Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Amasya milletvekili ve birinci sıra milletvekili adayı Mustafa Tuncer, 1 Kasım 2015 tarihinde yapılacak olan seçim çalışmalarına başladıklarını belirterek, sandıktan çıkan sonuç ne olursa olsun siyasilerin buna riayet etmesi hatta biat esmesi gerektiğini söyledi.
CHP Amasya İl Başkanlığı tarafından düzenlenen toplantıda konuşan Tuncer, son zamanlarda Türkiye'nin ekonomik, sosyal ve terör anlamında sıkıntılı bir süreçten geçtiğini belirtti. Bu sıkıntılar yetmiyormuş gibi maddi anlamda çok büyük yük getirecek olan bir seçimle karşı karşıya kalındığını kaydeden Tuncer, "7 Haziran Seçimleri'nde işçinin asgari ücretini en az bin 500 lira yapacağımızı, emekliye 2 maaş ikramiye vereceğimizi, mazotu 1,5 liraya çekeceğimizi, taşeron işçiliği bitirip kadrolu işçilik sistemine geçeceğimizi söylemiştik. Bu söylediklerimize iktidar ve diğer partiler nasıl yapacağımızı sormuştu. O günlerde kaynak bulamayanlar 1 Kasım seçimleri için 2 milyar lira devlet cebinden para ödettiriyorlar." dedi.
Milli iradenin, 7 Haziran'da 'Ben 13 yıldır devam eden tek parti iktidarını istemiyorum. Bundan sonra ülkenin uzlaşma ile yönetilmesini istiyorum. Çünkü 13 yıldır ülkemiz ayrıştırıldı ve kutuplaştırıldı' mesajını verdiğini belirten Tuncer, "Milli iradenin bu mesajına karşı, bütün siyasi partileri saygı duyması ve gereğini hemen yapması gerekirken maalesef seçimden 21 gün sonra milletvekillerini yemin etmeye çağırdılar. Anayasa'da bu süre normalde 15 gündür. Yemin edildikten sonra Meclis Başkanlığı seçimi yapılması gerekiyordu derhal ama bu süreyi de uzatabildikleri kadar uzattılar. Meclis Başkanlığı seçimi yapıldı. Hükümet kurma yetkisi verilmesi gerekiyordu Cumhurbaşkanı tarafından. Bu görev seçimden sebebi açıklanamayan bir şekilde 37 gün sonra tebliğ edildi. Görevi alan Ahmet Davutoğlu, 45 gün içerisinde Hükümeti kurması ya da görevi iade etmesi gerekiyordu. 39 günlük süreç sonunda 'Ben artık koalisyonu kuramıyorum' dedi ve görevi götürdü Cumhurbaşkanı'na iade etti." diye konuştu.
"BU ÜLKEYİ SARAY YÖNETMİYOR"
Ahmet Davutoğlu'nun görevi iadesinden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın koalisyon çalışmaları yapması için ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu görevlendirmesi gerektiği halde bunu yapmadığını hatırlatan Tuncer, "Üstüne üstlük Türk siyasi tarihinde hiç yaşanmamış bir gerekçe ile terbiyesizce bir söylemle 'Saray'a gelmeyenlere ben görev vermem' dedi. Bu ülkeyi Saray yönetmiyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir yönetim şekli vardır ve bu şekil Parlamenter rejimdir. Yasama, Yürütme ve Yargı organları vardır. Saray'ı yoktur. Cumhurbaşkanı'nın görevleri vardır. Çizgileri bellidir ve o çizgiler dahilinde görevlerini yapar. Hiç kimse görevini aşamaz, Anayasal suç işleyemez. Ama maalesef genel başkanımıza görevlendirme yapmadı ve Türk siyasi tarihinde ömür boyu yerleşen bir ayıbı işledi, erken seçim kararı aldı. İşine gelirse Anayasa yetkilerini biliyor. İşine gelmediğinde ise Anayasa'yı bir kenara bırakıyor ve 'Saray' diyor. Böyle bir Cumhurbaşkanı ile karşı karşıyayız." diye eleştiride bulundu.
1 Kasım'da yapılacak olan seçimlerin Cumhurbaşkanı'nın isteği doğrultusunda yapıldığını söyleyen Tuncer şunları kaydetti, "Yeni bir seçime bizim ülkemizin bir ihtiyacı var mı? Zaruret var mı? Sosyal bir ihtiyaç var mı? Halkın bir talebi var mı? Milli iradenin bir talebi var mı? Bunların hepsinin cevabı 'Hayır.' Peki kimin talebi var? Bir kişinin talebi var o da Recep Tayyip Erdoğan'ın. 'Ben Başkan olacağım ve Saray'da yaşayacağım' ideali yüzünden maalesef ülkemiz şu anda bir seçimle karşı karşıya." diye konuştu.
İyi ve sorunsuz bir seçim olmasını dilediğini aktaran Tuncer, "Sandıktan çıkan sonuç ne olursa olsun bu kez siyasilerin buna riayet etmesini hatta biat esmesini istiyorum." diye konuştu. CİHAN