İYİ Parti’de yapılan toplantılarda partinin eğiliminin “2024’teki seçime kendi adaylarıyla katılmak olduğu” öne çıkmıştı. İYİ Parti kanadı, olası bir işbirliği karşısında ise CHP’den sadece Adana, Mersin ve Manisa için değil, Ankara, Antalya gibi büyükşehir için de “kendi adaylarını desteklemesini bekleyeceği” görüşü ön plana çıkmıştı. 

Ancak İYİ Parti’nin bu tavrı karşısında CHP’nin de “yumuşamayacağı” belirtiliyor. İYİ Parti’nin bu tavrının CHP’de, “Kazandığımız ve beş yıldır yönettiğimiz kentlerden neden vazgeçeceğiz” sorusunu gündeme getirdiğine dikkat çekiliyor. 

CHP kanadında, özellikle İYİ Parti’nin destek beklediği Adana, Mersin, Antalya gibi illerde hem il ve ilçe örgütlerinin hem de belediye başkanlarının tavrının da “CHP’nin desteklenmesinden yana olduğuna” dikkat çekiliyor. İYİ Parti kanadında ise bu durum “CHP’nin yüzde 25 oyu varsa, İYİ Parti’nin de yüzde 10 oyu var. İYİ Parti, yerel seçimlerde AKP ve CHP arasında sıkışıp kalan seçmenin oyunu alabilecek bir parti” sözleriyle yorumlanıyor. Her iki partinin ortaya koyduğu kriterlerin iki partiyi de gitgide “uzlaşıdan uzak bir noktaya taşıdığı” değerlendiriliyor. 

Bunun sonucu olarak da her iki partinin yerel seçimlere Adana, Mersin, Ankara ve hatta İstanbul gibi büyükşehirlerde ayrı adaylarla seçime girmesinin “kuvvetle muhtemel olduğu” belirtiliyor. 

Ancak DEVA, Gelecek, Saadet ve Demokrat Parti kanadında, iki parti arasındaki “fedakârlık tartışmasının”, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözünü ettiği 1994 seçimlerinin 2024’teki seçimde “bir kopyasını yaratacağı” vurgulanıyor. Millet İttifakı’nın diğer bileşenleri, yerel seçimlerde “hangi partinin adayı güçlü ise o partinin desteklenmesinin daha doğru bir hamle olacağını” düşünüyor. 

1994 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı (İBB) için hem merkez sağ blok hem de sol partiler ayrı adaylarla seçime girmişti. Refah Partisi yüzde 25.19, ANAP 22.14, SHP 20.3, DYP 15.46, DSP 12.38, oranında oy almıştı. Refah Partisi’nin adayı olan Erdoğan “aradan sıyrılarak” İBB başkanı seçilmişti.