CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nu eleştirerek, Doğu'da sağlık çalışanlarının teröre kalkan olarak kullanıldığını savundu. Cizre Devlet Hastanesi'nde yaşanılanları örnek gösteren Demir, "Bir hastanenin kapısında tanklar varsa oraya gelecek bombaları engelleme ihtimali olamaz." ifadelerini kullandı.

Demir, İzmir'de bazı vakıf hastanelerinin YÖK'ten gelen bir yazı üzerine kapatıldığını da hatırlatarak, hükümetin hastaneleri kapatan bir iktidar olarak tarihe geçtiğini vurguladı. Demir, "Hastaların, hekimlerin, sağlık çalışanların mağdur olmasına neden oldular. Öyle ki bir gün sonra böbrek tedavisi olacak hastaya dahi izin vermediler. Siz cemaatçi olduğu için ya da farklı görüşlerde olduğu için, onlardan intikam almak için hareket ettiğiniz bu noktada hastalardan intikam alıyorsunuz. Böyle birşey olur mu?" dedi.

CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık ve CHP Antalya Milletvekili Niyazi Nefi Kara Meclis'te basın toplantısı düzenledi. 2016 yılının barış getirmesini dileyen Demir, CHP'nin çeşitli komisyonlar kurduğunu belirterek yapılacak çalışmalarının raporlaştırılacağını ifade etti.

Türkiye'de devam eden bir şiddet ortamı bulunduğunu dile getiren Demir, çatışmalar sonucu 11 ayda 171 güvenlik görevlisi, 195 PKK'lı terörist, 157 sivil olmak üzere 523 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Terör olaylarında kaybedilenler eklenince de yaklaşık 800-900 insanın öldüğünü anlatan Demir, bunların yanında yaralanan ve mağdur olan insanlar olduğunu kaydetti. Bunun adının savaş olup olmadığını soran CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, gelecek yıl bunların yaşanmamasını diledi.

SAĞLIK ÇALIŞANLARI KALKAN OLARAK KULLANILIYOR

Doğu'da herşeyin kapandığını ve yaşamın bittiğini dile getiren Demir, Cizre Devlet Hastanesi'nde yaşanılanları örnek verdi. 'Orayı hedef haline getiren' iktidarı kınayan Demir, bir hastanenin kapısında tanklar varsa oraya gelecek bombaları engelleme ihtimalinin olmadığını öne sürdü. Doktorların kalkan olarak kullanıldığını savunan Demir, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun açıklamalarını da eleştirdi.

HÜKÜMET, HASTANELERİ KAPATAN BİR İKTİDAR OLARAK TARİHE GEÇTİ

Hükümetin hastaneleri kapatan bir iktidar olarak tarihe geçtiğini anlatan Demir, şöyle devam etti: "İzmir'de bazı vakıf hastaneleri YÖK'ten gelen bir yazı üzerine kapatılmıştır. Orada çalışan yüzlerce binlerce insan var, sağlık çalışanı var. İş güvenliği ve özlük hakları gasp edilmiştir. 10'ya yakın sağlık kuruluşu kapatılmıştır. Yukardan gelen bir emirle; başkanlık sistemi sevdasıyla maalasef Türkiye'yi bu noktaya getiren sayın Cumhurbaşkanı'nın bir emriyle YÖK yıllar sonra buranın bir eğitim kurumuna bağlı eğitim yapılmadığı konusunda farkına vardı ve 20 yıl, 10 yıl, 5 yıl önce büyük törenlerle açmış oldukları bu hastaneleri hemen bir hafta içerisinde, 5 gün içerisinde kapattılar. Hastaların, hekimlerin, sağlık çalışanların mağdur olmasına neden oldular. Öyle ki birgün sonra böbrek tedavisi olacak hastaya dahi izin vermediler. Böyle bir durum olabilir mi? Peki siz cemaatçi olduğu için ya da farklı görüşlerde olduğu için, onlardan intikam almak için hareket ettiğiniz bu noktada hastalardan intikam alıyorsunuz. Hastalar da mı cemaatçi, hastaneler de mi cemaatçi, orda çalışan hekimler, sağlık çalışanları da mı Fethullahçı? Böyle bir şey olur mu? Böyle bir iktidar, böyle bir hükümet olabilir mi? Hastalar maalesef alıştıkları hastaneler ve doktorlarına bir gün sonra geldiklerinde kilit vurulmuş olarak gördüler ve bunlar bir intikam uğruna, bir siyasi nedenle oldu."

ROBOTİK CİHAZLAR KİLİTLENDİ

Demir, Robotik Cerrahi için cihazlar alındığını ve yoğun bir şekilde çalışırken birden cihazların kilitlendiğini dile getirdi. Onların tıbbi malzemeleri alınmadığı için, borçları ödenemediği için bir günde taburcu olacak hastaların yararlanamadığını belirten Demir, birçok üniversite ve eğitim hastanesinde bu sebeple klasik ameliyatlar yapılmak zorunda kalındığını vurguladı. Demir, Sağlık Bakanlığı'nın yurt dışından getirmeyi düşündüğü yabancı doktor uygulamasını da eleştirdi.

CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık ise Cizre'de çalışan bir doktorun gönderdiği mektubu okudu. CİHAN