Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili Devrim Kök, Antalya'nın alternatif, eko, doğa ve su sporları turizminde kalbi olan Köprülü Kanyon Köprü Çayı ile Alakır Nehri üzerine 8 HES yapılmasının turizme zarar vereceğini söyledi.
Türkiye'nin ve Antalya'nın doğa harikası olan Manavgat'ın Köprülü Kanyon ve Alakır Nehri'nde HES yapılmasına karşı olduklarını belirten Kök, herkesin bu doğa katliamına karşı sessiz kalmaması gerektiğini söyledi. Alakır Nehri ve Köprülü Kanyon Köprü Çayı üzerinde yapılacak HES projeleri için Meclis araştırma önergeleri verdiğini hatırlatan Kök, "Çünkü buralar Antalya turizminin can damarları. Bir daha geri gelmeyecek doğa harikası yerler. 70 kilometre uzunluğuyla, Beydağları'ndan başlayıp, Dereköy, Büyükalan, Karağaç kaynaklarıyla buluşarak Kuzca, Karacaören köylerini geçerek Kumluca ve Finike'den Akdeniz ile buluşuyor. " dedi.
Alakır Vadisi'ndeki sayısız flora ve fauna çeşitliliğine ve yöre halkıyla, onların oluşturduğu çok değerli kültürel zenginliklere hayat veren Alakır Nehri'nin, bugüne kadar 9 antik Likya şehirlerine ve ovasına bereket taşıdığını vurgulayan Kök, içinde nadir sedir ormanlarının var olduğunu, 2 bin 363 yaşındaki anıt sedir ağacını barındırdığını hatırlattı. Bununla birlikte 'Dibek Tabiatı Koruma Alanı', eski su değirmenleri ve eski ahşap köprüler gibi birçok değeri içinde yaşattığına dikkat çeken Kök, Alakır Nehri'nin kaynağından sahile kadar, üzerinde yapılması öngörülen ve bir kısmının da yapımına başlanan 8 hidroelektrik santral ile doğal güzelliğin tamamen yok edileceğini kaydetti.
Alakır Nehri'nin doğal akan suyunun doğa yerine borulara hapsedilecek olmasının bölgede eko turizmini bitireceğinin altını çizen Kök, on binlerce yıldır doğal tüm canlı hayata, doğal yaşama verdiği hayatın son bulacağını, onun suyundan kendine özgü mikro ikliminden faydalanan tüm canlıların, öncelikle de 'Kırmızı Benekli Alabalık' ve nehirde yaşayan onlarca canlı ve etrafındaki birçok bitki türünün yok olacağını vurguladı. Köprülü Kanyon ve Alakır Nehri'ne yapılacak 8 HES'in, bölgenin tek yaşam ve can damarını yok edeceğini belirten Kök, doğanın tüm dengesinin bozulacağını, yağış rejiminin negatif yönde etkilenmesiyle de kuraklık, sel, erozyon, orman yangını riskinde artış ve hastalıkların ortaya çıkacağını belirtti.
Bölge halkının geçim ve yaşam kaynağı olan tarım ve turizmin yapılamaz hale geleceğini vurgulayan Kök, şunları söyledi: "Kapalı iletim hattı boruları döşenirken, on binlerce yöreye özgü ağaç katledilecek ki şu anda binlercesi katledildi ve de katledilmeye devam edilmektedir. Kesilip yok edilen ağaçların yanı sıra iletim hattı açılırken, etrafa gelişigüzel dökülen topraklarla, çevredeki ağaç ve bitkilerde yok edilmektedir.Yenilenebilir ve sürdürülebilir diye kamuoyunu yanıltarak sunulan bu ilkel HES'lerin üretim kapasiteleri 10MW'ın altında gösterildiğinden, 'Çevre Etki Değerlendirme' (ÇED) raporuna dahi kanunen gerek duyulmamaktadır. Alakır Nehri'nin debisi düşüktür. Üretilmesi planlanan toplam elektrik miktarı, on binlerce yılda oluşmuş bu doğa harikası vadiyi ve onun gerçek yerel sahipleri olan tüm canlı yaşantısını geri dönülmez bir şekilde tamamen yok etmeye kesinlikle değmeyecek bir miktardır. Antalya için, bir diğer yıkım projesi ise Köprüçayı Nehri üzerinde devam eden HES projesidir. Köprülü Kanyon Milli parkının ana unsurunu oluşturan Köprüçayı Nehri'nde devam eden HES projesi ile ilgili yaşanan süreç yasa ve yönetmelere aykırı olarak sürdürülmektedir. Bu durum hem bölgenin coğrafi yapısı bir daha geri dönülmeyecek şekilde bozulmasına, hem de bölge halkı yaşanan hukuksuzluk karşısında çaresiz bırakılmasına yol açmaktadır. Öyle ki proje inşaatı imar planı onaylanmadan başlanılmış, proje sonradan imar planına dahil edilmiştir." CİHAN