CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, 'Terörle mücadele' adı altında kişilerin haklarına saldırının muhbirlikle teşvik edildiğini söyledi. Bu yöndeki ihbarlarla muhaliflerin gözaltına alındığını dile getiren Kayışoğlu, "Hendekleri ihbar edenlerle ilgili o dönemde hiçbir işlem yapmadınız." dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Genel Kurulu'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Nurhayat Altaca Kayışoğlu, 14 yıllık AKP iktidarında hukuk devletinin yok edildiğini savundu.
CHP'li vekil, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben aslında sizlere hukuk devletinin nasıl katledildiğinden bahsedeceğim. Bunu yaparken de maalesef hukuku katlederek yapacağım. Nedeni de Meclis İçtüzüğümüz. Yeterince demokratik mekanizmaları çalıştıran bir tüzük olmadığı için, muhalefete yeterince söz hakkını tanımayan, sorunları dile getirmemize cevaz vermeyen bir içtüzük olduğu için bunun üzerinden söz alıp mecburen ülkemizle ilgili sorunlardan bahsetmek zorunda kalıyoruz. Hukuk devleti adım adım nasıl katledildi, şimdi size bir hikaye anlatacağım. Ülkemizde eksikleriyle de olsa bir hukuk devleti mevcuttu ve geçmiş iktidarlar döneminde hukuk devleti daha ileriye taşınsın diye birçok düzenlemeler yapıldı. Avrupa Birliği'ne uyum yasaları çıkarıldı. Anayasa'da, özellikle 2001 yılında yani bir koalisyon hükûmeti döneminde temel hak ve hürriyetlere dair değişiklikler yapıldı. Bu değişiklikler çok kapsamlı bir tasarı olarak gelmişti ve inanın ki Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden çok çok daha ileri seviyede temel hak ve hürriyetleri düzenleyen, koruma altına alan değişikliklerdi. Sonra ne mi oldu, 2001'deki bu düzenlemelerden sonra? 2002 yılında AKP iktidara geldi ve on dört yılda hukuk devletinin bütün ilkeleri adım adım adım yok edildi. Önce kuvvetler ayrılığı ilkesi yok edildi; yargı bağımsızlığı, masumiyet karinesi, kanun önünde eşitlik ilkesi yok edildi. Bir dönem geldi, dalga dalga operasyonlar, şafak operasyonlarıyla masum insanlar sırf muhalif oldukları için gözaltına alındılar, tutuklandılar, yargılandılar. Bir dönem geldi, gerçek suçlular kişiye özel yasalarla Anayasa'nın 10'uncu maddesi ihlal edilerek koruma altına alındı, naylon faturalara aflar çıkarıldı. Ve sıkıyönetim, DGM, özel yetkili derken adı değişse de sulh ceza mahkemeleri tarafınızdan getirildi, doğal yargıç ilkesi ihlal edildi ve iktidarda siz vardınız."
"BURSALILAR TERMİK SANTRALE KARŞI"
Milletvekili Altaca Kayışoğlu Bursa'da DOSAB'a yapılması planlanan termik santral ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Mahkeme kararlarının yok sayılması halinde bile Bursalıların termik santrala karşı durmaya devam edeceğini dile getiren CHP'li vekil, konuşmasını şöyle tamamladı: "Hukuk devleti katledildi ama çok şükür kanun devletiyiz diyorduk. Çünkü, bütün bunları kanunlarla yapıyordunuz ve yargı kararları çıkarılan kanunlarla etkisiz hale getirildi. Örneğin -Bursa'da- Cargill davasını buna örnek verebilirim. Hukukun evrensel ilkelerine uygun olmayan yasalar çıkarıldı; iç güvenlik yasası gibi, büyükşehir yasası gibi. Bugünleri arayacağımızı da düşünemezdik ki öyle bir zaman geldi, kanun devletini de yok ettiniz, yönetmelik devletine geçtiniz. Ne zaman mı? 7 Hazirandan sonra. Yasamadaki yeterli çoğunluğu kaybeden zihniyet zorla yürütmeyi elinde tuttu ve ülkemizi, yürütmenin yetkileriyle, yönetmelik devletine geçirdi. Sadece kanunlarla kısıtlanması mümkün olan temel hak ve özgürlükler, sayenizde örneğin toplantı ve gösteri yürüyüşü yapanın önüne engeller konulmak suretiyle- yönetmelikle düzenlendi ve birçok hak yönetmeliklerle kısıtlanmaya başlandı. 'Terörle mücadele' adı altında kişilerin haklarına saldırı muhbirlikle teşvik edildi. İşin ilginç yanı, bunu kullanarak muhalifleri gözaltına aldınız ama, gerçekten, hendekleri ihbar edenlerle ilgili o dönemde hiçbir işlem yapmadınız. Sonra, geldik ferman devletine. Evet, yürütmeyi paylaşmak zorunda kaldınız, sonra tek kişinin kararlarıyla bu ülkeyi yönetmeye başladınız. Ve son olarak bugün -bir örnek vereceğim- Bursa'da görülen bir davayla ilgili bir yandaş medya bir haber yapıyor, diyor ki: 'Paralel hakimler santrali iptal etti'. DOSAB'da kurulmak istenen termik santralle ilgili açılmış olan davada, pazartesi günü keşfi olan bu davada hakimleri baskı altına almak için yandaş medya bu manşeti atıyor. Ve istiyorsunuz ki sizin istediğiniz kararları vermeyen hakimler 'paralel' diye damgalansın, baskı altına alınsın, bütün mahkemeler sizin istediğiniz kararları versin, bütün gazeteciler sizin istediğiniz şeyleri yazsın. İnanın ki bu hukuk devletinin katledildiği süreci tarih yazıyor ve biz -Bursa'yla ilgili de söylüyorum- o mahkemeleri etki altına alsanız da o termik santrali oraya -Bursa halkı adına size buradan söylüyorum, yaptırmayacağız."
CİHAN