Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, apoletli generallerin yaptığı darbe hukukunun AK Parti iktidarının umudu haline geldiğini savundu. Ağbaba, "13 yıllık AKP iktidarları döneminde postallıların yapamadığını Erdoğan yaptı. Halkın oyunu ve tercihini görmezden geldi. Güvenlik paketleri ile demokrasiyi askıya aldı. Ülkeyi yaşanmaz bir hale getirme konusunda Erdoğan, Evren ile yarıştı." dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba 12 Eylül darbesinin 35. yılı dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Ağbaba mesajında darbeyi kınadı, sivil darbe girişimine dikkat çekti. Ağbaba'nın mesajı şu şekilde: "35 yıl önce 12 Eylül günü, demokrasi tarihimizde utanç sayfası olarak yer alan bir sabaha uyandık. 12 Eylül, fişlemelerin, işkencenin, cinayetlerin meşrulaştırıldığı, hak ve hukukun, özgürlük ve demokrasinin postallar altına alındığı kanlı bir süreç olarak yaşandı. Darbe sabahı ve sonrasında olduğu gibi kanlı eller tarafından darbenin hazırlandığı süreçte de kardeş kardeşe kırdırıldı, katliamlar ve cinayetler ile toplum baskı altına alındı, hak ve özgürlükler askıya alındı. Bu kanlı sürecin sorumluları vicdanlarda mahkûm edildi.
12 EYLÜL ÜRÜNÜ OLAN AKP, KONGRESİNİ 12 EYLÜL'DE YAPIYOR
35 yılda Türkiye yaralarını sarmaya, demokrasi kazanımlarını tekrar elde etmeye çalıştı. AKP iktidarı ile birlikte bu mücadeleler engellendi, geriye gidiş başladı. Apoletli generallerin yaptığı darbe hukuku AKP iktidarının umudu ve kaynağı oldu. AKP kendini 12 Eylül'e o kadar borçlu hissetti ki Olağan Kongresi'ni 12 Eylül tarihinde yapmaya karar vererek adeta minnetini sundu. 13 yıllık AKP iktidarları döneminde postallıların yapamadığını Erdoğan yaptı. Halkın oyunu ve tercihini görmezden geldi. Güvenlik paketleri ile demokrasiyi askıya aldı. Ülkeyi yaşanmaz bir hale getirme konusunda Erdoğan, Evren ile yarıştı.
12 EYLÜL'Ü ARATMAYAN ADI KONULMAMIŞ BİR REJİM
Bugün sokağa çıkma yasakları, olağanüstü hal ilanları, sivil vatandaşların katliamı ile 12 Eylül'ü aratmayan adı konulmamış bir rejimin hayalperest savunuculuğunu yapan günümüz muktedirleri kendi siyasi ikballeri için gençlerimizi ölüme sürüklemekte, kandan beslenmektedir. Tüm bunlara rağmen kaosa karşı huzuru, savaşa karşı barışı, kin ve nefrete karşı sevgiyi egemen kılmak zorunluluğu vardır. Bunun birinci koşulu 12 Eylül'le hesaplaşmak, darbe hukukunu ortadan kaldırmak, hukuka aykırı olarak halen iktidarı elinde bulunduran 12 Eylül mirasçılarından hesap sormaktır. Bu mücadeleyi sürdüren ve 12 Eylül'de katledilen, sürgün edilen, bedel ödeyen aydınlarımızı saygı ve minnetle anıyorum." CİHAN