“İki yıldır tecritteyiz; boğulmak üzereyim, azıcık oksijen istiyorum”

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Ağustos 28 2018
Cezaevlerinde tutuklu veya hükümlü olarak bulunan gazetecilerin koşullarını ve karşılaştıkları zorlukları ortaya koymak amacıyla P24 Bağımsız Gazetecilik Derneği tarafından gerçekleştirilen anket çalışmasını bu sefer Hüseyin Aydın cevapladı.

Samanyolu TV ve Cihan Haber Ajansı muhabiri Aydın, 25 diğer gazeteciyle birlikte yargılandığı davanın 8 Mart 2018 günü görülen karar duruşmasında “silahlı terör örgütü üyeliği” iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Aydın ankette, “Avukatım yok. Akraba ziyareti yasak. 2 ayda bir açık görüş var. Açık görüşte eşimle yan yana oturmama izin verilmiyor.” diyerek yaşananları özetledi. Aydın ayrıca, “Üç kişilik tecrit hücresinde kalıyorum. 24 Mayıs 2018 itibariyle 670 gün oldu. Yanımdaki iki kişi dışında hiç kimseyle görüşemedim. Hiçbir sosyal, kültürel faaliyete çıkarılmadım. Diğerleriyle göz göze gelmek bile yasak.” dedi.


 
TEL ÖRGÜLERİN KALDIRILMASINI İSTİYORUM; BARİ HAYALLERİMİ TUTSAK ETMESİNLER”
Aydın cezaevi sürecini ise şöyle anlattı: “Fotoğraf çekmek yasak. Açık görüşte eşinle yan yana oturmak yasak. Spora, sohbete çıkmak yasak. Enstrüman (saz, bağlama, flüt, vs.) yasak. Çoğu kitap yasak. Telefon iki haftada bir 10 dakika. Üzerimiz elle aranıyor keyfî olarak. İstediğimiz kanalı izleyemiyor, istediğimiz gazeteyi okuyamıyoruz. Boğulmak üzereyim. Azıcık oksijen istiyorum. Ülkü Tamer’in dediği gibi, içime çektiğim hava değil gökyüzü olsun diye şu tel örgülerin kaldırılmasını istiyorum. Bedenimi hapsettiler, bari hayallerimi tutsak etmesinler.

Her gün koridorları temizliyorlar, dışarısı güzel görünsün diye. Ama öyle işkence ediyor, öyle baskılıyorlar ki düşünceleri, çıldırtan bir sessizlik, çok derin bir çukur var sanki. Gazeteciler, fikir insanları kafayı yesin, yeni fikir üretmesin, eleştirel bakış açısından yoksun kalsın diye yasak üstüne yasak, baskı üstüne baskı var. Neredeyse 2 yıl olacak. Bu baskı hiç azalmadı. Demokrasinin bu kadar ağır bir yük olduğunu bilmiyordum. Ama olsun, taşıyıp hak ettiği yere getireceğiz. Kimsenin kuşkusu olmasın.”

Bu haberler de ilginizi çekebilir