Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekilleri Şenal Sarıhan, Aylin Nazlıaka ve Murat Emir Mecliste basın toplantısı düzenledi. Sivas olaylarının konu edildiği 'Madımak Carina'nın Günlüğü' filmine ilişkin açıklamalarda bulunan Sarıhan, filmin yönetmeni ve senaristi Ulaş Bahadır'ın filmin gösteriminde Sivas davasındaki somut kararlar ve içerikle ilgili kamuoyunu yanıltacak yanlış beyanlarda bulunduğunu savundu.
"Film 13 yıllık AKP iktidarının Sivas olaylarını eylemcilere değil, mağdurlara yüklemeye çalışan tavrına ve Devlet Denetleme Kurulu'nun raporundaki mantığa hizmet etmektedir." diyen Sarıhan, sanat yapma özgürlüğü savı altında bu anlayışın savunulmuş olmasının hem olayın mağdurlarını hem de kamuoyu vicdanını derinden yaraladığını ifade etti.
"İçerik, kurgu ve sinema sanatı açısından eksiklik ve çarpıtmalar içeren ve gerçeklik algısını dağıtma amacı taşıyan bu filmin, Sivas Madımak katliamında saklanmaya çalışılan gerçeklerin üstünü örtmeye, sorumluları aklamaya yetmeyeceği ortadadır." diyen Sarıhan, "Bu amaçla yapıldığı hakkında ciddi kuşkular taşıdığımız bu filmin başta senarist yönetmeni olmak üzere, yapımcısı ve dağıtımcısı olan sorumluları kınıyoruz. Güncel gerçekliği ve tarihsel belleği yanıltmaya, sanat üzerinden sorumluları ve oluş tarzı açıkça ortada olan bir insanlık suçu fiilini toplum vicdanında aklamaya yönelik bu tür girişimlere izin vermeyeceğiz ve gerekirse hukuki, cezai ve idari her türlü önlemi alacağız." diye konuştu.
CHP Ankara Milletvekili Murat Emir ise gazeteci Ahmet Hakan Coşkun'a saldırının fikir ve basın özgürlüğüne yapıldığını belirterek suçluların, faillerin bütün ayrıntılarıyla ortaya çıkarılmış olmasının büyük önem taşıdığının altını çizdi. Sivas olaylarında öldüğü sanılan ancak daha sonra yaşadığı anlaşılan tiyatro sanatçısı Serdar Doğan da Sivas'ta yaşananları katliam olarak nitelendirerek ancak filmde bunların hiçbirini göremediklerini söyledi.
Ayrıca Sarıhan ve Emir, çeşitli sivil toplum örgütü temsilcileriyle birlikte 25 yıl önce bir suikast sonucu öldürülen bilim ve siyaset insanı Doç. Dr. Bahriye Üçok'u andılar. Üçok'un aydınlanmanın önemli kadın temsilcilerinden biri olduğunu dile getiren Sarıhan, "Üçok'un aramızdan alınışının 25. yılında geçmişten bugüne çok şeyin değişmediğini görüyoruz. Ancak özellikle kadınlarımızın demokratik kitle örgütleri ve siyaset başta olmak üzere toplumun her alanında en önde oluşları ve laik bir toplum için hala yılmadan mücadeleye devam eden kuruluşlarımızın varlığı, Üçok'un emeklerinin boşa gitmediğinin bir kanıtıdır." şeklinde konuştu.
Emir de konuşmasında Üçok'u anarak, aydınlara yönelik saldırıları kınadı. Bu saldırıların devletin içine çöreklenen bazı yapıların desteği olmadan gerçekleştirilemeyeceğini ileri süren Emir, saldırıların aydınlatılması gerektiğinin altını çizdi. CİHAN