştüreceğiz. Üniversiteli öğrencilerimiz kendi üniversiteleriyle ilgili kararlarda söz sahibi olacaklar. Her yıl en az 15 bin üniversite mezununu yurtdışına doktoraya göndereceğiz. Belki birileri düşünebilir, doktora gittiler de ne oldu. Türkiye bilgi ve teknolojide gerçek anlamda sıçrama yapacak. Eğitim sistemini ideolojik prangalardan kesinlikle kurtaracağız. Bir yılı zorunlu olmak üzere, zorunlu eğitimi 13 yıla çıkaracağız."
"TEŞVİK SİSTEMİ SİL BAŞTAN DEĞİŞECEK"
İşsizlik sorunu için atılmış ciddi bir adım olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, herkesin işi olursa o zaman yaşanabilir bir Türkiye olacağını söyledi. "İş garantili eğitim başlatacağız. Anneler ve babalar iş meslek liseleri için tek kuruşluk harcama yapmayacak." diyen Kılıçdaroğlu, nitelikli ara eleman sorununu aşacaklarını kaydetti.
Teşvik sisteminin sil baştan değişeceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Bölgesel teşvikten sonra sektörel teşviğe önem vereceğiz. Gerekirse firma özelinde teşvik yapacağız. Vergi, sigorta borcu olmayan KOBİ'ler, bir yıl boyunca ödedikleri vergi kadar sıfır faizli kredi alacak. Bu teşvik sıradan bir teşvik değil. Bu şekilde Türkiye'de üretim artacak, istihdam artacak, kayıtlı eleman artacak. İlk kez size söylüyorum bir siyasal parti ilk kez bu kadar ciddi, bu kadar onurlu projelerle milletin önüne çıkıyor." şeklinde konuştu.
CİHAN