Türkiye’de cezaevleri can almaya devam ediyor. Yüzlerce hasta tutuklu tahliye edilmeyi beklerken, ailelerin cezaevlerinin durumu ile ilgili tuttuğu adalet nöbetleri de sürüyor. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, hasta tutuklu ve hükümlülerle ilgili yeni çalışmalar yapma kararı aldıklarını açıklarken Türkiye’de son 3 ayda cezaevlerinde 15 tutuklu yaşamını yitirdi. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre ise 8 ayda 55 tutuklu cezaevlerinde yaşamını yitirdi. Cezaevlerindeki ölümlere son olarak Malatya Akçadağ T Tipi Kapalı Cezaevi’nde olan Barış Keve’nin ölümü eklendi. Keve, tutulduğu tek kişilik hücrede şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Keve’nin Van’ın Çatak ilçesinde yaşayan ailesini arayan cezaevi yönetimi, Keve’nin intihar ettiğini söyledi. Gizli tanık ifadelerine dayandırılarak 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan Keve, 3 ay önce Edirne’de gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Keve, 5 gün önce 5 tutuklu ile Malatya Akçadağ Cezaevi’ne sevk edilmişti.

Cezaevlerindeki ölümlere ilişkin BirGün’e değerlendirmeler yapan İHD Eşbaşkanı Avukat Öztürk Türkdoğan, İHD’nin 2022’nin ilk 8 ayına ilişkin raporlarında 55 tutuklu ve hükümlünün yaşamını yitirdiğini belirterek “Bunların içinde 18 şüpheli ölüm var. Bu çok yüksek bir sayı. Geçen yıl şüpheli ölüm sayısı daha azdı, sayı giderek artıyor. 27 kişi hastalıktan öldü. 18 kişi şüpheli öldü. 8 intihar olduğu söylentisi var. 2 kişinin de ölüm sebebi tam bilinmiyor” dedi. Hasta tutukluların cezaevlerindeki ölümlerine ilişkin Adalet Bakanlığı durumun ciddiyetinin farkına vardığını ve Meclis açılınca değişiklik yapılacağının söylendiğini anımsatan Türkdoğan “Bakanlık nihayet meselenin ciddi olduğunu anladı ama geç kalındı” diye konuştu. Adli Tıp Kurumu (ATK) raporlarının taraflı olduğunu kaydeden Türkdoğan, şöyle devam etti:

CEZAEVLERİYLE YÜZLEŞİLMELİ

“ATK, hasta tutuklulara ilişkin ‘cezaevinde kalabilir’ diye taraflı raporlar verdi. Eğer insanların hastalığını tespit edebiliyorsanız bu insanların cezaevinde kalıp kalamayacağı değil tek başına yaşamını sürdürüp sürdüremeyeceğine bakılmalıydı. İnsanların yaşamını yitirmesine sebep oldular. Cezaevlerinde ciddi denetim sorunu var. Devlet kendi kendini denetlediğini zannediyor. Cezaevlerini bağımsız kurum ve kuruluşlar denetlemeli ki şüpheli ölümlerin önüne geçilebilsin. Ölümler olunca savcılar hemen harekete geçip sorumlular hakkında harekete geçmeli. Türkiye bir an önce hapishaneleriyle yüzleşmeli. Bu sistemle yoluna devam edemez. Sistem ölümleri üretiyor. Yüksek güvenlikli cezaevi yapılmış ama havalandırması yok, tutukluyu tek başına bir hücreye koyuyorlar, tutuklu başka koridora çıkıyor ki hava alabilsin, buna hangi psikoloji dayanabilir? Hasta mahpusların durumu ATK’nin taraflı durumu, bir başka durum da kapasitenin üzerinde insan olması bu hastalıkları da tetikler. Hapishanede kalma süreleri uzun, şartlı salıverme süresi uzatıldı. Böyle olunca insanlar bu hapishane durumuna dayanamaz.”

•Denizli D Tipi Kapalı Cezaevi’nde Hakan Kaşarlıoğlu, 4 Haziran’da

•Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi’nde Kadir Karademir, 12 Haziran’da

•Denizli Kocabaş T Tipi Kapalı Cezaevi’nde Fethi Ün, 13 Haziran’da

•Bodrum S Tipi Açık Cezaevi’nde Osman Ali Yılmaz, 10 Temmuz’da

•Sakarya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde Meryem Serçe, 11 Temmuz’da

•Ödemiş T Tipi Kapalı Cezaevi’nde Mehmet Sait Demiröz, 17 Temmuz’da

•Diyarbakır 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde Kadri Ekici, 21 Temmuz’da

•Urfa E Tipi Kapalı Cezaevi’nde Mehmet Yılmaz, 24 Temmuz’da,

•Batman M Tipi Kapalı Cezaevi’nde Taner Atmaca, 29 Temmuz’da

•Elazığ 1 No'lu Kapalı Cezaevi’nde hasta tutuklu İbrahim Yıldırım (68), tahliyesine 10 gün kala 14 Ağustos’ta

•Giresun Espiye L Tipi Cezaevi’nde Mehmet Candemir (60), 15 Ağustos’ta

•Aydın E Tipi Kapalı Cezaevi’nde 28 yaşındaki Fırat Çağlayan 26 Ağustos’ta

•Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan 35 yaşındaki Engin Korcum 29 Ağustos’ta

•Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan Emel Hacıoğlu 6 Eylül 2022 tarihinde yaşamını yitirdi.