1- Yüzde 61 engelli olan 82 yaşındaki Makbule Özer, tekerlekli sandalye kullanıyor ve cezaevinde yaşamını tek başına idame ettiremiyor.
Yüzde 81 engelli Yusuf Özmen, 4. evre kanser hastası. Hastalığının sürekliliğine dair ATK raporu olmasına rağmen tahliye edilmiyor.
Yüzde 89 engelli Şerife Sulukan’ın sürekli hastalık raporu mevcut. Cumhurbaşkanı affı için yaptığı başvuruya ise halen bir yanıt verilmedi.
2- Cezaevinde olmaktan daha kötü bir şey varsa o da hasta, yaşlı veya yaşamını tek başına idame ettiremez haldeyken tutuklu olmaktır. Maalesef ki ülkemiz cezaevlerinde hasta ve yaşlı mahpus sayısı gittikçe artarken, siyasi iktidar bu konuda gerekli çözümleri üretmiyor.
3-İnsan hakları kuruluşlarının incelemeleri ya da basın yoluyla ulaşılabilen hasta mahpusların sayısı, kesin olmayan rakamlara göre 1600 civarında. Şu anda Türkiye cezaevlerinde 4 bin 683’ü yaşlı ve 1600’ü hasta olmak üzere, cezaevinde kalması riskli 6 bin 283 mahpus mevcut.
4-Yaşlı ve hasta mahpuslar için tek hukuk yolu, İnfaz Kanunu’nun 16. maddesine göre ATK’nın vereceği “Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama nedeniyle cezaevinde kalamaz.” raporu. Rapor, ilgili infaz savcılığı tarafından kabul edilirse mahpusun cezası ertelenebiliyor.
5-ATK raporları, son süreçte mahpusların cezaevinde kalabileceği yönünde hazırlanmakta. Hatta ATK hasta mahpusların, rehabilitasyon merkezi olarak nitelenen R tipi cezaevlerinde tutulabileceğini de raporlarında belirtebiliyor.
6-İnfaz Kanunu’na göre “Maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumunda hayatını yalnız idame ettiremeyen” mahpuslardan “toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağı değerlendirilenlerin” cezası ertelenebiliyor.
7-Mahpusların şikayetleri; R tipi cezaevlerinde çalışan personelden kötü muamele gördükleri, odalarda tek başına tutulmaları nedeniyle ihtiyaçlarını karşılayamadıkları, yemeklerin yetersizliği, sağlıklı beslenemedikleri ve hijyen koşullarının bulunmadığı, yönünde
8- Yüzde 61 engelli olan 82 yaşındaki Makbule Özer, tekerlekli sandalye kullanıyor ve cezaevinde yaşamını tek başına idame ettiremiyor.
9- Yüzde 81 engelli Yusuf Özmen, 4. evre kanser hastası. Hastalığının sürekliliğine dair ATK raporu olmasına rağmen tahliye edilmiyor.
10- Yüzde 89 engelli Şerife Sulukan’ın sürekli hastalık raporu mevcut. Cumhurbaşkanı affı için yaptığı başvuruya ise halen bir yanıt verilmedi.
Aslıhan Gençay, yazısında, Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Profesör Doktor Şebnem Korur Fincancı’nın da değerlendirmelerine yer veriyor. Fincancı’nın cezaevlerindeki hasta ve yaşlı tutuklularla alakalı görüşleri şu şekilde:
11-Şebnem Korur Fincancı: İnfaz savcılıkları, hasta mahpusların tahliyeleri gündeme geldiğinde ‘toplum için tehlikeli’ tanımı yaparak karar veriyor. Savcılık, bu değerlendirmeyi neye dayanarak yapıyor, anlamak mümkün değil. Asıl bu çok tehlikeli bir durum
12-Şebnem Korur Fincancı: Anayasa’ya göre, mahpusların kocama hali ve kalıcı hastalık durumunda, cumhurbaşkanlığı affı söz konusu olabilir. Makbule Özer’in, yaşı nedeniyle kocama hali kapsamına girmesi, ATK raporlarına gerek olmadan cumhurbaşkanı affının işletilmesi gerekirdi.
13-Şebnem Korur Fincancı: ATK, siyasi bir yapı. Bağımsız olduğu iddia edilen ve yargıya bilirkişilik hizmeti sunan bir kurum ama yine bağımsız olduğu iddia edilen yargıyı, tüm araçsallaştırmaların ötesinde, bağımlı kılan bir yapı. ATK, Adalet Bakanlığına bağlı bir kuruluş.