CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, MİT TIR'ları haberlerinden dolayı cezaevine konan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül'ün tecrit koşullarının devam ettiğini söyledi. Şeker, "Erdem bey ve Can beyin hala tecrit koşulları devam ediyor. Hala bir arada değiller. Ayrı ayrı koğuşlarda kalıyorlar. Sadece tecrit değil, tutuklu yargılanmarı da doğru bir yaklaşım değil." dedi.

CHP Milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Ceyhun İrgil, Ali Şeker ve Aytuğ Atıcı MİT TIR'ları ile ilgili yaptıkları haberlerden dolayı tutuklanan gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ü Silivri Cezaevi'nde ziyaret etti. Ziyaretin ardından açıklamalarda bulunan CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, hukukun tecelli etmesini istediklerini belirterek, "İlk verilen kararda üye olmak değil, yardımcı olmak suçlaması söz konusu. Yani, bu kadar özensiz, bu kadar hukuk dışı kararların verilmesi bizi gerçekten insan hakları açısında da yaralıyor. Bir an önce hukukun tecelli etmesini diliyoruz. Ziyaret etmek isteyen gazeteci örgütlerine ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarına izin verilmediğini öğrendik. Bunun da hem uygulama anlamında hem de yasal olarak bugüne kadar böyle bir uygulama da olmamıştı. Yani geçmiş dönemde de bu tarz davalarda tutuklu olan gazetecilerle hem uluslararası sivil toplum kuruluşları hem gazeteci örgütleri prosedüre uygun olarak görüşebilmişlerdir. Bunun da bir an önce hukuka ve geçmiş uygulamalara uygun bir şekilde uygulanması gerektiğini buradan tekrar belirtmek istiyoruz." şeklinde konuştu.

Can Dündar ve Erdem Gül'ün tecrit koşullarının devam ettiğini belirten CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, 'Erdem Bey ve Can Beyin hala tecrit koşulları devam ediyor. Hala bir arada değiller. Ayrı ayrı koğuşlarda kalıyorlar. Sadece tecrit değil, tutuklu yargılanmaları da doğru bir yaklaşım değil. Tutukluluğu sanki kabul edilmiş bir anlayış oluşmasın. Tecrit değil tutukluk halinin de sona ermesini talep ediyorlar. Özellikle bunu belirttiler. Sadece tecrit kalkınca hallerine razı olacaklarmış gibi bir anlayış kabul etmek mümkün değil." ifadelerini kullandı.

'BAŞTAN SAVMA BİR RET KARARI VAR'

Can Dündar ve Erdem Gül'ün tahliyelerine ikinci kez verilen ret kararına tepki gösteren Şeker, tutuklama kararındaki suçlamalarla mahkeme kararındaki suçlamaların birbirinden farklı olduğunu belirterek, "Burada itirazın reddinde sayılan suçlarda, terör örgütüne üye olmak, kendisi sanki özel bir çabayla bu belgeleri elde etmişcesine uygulama içerisine girmiş gibi bir suçlama var. Bu itirazın reddedilmesi ile ilgili karardaki suçlamalar, tamamen mahkemede yapılmayan suçlamalar. Çok ciddi bir özensizlik var. Baştan savma bir ret kararı var. Bu ciddiyetsiz tutum da ayrıca üzerinde durulması gereken bir konu." diye konuştu.

'AZİZ SANCAR'IN ÖDÜLÜ İLAÇ GİBİYDİ'

Erdem Gül'ün cezaevinden ilettiği notu cezaevi önünde okuyan Şeker, "'Bu toprakların insanı bilim insanı Aziz Sancar'ın Nobel ödülü aldığı töreni büyük bir gururla izledim. Maalesef kötü haberlerle şerbetlenmiş bir ülkeyiz. Bu kadar kötü haber arasında sayın Sancar'ın ödülü ilaç gibiydi. Sancar'ı tebrik ediyorum. Kutluyorum. Bu ülkenin her şeye rağmen iyi haberlerinin çoğalacağı günlerin yakın olacağını düşünüyorum." şeklinde konuştu.

'TARİH BU KARARI VERENLERİ ASLA UNUTMAYACAK'

CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil ise şöyle konuştu: "Bugün burada gördüğümüz, Erdem Gül ve Can Dündar'ın tutuklanması 'Ben sana gösteririm' hukukunun pratik uygulamasıdır. Bu 'Ben sana gösteririm' hukukudur. O yüzden bu, bir intikam hissiyle hukuk kurallarının böylesine, kişilere özgü uygulanması, aynı zamanda tecrit edilmeleri, toplumdan uzaklaştırılmaları ve bunun bir intikam aracı olarak gösterilmesi, toplumun diğer düşünen insanlarına, diğer aykırı düşünen insanlarına gözdağı vermek için uygulandığını açıkçası görüyoruz. Bu da bunun en güzel örneklerinden biridir. Ama tarih bu kararı verenleri asla unutmayacak. Elbette tarih bu insanları yargılayacak ve göreceksiniz zaman ve tarih Can Dündar'ları, Erdem Gül'leri haklı çıkaracak."














CİHAN