CHP heyeti, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "İsrail ile ticareti tamamen kesme" yönünde slogan attığı için tutuklanan vatandaşları Silivri Cezaevi'nde ziyaret etti. Heyet, iktidarın hukuksuzca tutukladığı kişilerden bahsederek, cezaevlerinde de insanlık dışı muamelelere maruz bırakıldıklarını vurguladı. Vatan Emniyet'te 4 gün bekletilen protestocuların 16 saat aç ve susuz bırakıldığını ve darp edildiklerini belirten heyet, bunun işkence suçu teşkil ettiğini ifade etti.
'BU HUKUKSUZLUKLA BİR DE ANAYASA YAPMAK İSTİYORLAR'
Gerçek Gündem'de yer alan habere göre CHP heyetinin açıklaması şöyle:
"Bir slogan atarsan buradasın diyorlar. Cezaevine hep çok yakınsın demek istiyorlar. Can Atalay tıpkı bizim gibi bir milletvekili. Onun şu anda Meclis'te olması için yargı kararları var ama cezaevinde. Ahmet Özer, Esenyurt halkının iradesiyle seçilmiş başkanımız. Esenyurt Ahmet Özer hocanın hizmetlerinden istifade ederken, hukuksuzca evinden alındı. Osman Kavala'ya olan kini kimse anlayamıyor, Selçuk Kozağaçlı da en büyük hukuksuzluklardan birini yaşıyor. Bu hukuksuzlukları gerçekleştirenlerin şimdi de yeni anayasa yapma arzusu inanılmaz.
'İKİ TARAF DA MAZLUMLARI SAVUNUYOR AMA BİRİ HAPİSTE'
Protesto yapmak anayasal bir hak ama bu 9 arkadaşımız Cumhurbaşkanı'nı protesto için cezaevindeler. Kendilerini ziyaret ettik. Kendileri hükümetin eylemleriyle söylemlerinin birbirini tutmadığını söylüyor. Hükümetin İsrail meselesiyle ilgili söyledikleriyle bu arkadaşlarımızın söylediği farklı değil. Bahsettikleri mazlumlar aynı, zalimler aynı ama onlar dışarıda diğerleri hapiste. Biz mazlumlar için mücadele ettiğimiz için vicdanımız rahat dediler.
'YAŞADIKLARI ŞEY İŞKENCE'
Nasuh Mahruki bir tweet attığı için saatler içinde hapse alındı ve serbest bırakıldı. Ama burada ve Vatan Emniyet'te işler öyle hızlı ilerlememiş, 4 gün beklemişler orada. Silivri'ye gelenlerin koğuşa yerleşmesi 24 saat sürdü, Metris'tekilerin durumu ise daha kötü. 16 saat açlık ve susuzluk var arkadaşlar, bu bir işkencedir. Ayrıca kahvaltı verildiğine dair yazı imzalatılmaya çalışılmış. Ve ellerinde darp izleri var, biz gördük. Arkadaşlarımızın başörtüsünün kesilmesi kabul edilebilir değil. Özgürlükleri savunmamız bakımından biz bunu iktidara hep söylüyoruz ve reddediyorlar. Neymiş şallar uzunmuş, kendilerini asabilirlermiş. Burada yükü o 3 kişiye de yüklemek doğru değil, bu cesareti nereden alıyorlar?"