Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, "Kürt sorununun çözümü için niye tarifeli motor seferi tutup İmralı Adası'na gidiyorsun, pazarlık yapıyorsun? Ben nasıl başkan olurum, bu süreçte', pazarlığın arkasında bu var." dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Ankara Altındağ ilçesinde esnaf ziyareti öncesinde CHP Altındağ İlçe Teşkilatı'nda basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Koç, Başbakan'ın Cumhuriyet Halk Partisi'nin vaatlerine karşı bir karalama kampanyası yürüttüğünü söyledi. Koç, "Hiç kendini yorma sayın Başbakan, sen koltuğunu 23 Nisan'da bile koruyamadın. Bir gün olsun gerçekten başbakanlık yapacak fırsat geldi önüne. O gün dahi Başbakanlık koltuğunu dolduramadın. Orada görevini verdiğin küçücük çocuğun bile kulağına bir şeyler söyleyerek nemenem bir siyaset izlediğini ortaya koydun. Şimdi meydanlarda aklına geldiği şekilde Cumhuriyet Halk Partisi'ne ve Genel Başkanı'na akla gelmedik şeyler söylüyor. Sana cevap vermiyoruz. Çünkü cevap vermek için seni muhatap kabul etmek istiyoruz ama sen başbakanlık konusunda hala bir gölge olmaktan çıkamadın." diye konuştu.
'SEN İRADENİ İSRAFA AYIRDIN, KUL HAKKI YEMEYE AYIRDIN'
CHP'nin vaatleri konusunda kaynak tartışmaları gündeme geldiğini hatırlatan Koç, şöyle devam etti: "Şimdi emekliye Ramazan ve Kurban bayramlarında iki maaş ikramiye, dedik. En düşük emekli maaşı bin 500 lira olacak, dedik. Ortalık birbirine girdi. Cevap olarak 'nereden bulacaksınız' dediler. Sen örtülü, örtüsüz milyonlarca dolar kullanırken kaynak buluyorsun, kaçak sarayda altın kaplamalı bir asgari ücretlinin maaşından daha yüksek fiyatla su içiyorsun. Yıkandığın banyoyu altın kaplamalı mozaikle kaplatıyorsun. Bavullara para doldurup Libya'ya para gönderiyorsun. Tırlara silah doldurup Suriye'de Müslümanın Müslümanı öldürmesi için komşunun içini karıştırıyorsun. Oraya para yolluyorsun. Orayı karıştırmanın vebali sende. Orada savaşı çıkartan ve kışkırtan sensin. Bütün bunlara kaynak var. Haram havuzunda bir seferde 630 milyon dolar para toplayan iş adamlarına kaynak var. Emekliye gelince kaynak yok. Kaynak var, bu bir siyasi tercih meselesi. Kaynak iradeymiş. Sen iradeni zenginden yana koydun. Sen iradeni haram havuzuna müteahhit parasına destek vermek için koydun. Sen iradeni israfa ayırdın, kul hakkı yemeye ayırdın. Cumhuriyet Halk Partisi halka ayırıyor. Korkuyorlar. Birileri 8 Haziran sonrası için tedirginlik içindeler."
'HER YURTTAŞ BİR SANDIK BEKÇİSİ OLARAK GÖREV YAPMAK ZORUNDA'
'Kedi trafoya girdi, kendi sandığa girdi artık bu da yok' diyen Koç, "Şimdi herkes, bu gidişattan rahatsız olan her yurttaş bir sandık bekçisi olarak görev yapmak zorunda, 7 Haziran'da. Hırsızlık kötü bir zanaat. Hırsız para çalar, hak çalar. Hırsız sandıkta oy da çalar. El birliğiyle bu işin namusunu da biz korumaya kararlıyız." şeklinde konuştu.
'BEN NASIL BAŞKAN OLURUM, BU SÜREÇTE', PAZARLIĞIN ARKASINDA BU VAR'
Kürt sorunu tartışmaları hakkında konuşan Koç, "Evet böyle bir sorun var. Bu sorunun çözümü için niye tarifeli motor seferi tutup İmralı Adası'na gidiyorsun, pazarlık yapıyorsun? Bu sorunun çözümü meşru zeminde olmaz mı? Meşru zemin Türkiye Büyük Millet Meclisi. Devletin İstihbarat Teşkilatı'nı oraya gönderip, masanın bir ucunda biri, bir ucunda biri. Masanın altında silah, bomba, şantaj, mayın. Ondan sonra pazarlık yapacağız. 'Ben nasıl başkan olurum, bu süreçte', pazarlığın arkasında bu var. Sözümün bir kısmı da HDP'ye. Baraj için uğraşıyorsunuz. Pazarlığın bir tarafısınız. Niye Cumhuriyet Halk Partisi seçim barajı kaldırılsın dediğinde pazarlık yaptığınız ortaklarınıza 'bu olmazsa olmaz' demediniz." diye devam etti.
'GİDERAYAK TELAŞIN BİR SONUCU'
İktidara yakın 20 bin kişiye kamuda kadro verildiği haberleri hakkında değerlendirmelerde bulunan Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Giderayak telaşın bir sonucu. Ne kadar kadro eklersek, ne kadar yandaş kayırırsak o kadar bizim için makbul' diyorlar. Bu kaçış öncesi ortalığı toparlama telaşı. Bu çalınan haklar, sadece CHP'lilerin değil AKP'ye oy veren yurttaşların çocuklarının da hakkıdır. Yargıya başvurduk. Şu ana kadar çıt çıkmıyor. Ama bizlerle ilgili bir suç duyurusunda bulunulsa herhalde savcılar bunu emir telakki ediyorlar. 24 saat içinde hepimiz hakkında fezleke çıkıyor. Yargının nasıl bir iktidar sopası olduğunu ifade etmek açısından. Elimde 3 bine yakın değişik kademelerde, illerde, ilçelerde alt boyutlardaki AKP'lilerin birinci derece yakınlarına ait de benzer şeyler ver. Bu artık iyice ipe un sermek. İş çığırından çıkmış vaziyette. Onun 8 Haziran'da bu havadan atananların da haklarının geri alınıp hakkı olanlara verileceği bir düzene geçmemiz gerekiyor. Bir ay daha orada kalsınlar bakalım."
'AVRUPA PARLAMENTOSU'NUN KARARI BAĞLAYICI DEĞİLDİR'
1915 olaylarıyla ilgili CHP'nin sessiz kaldığı iddialarını cevaplayan Koç, "Sessiz kaldığı denilen CHP Fransa'da ve Avrupa'nın değişik merkezlerinde karar tasarıları görüşülürken, o parlamentoların önünde milletvekilleriyle Türkiye aleyhine çıkabilecek olan her türlü girişimi engelleme görevini yapmış kişileriz. Ben hiç AKP'li görmedim o alanlarda. Türkiye aleyhinde tasarılar hazırlanırken o süslü AKP'lilerin hiçbirisini kulis yaparken görmedim. Siz nasıl teslim oldunuz? Sadece bağırdın, 'ey Papa, ey Putin', sen değil miydin Papa'yı çağırıp, iki büklüm önünde sarayında konuk eden. Papa ile kanka olan sensin. Putin ile yol arkadaşlığı yapan sensin. Sözün geçmedi mi arkadaşlara. AKP dış politikada Türkiye'nin çıkarlarını savunamayacak kadar güçsüzdür, tezleri zayıftır, çizgisi kırıktır. Avrupa Parlamentosu'nun kararı bağlayıcı değildir." dedi.
'AKILLARI SIRA KAFA KARIŞIKLIĞI YARATMAK İSTİYORLAR'
Koç, şöyle devam etti: "Cumhuriyet Halk Partisi, camileri kapatacak, kılığa kıyafete karışacak', bu saçmalıkları torbadan çıkartıp koyuyorlar. Bu cami yalanlarını ifade ettik. Eğitim sistemi, isteyen çocuğuna istediği yönde eğitim verecek özgürlüğe sahip olmalıdır. Erdoğan mezun olduğu imam hatip okulunu açan rahmetli Bülent Ecevit'tir. Akılları sıra kafa karışıklığı yaratmak istiyorlar. Kimsenin dinine diyanetine, inancına karışmıyoruz."
CHP'li Koç, açıklamalarının ardından Altındağ Caddesi üzerindeki esnafı gezdi. CİHAN