Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, Ekonomi Güven Endeksi'nin ülke ekonomilerindeki bozulma ve normalleşme ya da iyileşmelerin takibinde önemli bir veri olduğunu belirterek, "Ağustos'tan Eylül ayına olan düşüş, 10 Ağustos'tan sonra koalisyon sürecinin sıkıntıya girmesiyle oluşan belirsizlik sürecinin ekonomiye getirdiği risk ve maliyeti çok net olarak göz önüne serebiliyor." dedi.
Lale Karabıyık, ekonomik güven endeksinin tüketici ve üreticilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirme, beklenti ve eğilimlerini özetleyen bir bileşik endeks olduğuna işaret eden yazılı değerlendirmesinde, "Bu endeks, tüketici güven göstergesi ile reel kesim, hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörlerine ait alt endekslerin ağırlıklandırılarak birleştirilmesinden oluşur. Endeksin düşmesi ekonomi ve ekonomi yönetimine olan güvenin azalması, belirsizliğin artması, geleceğe ait beklentilerin olumsuzlaşması ile olur." ifadelerini kullandı.
CHP'nin ekonomist vekillerinden Karabıyık, "Güven azaldığı ortamda tüketiciler hem gelir yetersizliği hem de gelecekte işsiz ya da gelirsiz kalma riski sebebiyle tüketimden kaçınır, diğer taraftan tüketici güveninin düştüğü ortamda iş dünyası da yatırımlarını erteler ve bu belirsizlik sürecinde yatırım yapmaya gönüllü de olmazlar. Yatırımların olmaması istihdamı da geriletir ve zincirleme etki ile işsizlik de artar." sözleriyle ekonomiye güvenin öneminin altını çizdi.
Ekonomi Güven Endeksi'nin tüketici, iş dünyası ve sektörlerin mevcut duruma tepkilerini ortaya koyduğunu ve geleceğe ait talep, yatırım ve isihdamı da olumlu ya da olumsuz şekillendirdiğini hatırlatan Lale Karabıyık, "İşte TÜİK'ten alınmış olan aşağıdaki grafikte hiç düşmediği kadar hızla düşen Ağustos ayından Eylül ayına olan Ekonomi Güven Endeksi değişimini görüyorsunuz. Yüzde 16.7 oranındaki düşüş Ağustostan bu yana kur üzerindeki etkiyi de, reel sektörün 42 milyar liralık zararını da açıklıyor sanırım." dedi.
FAZLA SÖZE GEREK YOK
Reel sektörün 42 milyar liralık zararıyla emeklilerin ikramiyesinden, asgari ücrete kadar, gelir desteğinden, kredi desteğine kadar vatandaşa birçok katkı sağlanıp sorunların çözülebileceğini vurgulayan Karabıyık, "Güçlü bir sosyal devlet için kaynaklar zarar eden ekonomiyle uçup giderken acaba istikrar bunun neresinde?" diye sordu.
CİHAN