BEKLESİN...

CHP Grup Başkan Vekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamındaki operasyonda gözaltına alınan 27 kişi arasında bulunan başörtülü kadınlara da kelepçe takılması üzerine görevden uzaklaştırılan Manisa İl Emniyet Müdürü Tayfun Erdal Ceren'in, şeklen açığa alındığını söyledi. Ceren'in, bu yaptığıyla şu anda devletin en tepe katından yıldızlı pekiyi aldığını iddia eden Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gözüne girdiğini, ileride milletvekili de yapılabileceğini öne sürdü.

Burada öncelikle herkesin karşı çıkması gerekenin, hukukun siyasete alet edilmesi aktaran Milletvekili Özel, "Hukukun bir intikam aracı olması. Dünyanın neresinde olursa olsun bir siyasetçiye, bir devletadamına, bir devlet büyüğüne, 'Ülkeniz de cadı avı mı yapılıyor?' dense onunla ilgili şüpheleri dağıtmaya uğraşır. Der ki, 'Ne demek cadı avı? Biz bunu objektif kriterlerle yapıyoruz. Cadı avı sapla samanın birbirine karıştığı, at iziyle it izinin birbirine karıştığı, cadı avı haklıyı haksızı ayırmayan, işte kurunun yanında yaşın da yandığı, hukukun tamamen askıya alındığı bir durumdur ve Orta Çağ'a has karanlık, ayıplı bir durumdur. Bu ülkenin şu anda Cumhurbaşkanı olan kişi, başbakanken, 'Cadı avı ise cadı avı yapacağız.' demişti. Bugünün talimatını o günden verdi." dedi.

Manisa İl Emniyet Müdürlüğü eski binasının, çocuklara işkence davasının yaşandığı bina olduğunu hatırlatan Özel, "Bunun altındaki bodrum katında yaşandı onlar ve maalesef Manisa, yıllardır bu kötü imajı üzerinden atmaya çalışıyor. Maalesef Manisalıların arasındaki muhabbet, Manisalıların arasındaki nezaket, biz Manisa'da yaşayan herkesi Manisalı kabul ediyoruz ancak doğum yolu ile değil de tayin yolu ile Manisalılar tarafından zaman zaman anlaşılamıyor. Tayin yoluyla Manisalı olmuş emniyet müdürleri, valiler öyle işler yapıyor ki sonra gidiyor onlar ama kara lekeleri Manisa'ya kalıyor. Esas sıkıntı bu. Bir zaman burada çocuklara işkence yapanlar, bu binayı Türkiye demokrasi tarihine kara bir leke olarak kazıyanlar şimdi ortada yoklar ama Manisalılar hala işkence davasıyla anılıyor." diye konuştu.

Bugün gelinen noktada Emniyet Müdürü Ceren'in, kadınlara takılan kelepçeyle gündem olduğunu belirten CHP Milletvekili Özel, "Bir kere hukuk şunu söyler, birisi suçu ispatlanana kadar suçsuzdur; masumiyet karinesi. Hukuk, madde bir. Buna uyacaksınız. Şimdi buna uymuyorlar. İki, insanların evine gidip de onları evlerinden gözaltına alabilmeniz için arama izniniz olması gerekir. Bu da hakim kararıyla olur. Öyle emniyet müdürlüğünden gidip de kapıyı çalıp, 'Gel bakayım, seni gözaltına alıyorum.' diyemezsiniz. Gözaltına almak için, öyle bir işlemi yapmak için, kelepçe uygulaması için önce ifadeye çağrıldığında davete uymaması, kaçmaya çalışması, kaçma şüphesi olması gerekir. Orada kelepçe uygulaması, zorunlu bir uygulama değil. Telefon ettiniz de gelmediler mi? Bugün gözaltında olan kişilerle benim siyasi bir bağım yok, dünya görüşü olarak da çok yakın değiliz ama Manisa'nın evlatları. Bu insanlar bundan birkaç yıl önce, yani o tepeden cadı avı talimatı gelmeden önce bu şehrin kaymakamları, emniyet müdürleri, valileri tarafından elüstünde tutulan, telefonla birtakım davetlere, iftar yemeklerine, dayanışma günlerine, polis günlerine davet edilen, telefon davetleri alan kişilerdi. Bir telefon, o günlerin hatırına edemez miydiniz, 'Gelin, ifadenizi alacağız.' diye? Hangisi, neyi bırakıp kaçacak? Bir kez bunu doğru özümsemek lazım. İkincisi, siyaset başka bir şey, bir şehrin muhabbeti, nezaketi, birbirine saygısı başka bir şey ama şu gerçekliği görmemiz gerekir, bu bir turnusol kağıdı. AKP, dünkü infialden sonra Başbakan çıkmış diyor ki, 'Hanımefendilere kelepçe takılması kabul edilemez.' Kardeşim, bir kimsenin sabah evinden, ister sağıcı olsun, ister solcu olsun, ister ülkücü olsun, ne olursa olsun, evinden çocuklarının önünde zorla götürülmesi kabul edilemez. İki, hiç kimsenin komşularına teşhir edilerek gözaltına alınması kabul edilemez. Kadın erkek farketmez. Gerekmediği, direnmediği, kaçmadığı müddetçe kelepçe uygulaması kabul edilemez. Suçlu olmayan birisinin, suçu ispatlanmamış birisinin suçluymuşçasına teşhir edilmesi, bütün televizyonlara çıkması kabul edilemez." şeklinde konuştu.

Özgür Özel, şöyle devam etti: "Şimdi yapmış bir soruşturma, diyorlar ki, 'Biz açığa aldık emniyet müdürünü.' Şimdi emniyet müdürünü şeklen açığa alıyorlar ama herkes emin olsun, emniyet müdürü şu anda devletin en tepe katında yıldızlı pekiyi aldı. Cumhurbaşkanı'nın gözüne girdi. Yarın daha üst makamlar, belki de milletvekili yaparlar. Bir kez bunu bilin. Sonra Manisa Valiliği açıklama yapıyor bu infialden sonra, diyor ki, 'Özellikle hele hele toplumda fevkalade olumlu imajı olan hanımefendilere bu uygulamanın yapılması...' Bunu da söyleyemezsiniz. Şimdi eğri oturun, doğru konuşun. Bir kez kadın erkek ayıramazsınız hukukta. İkincisi kadınları da başörtülü, başörtüsüz ayıramazsınız hukukta. Başörtülü de bacımız, başörtüsüz olan da bacımız. Ben 28 Şubat sürecinde üniversitede laboratuvara başörtülü kızları bir bahaneyle sokmamaya çalıştıklarında, 'Ben de girmem.' deyip sene kaybetmeyi göze almış, orada direnmiş birisiyim, yani geçmişte başörtülülerle ilgili bir başka tavır içerisinde, düşünce içerisinde olan biri değilim. Başörtüsüne başörtüsü diyoruz biz, ötekileştirmek için türban filan da demiyoruz. Başörtülülere de sahip çıkacağız ama Manisa Valisi'nin yaptığı açıklama, açıklama değil, yani başörtüsüzlerin, yani bu sokaktan geçen iki kişiden birinin başı örtülü değilse öbürünün kızının toplumdaki imajı kötü mü? Bunu demek istiyor. Bu yüzden Manisa Valisi'nin, ağzından çıkanı kulağı duyacak. Emniyet müdürünü açığa aldıysanız, bu valiyi Mars'a yollamanız lazım. Böyle açıklama mı olur? Bu yüzden bu ifadelerin tamamını kınıyoruz. Ben 18 yaşında, arkadaşlarım burada işkenceden geçerken de burada eylem yapıyordum. Şimdi CHP Grup başkan vekiliyim, yine bu binanın önündeyim. Halkevlerinden Suzan'a ters kelepçe yaparlarken de karşı çıktım. Bugün Hizmet Hareketi'nden bu hanımefendilere yaptıkları kelepçeye de karşı çıkıyorum. Gün gelir, Sümeyye Erdoğan'a biri kelepçe vurmaya çalışırsa ona da ben karşı çıkacağım. Ben dediğim, CHP'nin bütün örgütünü ifade etmek üzere bu ifadeleri kullanıyorum. Dayanışma ve hukuku aramak için buradayız. Haksızlık, ötekileştirme, hukuku siyasete alet etmeye direnmek için buradayız. Mağdurun kimliğine, siyasi görüşüne, hangi cemaatten, hangi inanç grubundan olduğuna baktığınız zaman size demokrat demiyorlar, size faşist diyorlar. Sadece kendine demokrat olan adamın, bu ülkede demokrasiyi savunması mümkün değil. Bundan sonra adli aşamasını, yani davayı takip edeceğiz. Kamu yönetimi, siyasi görüşüne göre hukuku birbirine alet etmez. Giyimine kuşamına göre vatandaş ayırmaz. Bir inanç grubundan olduğu için onun üzerine gidip de cadı avı filan yapmaz. Kamu yönetimi demek, herkese eşit olmak demektir. Fatih Sultan Mehmet'in memleketinde, herkes ayağını denk alacak." dedi. CİHAN