Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu'nun bütçe, kesinhesap ve Sayıştay raporları görüşülmeye başlandı. Üyelerle tek tek tokalaşan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, bir sunum yaptı. Sunumdan önce Adalet Bakanlığı bütçesi görüşmeleri sırasında CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu ile AK Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ arasında yaşanan tartışmalar gündeme geldi.
Usüle ilişkin söz alan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, TBMM Genel Kurulu'nun bugünkü birleşiminde hükümet tarafından dış politika konusunda bilgilendirme yapılacağını hatırlattı. Bu saatlerde komisyon çalışmalarına ara verilmesini isteyen Bekaroğlu, kendisi ile AK Partili Hamza Dağ arasında gerginlik yaşandığını ifade etti.
Her şeyden önce bir büyüğü olarak kendisine yönelik sözleri kabul edilemez bulduğunu dile getiren Bekaroğlu, Komisyon Başkanı Bilgiç'e, "Bu milletvekilimiz hakkında siz ne yapacaksınız?" diye sordu. Dağ için "1980 doğumluymuş, MGV'den gelmiş. Ben oralarda ders verdim." diyen Bekaroğlu, "Elini indir deyince; 40 yıllık arkadaşımla nasıl konuşacağımı bilirim, niye durumdan vazife çıkardı, bilmiyorum. Vahim olan bugün burada tutanaklara geçerken bu davranışın ötesine geçebilirdim demesi vahim. Bu arkadaşımız bu komisyon ve hepimiz için tehlike oluşturuyor. Daha ne diyecektiniz sayın milletvekilim; daha ne diyecektiniz; 'utanmaz adam, çık dışarı, ahlaksız adam, edepsiz adam.' Bunun ötesinde ne diyecektiniz? 80 doğumlu genç bir adam; daha ne diyebilirdiniz? Bıraksalar yumruk mu atacaksın? Tanımam ki niye size ithaf edeyim?" diye konuştu.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç ise tartışmanın oturum kapandıktan sonra yaşandığını ve ayrıntılarına ilişkin tutanak bulunmadığını söyledi. Ancak genel görüntülerin hoş olmadığını ifade eden Bilgiç, "Bu görüntülerin TBMM'ye yakıştığını söylemek mümkün değildir." değerlendirmesinde bulundu. Bilgiç, yanlış anlama olduğunu savundu.
Bu sözler üzerine Bekaroğlu, "Daha ötesini yapabilirim diyen vekille ilgili yanlış anlama diye anlarsan; bu komisyonu yönetemezsiniz. Özür dilenmesini bekliyorum." karşılığını verdi. AK Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ da Bekaroğlu'nun söz konusu tartışmada sesini yükselterek söylemediği sözlerle kendisini itham ettiğini öne sürdü. Olayların bir anda geliştiğini belirten Dağ, yaşananların TBMM'nin ortamına yakışmadığını çok iyi bildiklerini, bu tecrübeye sahip olduklarını, ancak davranışlara karşılıklı dikkat etmek gerektiğini kaydetti.
"Bütçe üyesi olmadığı için bütçe bitince tebrik ve hayırlı olsun diye sıraya giriyoruz." diyen Dağ, şöyle devam etti: "Bekaroğlu oradaki ifadesini 40 yıllık arkadaşı olduğunu ifade edip, bazı hususları bahsedebilir. Biraz uzattı. Uzatınca fitili ateşleyen nokta, arkasını dönüp elini sallama lafına istinaden sen nasıl böyle söylersin diye ifadesi oldu. Ben söylemedim. Ama ben söylemediğimi ifade etmek istemedim. Demediğim halde yine sesini yükseltip bana ithamda bulundu. Bazı sözler çıkabiliyor. Daha ötesi de çıkabilirdi. Söylediğim sözlerin çok da yanlış olduğu kanaatinde değilim ortam içinde. Bunlara dikkat etmeye çalışıyoruz. Bu görüntüler TBMM'ye uygun düşmediğin çok iyi biliyoruz. Buna karşılıklı dikkat etmemiz lazım. Mağduriyet varsa ben de mağdurum."
Bilgiç ise sarf edilen sözlerle ilgili sorumluluğun kişilerin kendisine ait olduğunu ve yaşananların Meclis'e yakışmadığını söylediğini ifade etti. HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, "Hamza Dağ'ın, Bekaroğlu'na yönelik bu tavrını ilginç, enteresan buldum. Komisyon bitince muhalefet, salondan çıkarken hayırlı olsun demek için kalkıyoruz. Oturduğu kürsüye doğru gidiyoruz. Şahsen ben ilk günlerde deneme yaptım; zar zor hayırlı olsun diyebildim. İktidar vekilleri hemen bakanın etrafını sarıyorlar, hayırlı olsun dememize fırsat tanımıyorlar. Bakanı her zaman görme imkanları var. Nezaket ilişkileri çerçevesinde muhalefete yol açar." dedi
Daha sonra tekrar söz alan Bekaroğlu, küfür ve insanların üzerine yürümenin kelime hazinesiyle ilgili olduğunun altını çizdi. "Kötü söz sahibine aittir." diyen Bekaroğlu, konuyu kapattığını söyledi.
CİHAN