CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Lale Karabıyık, enflasyon rakamları ile ilgili basın açıklaması yaptı. Karabıyık, "Enflasyon oranı 7,9 a yükseldi; ancak biliyoruz ki bu bir ortalamadır. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) hesaplanmasında yer alan mal ve hizmet gruplarının ağırlıkları oranında bu ürünlerin fiyat artışları TÜFE'nin hesabına katılır. Burada dikkat çeken şudur ki TÜFE'deki artışa en fazla neden olan gıda fiyatlarındaki artıştır." dedi.
Sadece taze meyve ve sebze fiyatlarının Eylül ayında yüzde 7,4 oranında arttığını aktaran CHP'nin ekonomistlerinden Karabıyık, önceki aylara ve yıllara baktığınızda da bu gruptaki artışın enflasyonu asıl yükselten mal ve hizmet gruplarının başında geldiğinin altını çizdi. Yıllık bazda bakıldığında ise gıda fiyatlarındaki artışın diğer mal ve hizmet gruplarının ağırlıkları oranında hesaplanan TÜFE'deki artıştan bile yüksek olduğunu ifade etti.
"BAŞKA ÜLKELERİN TARIM POLİTİKALARININ OYUNCAĞI OLMAYALIM"
CHP'li vekil, bu artışların nedeni ile ilgili olarak "Çünkü Türkiye'nin sağlıklı ve ihtiyaç envanterine dayanan bir tarım politikası yok. Tarım politikası olmayan ülkeler başka ülkelerin tarım politikalarının oyuncağı olmaya mahkumdurlar. Başka bir neden ise Türkiye'de tarıma ayrılan destekler oldukça yetersiz oluşudur; 2015 programına göre kamu yatırımlarının sadece 9.42 si tarıma ayrılmıştır ve tarımda oldukça gerilemiş bir ülke için oldukça yetersiz bir miktardır." dedi. AK Parti iktidarında ihracata dönük ürünlere, katma değeri yüksek ürünlere kaynakları yeterince aktarmayıp lüks konuta ve AVM'lere aktarıldığı gibi tarımın da ihmal edildiğini vurgulayan Lale Karabıyık, tüm bunların ithalat ağırlıklı tarım ürünleri kullanımına neden olduğunu söyledi.
"ÇİFTÇİYİ GÜÇLENDİRMEK GEREKİR"
CHP'li vekil "Çiftçi zaten desteklenmemiş, perişan olmuş, tüketici de gıda enflasyonu altında ezilmiştir. Çiftçi ürününü elden çıkarmak için ucuz pahalı satıyor. Çiftçiye ucuz ve yeterli kredi desteği sağlayarak onu güçlendirmek gerekir, çiftçiye verilen desteği günün koşullarına uygun olarak arttırmak gerekir." sözlerine dikkat çekti. Ayrıca Anayasanın 167. maddesinde geçen "Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiili veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler." ifadesini de hatırlatan Karabıyık, "Yani devlet üreticiyi de tüketiciyi de koruyacak önlemler almalıdır. Burada kooperatifleşmenin önemi de ortaya çıkmaktadır." izahında bulundu.
"EMEKLİ VE EMEKÇİNİN GELİRİNDEKİ ARTIŞ YETERLİ DEĞİL"
Prof. Dr. Lale Karabıyık, detaylı incelemeler yaptığı enflasyon oranlarını değerlendirerek, "Türkiye'deki vatandaşların büyük bir kesimini oluşturan emekli ve emekçinin gelirindeki artış yeterli olmamıştır; çünkü bu grup için tüketimde önemli olan başta gıda olmak üzere konut ve ulaştırma fiyatlarındaki artıştır." diye konuştu. TÜFE karşılığı kadar bile olmayan söz konusu maaş ve ücret artışlarının aslında vatandaşı en fazla etkileyen gıda fiyatlarındaki artışın bile çok gerisinde kaldığını vurgulayan Karabıyık, bu nedenle fakirleşmenin arttığını ve maaşların alım gücünü erittiğinin altını çizdi.
Vatandaşların yüzde 65,5'inin konut dışında borçlu olmasının da bu sonucun bir göstergesi olduğunu belirten Karabıyık, sağlıklı bir tarım politikası olmadan, tarımın her gün yok olduğu ve ithalata döndüğü bir ekonomide, döviz kurundaki artışlar da dikkate alındığında gıdadaki enflasyonun önüne geçilemeyeceğini ifade etti. "Ayrıca cari açık yüksek diye üzülüyoruz ama sadece enerjiyi değil her gün artan oranda tarım ürünlerin de samana kadar ithal edersek iki yakamız bir araya gelmez." diyen Karabıyık, enflasyon oranının önemini aktardı.
CİHAN