Çağdaş Gazeteciler Derneği(ÇGD) Başkanı Ahmet Abakay, Kanaltürk ve Bugün TV'nin yayınlarının durdurulmasına tepki gösterdi. Abakay, "Bu bir zorbalıktır bu silah zoruyla iktidarın yayın organlarına el koymasıdır. Düşünce ve basın özgürlüğüne dünde karşıydık bugün de karşıyız" dedi.
ÇGD Ankara Şubesi 3. Medya Raporu'nu basın toplantısı ile açıkladı. ÇGD Ankara Şube Başkan Yardımcısı Yıldız Yazıcıoğlu raporun 3 aylık periyotlarla hazırlandığını bu nedenle raporun Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarını kapsamakta olduğunu Ekim ayında Bugün Tv ve Kanaltürk'ün yayınlarının durdurulmasıyla ilgili raporu da Ekim, Kasım, Aralık ayları formatında hazırlanıp Ocak ayında basına takdim edileceğini duyurdu.
Yazıcıoğu, ÇGD Ankara Şubesi'nin hazırladığı 3 aylık raporların Ocak ayından bugüne kadar yaşanılan hiçbir şeyin sürpriz olmadığını dile getirdi. Adım adım ağırlaşan koşullarda gazetecilerin çalıştığını belirten Yazıcıoğlu, "Yapılan baskınlar kayyum atanması gazetecilere yönelik tehditler bunlar artık Ocak ayından bu yana ağırlaşarak devam etmektedir. Her şey bir sonraki adım daha sert daha şiddet içeren öteki adımın ilk belirtisidir" ifadelerini kullandı.
"MEDYANIN BÜYÜK BİR KISMI İKTİDARIN MANİPÜLASYON ARACI OLARAK GÖREV YAPIYOR"
Temmuz-Eylül dönemi raporunu değerlendiren Yazıcıoğlu, medyanın büyük bir kısmının iktidarın manipülasyon aracı olarak görev yaptığını terör saldırılarında hedef şaşırtmayı iş edinmiş durumda olduğunu belirterek şunları kaydetti:
"Toplumsal gerilimi artıracak şekilde iktidar yanlısı yayınlar, gazetecilik mesleğinin de değersizleşmesine neden olmaktadır. Hürriyet Gazetesi'ne yapılan baskınlar ve gazetenin yazarı Ahmet Hakan'ın uğradığı saldırı ve bu saldırıların faillerinin AKP ile ilişkileri göz önüne alındığında, iktidar partisinin adeta sokak eylemlerini örgütlediği görülmektedir. İfade özgürlüğünün pratik karşılığı olan mesleğimize ve meslektaşlarımıza yönelen bu tutumlar, halkın haber alma hakkının engellenmesi demektir. Basına yönelik bu engelleme girişimleri, baskıcı iktidar tarafından tüm topluma yayılmak istenmektedir. Sosyal medya yasaklarının yanı sıra, TCK 299'da düzenlenen, 'Cumhurbaşkanına hakaret' ve yine hakaret davalarına dayanak olan TCK 125. madde, bütün bir ülkenin zapturapt altına alınmasının göstergeleridir. Şu ana kadar onlarca kişi, bu davalara muhatap olmuş, lise öğrencisinden tutun da gazetecilere kadar çok farklı kesimlerden insanlar, cezaevi tehdidiyle karşı karşıya gelmiştir. Bunlar, demokratik ülkelerde ancak korku hikayelerinin konusu olabilirken ülkemizde maalesef kanıksanan gerçekler durumuna gelmiştir. Öte yandan, yaptığı haberler çalıştığı gazetenin patronunun iş bağlantılarına zarar getireceği düşüncesiyle gazeteciler işlerinden edilmekte, bazı yayın organlarının yayınları engellenmekte, yayın platformlarından kimi kanalların çıkarıldığı görülmektedir. Bazı haber portalları ve internet sitelerinin yayınları onlarca kez durdurulmakta, ülke adeta sessizliğin sularında boğulmak istenmektedir"
"BİR GAZETECİNİN CANINA KAST EDİLİRSE SORUMLUSU İKTİDARDIR"
Yazıcıoğlu, ülkede gazetecilerin başına gelecek her hangi bir olumsuzluktan iktidarın sorumlu olacağını belirterek şöyle devam etti: "Özetle, görülmektedir ki ülkemiz katliamların sıradanlaştığı, İslamcı terörün güç kazandığı, sermayenin iyice fütursuzlaştığı ve savaşın kapılarının zorlandığı bir ülke haline getirilmeye çalışılmaktadır. Görülmektedir ki Türkiye, ifade özgürlüğünün yok edilmeye, basının bir kısmının susturulmaya diğer kısmının ise tetikçileştirilmeye, gazetecilerin ise sindirilmeye çalışıldığı bir ülke haline getirilmektedir. O kadar ki gazetecilerin, ölümle karşı karşıya kalmaya alışması istenmektedir. Hal böyleyken Çağdaş Gazeteciler Derneği olarak bir kez daha yüksek sesle söylüyoruz ki, ülkede gazetecilerin başına gelecek her hangi bir olumsuzluktan iktidar sorumludur. Gazetecileri ve basın kuruluşlarını açıktan hedef gösteren, gazetecilere ve basın kuruluşlarına saldıranların parti üyesi olduğu bir iktidar, ülkede işlenecek böylesi tüm suçlardan olduğu gibi gazetecilere dönük saldırılardan da sorumludur. Tüm bunlara karşı, halkımızı duyarlı olmaya, meslektaşlarımızı da örgütlü mücadeleye çağırıyoruz."
ÇGD Başkanı Ahmet Abakay ise Kanaltürk ve Bugün TV'nin yayınlarının durdurulması ile ilgili olarak, "Bu bir zorbalıktır bu silah zoruyla iktidarın yayın organlarına el koymasıdır. Düşünce ve basın özgürlüğüne dünde karşıydık bugünde karşıyız." dedi. CİHAN