CHP Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu, katliam yapan bombacıların beş gün sonra yakalandığını belirterek, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin söylediği sözden dolayı gözaltına alınmasının çifte standart olduğunu söyledi.
Seçim çalışmaları çerçevesinde Çanakkale'ye gelen Berberoğlu, CHP İl Başkanlığı'nda partililerle buluştu. Binanın önünde karşılanan Berberoğlu, içeriye girerek kısa bir değerlendirme yaptı. Baro Başkanı Elçi'nin gözaltına alınmasına da değinerek, "Şunu merak ediyorum ben, Sayın Başbakan televizyon programında, IŞİD bombacıları eyleme geçmedikleri zaman gözaltına almak ve tutuklama yönünde bir gerekçe bulamadığından yakınıyor. Sözle işlenmiş, atılan bir suç var ortada. Baro başkanının adresi belli, atılan suçun işlendiği mecra, bir televizyon programı. Dolayısıyla delilleri karartma şüphesi de yok. Neye dayanarak gözaltı kararı alındı? Dava açılabilir; tercihim ki sayın genel başkanımızın talimatıdır. Hepimiz dokunulmazlıklarımızı bırakıp her türlü ifadelerimiz ve eylemimiz için sade vatandaş gibi kamuoyu önünde yargılanmak isteriz. Adil bir yargıya taraf olmak isteriz. Ondan yana bir korkumuz yok, Türkiye Cumhuriyeti'nde hiçbir yurttaşın da olmaması lazım. Dolayısıyla dava açılabilir. Kimseye dava açılamaz diye bir kural yoktur ama gözaltının özel kuralları vardır, yani bugün IŞİD bombacısı kalkıyor, polis takibindeyken Ankara'ya geliyor. İki tane adamı getiriyor, sabah kahvaltı ettiriyor. Katliamdan sonra tekrar Adana üzerinden Gaziantep'e dönüyor. Olaydan beş gün sonra gözaltına alınıyor. Televizyon programında bir ifade kullanan ve terör örgütü propagandası ile suçlanan bir baro başkanı, baroda gözaltına alınıp ifadeye götürülüyor. Burada bir orantısız adaletsizlik var gibi geliyor." şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Berberoğlu, AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu'nun aynı yönde bir konuşması olduğu ve hakkında işlem yapılmadığı yönündeki soruya ise şu cevabı verdi: "Biz CHP olarak, ifade özgürlüğünden yanayız, yani terörle mücadelede en önemli nokta, eylem ile söylemi ayırmaktır. Terör örgütü propagandası, Türkiye'nin uzun zamandır verdiği bu mücadelede haklılık zeminini ortadan kaldırmamaktatır. Kimsenin ettiği lafla ilgili ben yorum yapmam, tek yapacağım şey, sizin sorunuzda da yatan çifte standartı işaret etmektir. Bu da demin verdiğim, daha teyit edecek bir başka örnektir. Orhan Miroğlu'nun sözlerinden bahsediyorsunuz. Dinlemedim, açık söyleyeyim. Aynı amaca mı hizmet ediyor bilmiyorum. Tahir Bey'i dinlemiştim, zaten televizyonlar döne döne veriyor. İfade özgürlüğünün sonuna kadar kullanılacağı bir ülkeden yana olmak zorundayım. Eski mesleğim, ifade özgürlüğü ve halkın haber alma özgürlüğü üzerine kurulu bir meslekti. Siyaset bu tür kurumların olmadığı, özgürlüklerin yaşanmadığı ortamda demokrasiyi geliştiren bir mecra olamıyor maalesef. Türkiye'de, hakikaten yaşanacak bir Türkiye'ye yakışacak bir demokrasi istiyorsak bu tür hatalara düşmememiz lazım." CİHAN