CHP'nin ekonomist milletvekillerinden Prof. Dr. Lale Karabıyık, Türk Lirası'nın olması gerekenin üzerinde değer kaybettiğini belirtti. Bursa Milletvekili Karabıyık, ekonomide eylül ayını değerlendirirken, Merkez Bankası endeksine göre reel kurun 2.70 lira olması gerekirken 3.05 liradan işlem gördüğüne işaret etti. Karabıyık, "TL dolar ve Euro karşısında eriyor ama belirli bir önlem yok." dedi.
Yılbaşından bu yana Türk Lirası'nda yaşanan yüzde 32'lik devalüasyonun altını çizen Karabıyık, söz konusu değer kaybı nedeniyle özellikle bankaların dış borçlarının Türk Lirası karşılığının arttığına ve diğer taraftan bankaların borç verdiği tüketicilerin ve şirketlerin de borçlarının arttığına dikkat çekti. Prof. Dr. Lale Karabıyık açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Türkiye'de bankaların, yabancı bankalara olan borçları eylül itibariyle yıl başından bugüne 241,9 milyar liradan 322,8 milyar liraya yükseldi. Yani bankaların yurtdışı bankalara borcu döviz bazında 174 milyar dolar; ancak, Türk Lirası olarak, bu borçlar yüzde 33,4 oranında artmış oldu."
Bu rakamların sadece döviz kuru artışını değil tüketicilerin borçlarının da arttığını gösterdiğini ifade eden Karabıyık, sadece şirketlerin değil bireylerin de borçlarındaki artışların çok yüksek oranda olduğu gerçeğini gözler önüne serdi. Eylül itibariyle bankaların tüketici ve konut kredileri toplamının 280 milyar lirayı bulduğunu söyleyen CHP'li vekil, bu kredilerin yüzde 52 sinin ihtiyaç kredisi olduğunu kaydederek, şu anda 24 milyon 550 bin kişinin borçlu olduğunu kaydetti.
Lale Karabıyık, 7 Haziran Genel Seçimleri sonrası dönemi de incelediği ekonomi değerlendirmelerine şöyle devam etti: "Türkiye'de belirsizlik ve risk primi özellikle koalisyon sürecinin darboğaza girdiği tarihten bu yana hızla arttı. Söz konusu risk sadece döviz kuru üzerinde değil girişimci ve tüketici güveni üzerinde de olumsuz etki yaptı. Üretici ve tüketicilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirme ve beklentileri Ekonomi Güven Endeksi ile özetleniyor. Bu öncü bir gösterge. Özellikle ilk 3 aylık ve 12 aylık beklentiler konusunda önemli bir veriyi oluşturuyor. Söz konusu endeks yüzde 16.7 oranında azaldı. Geçen ay 85.1 olan endeks Eylül ayında 70.9'a geriledi. Bu vahim bir düşüştür."
Tüketici Güven Endeksi'nin de eylül ayında yüzde 6,1 oranında azalarak 58.5 düzeyine indiğini hatırlatan CHP'li Milletvekili, bu değer 2008 krizi düzeyinde olduğunu vurguladı. Sektörel güven endekslerinin de eylül ayında gerilediğine dikkat çeken Karabıyık, "Yani sadece tüketici güveni değil, Eylül ayında girişimcilerin ekonomiye güvenleri de geriledi. Perakende ticaret sektöründe güven endeksi yüzde 4,6, İnşaat Sektörü Güven Endeksi yüzde 2,1 ve hizmet sektörü endeksi yüzde 2,3 oranında azaldı." ifadelerini kullandı.
ÖDENEN BEDEL AĞIR OLUR
Prof. Dr. Lale Karabıyık, şu değerlendirmelerde bulundu: "Diğer taraftan Dünya Bankası, yatırım kolaylığı sıralamasında, Türkiye'yi 51. sıradan 55. sıraya indirdi. Böylece Dünya Bankası Türkiye'yi vergi ödeme kolaylığında son bir yılda altı basamak geriletti. Uzmanlar bunu keyfî vergi denetimleri ve cezalarının Türkiye'nin yatırım yapma kolaylığını bozan en önemli unsur olarak açıklıyor."
Ocak- Temmuz döneminde 17,2 milyar doları doğrudan yatırım, 28,6 milyar doları portföy yatırımı olmak üzere 44,8 milyar dolar tutarında yabancı sermayenin Türkiye'yi terk ettiği gerçeğini yansıtan Karabıyık, "Ayrıntısını incelediğimizde de portföy yatırımlarının 14 milyar doları hisse senedi, 15 milyar doları borç senedi olmak üzere geri satılarak Türkiye'den çıktı. Söz konusu rakam 2008 küresel krizinde çıkan 102 milyar doların yarısına yakın. Hadi o zaman küresel kriz vardı ama şuanda güvensizlik kriz nedeniyle değil, ekonomi yönetimine azalan güven ve yatırım ikliminin bozulması sebebiyle. Ödenen bedel ise oldukça ağır." değerlendirmesini yaptı.
"Peki döviz kurundan kaybedilenler, kaçan yabancı sermaye ve sürdürülebilirliği ile finansmanı riskli hale gelen cari açık ve 13 Ağustos'tan bu yana reel sektörün 38 milyar liralık kaybı kimin suçu? Peki bu bedel için katlanılan maliyet CHP'nin sözünü verdiği emekliye iki maaş ikramiye vb. diğer projelerinin maliyetinin kaç katı?" sorularını yönelten Karabıyık, açıklamasını şöyle tamamladı: "Hani CHP iktidar olursa döviz yükselirdi, hani CHP iktidar olursa faiz artardı, hani CHP iktidar olursa istikrar bozulurdu. İşte olmayan istikrar, işte 3 TL yi geçen döviz kuru, işte faiz." CİHAN