Güven’in anlattıklarına göre kamuoyunun tepkisinden çekinen Erdoğan Rejimi, Çaykur’u adım adım zarara ve batağa sürükleyerek fok fiyatına özelleştirmek istiyor.
Bunun için öncelikle ‘kota ve kontenjan’ uygulamalarıyla Çaykur’un zarar etmesi, bunun karşısında da özel sektörün güçlenmesi sağlanıyor.
Güven, “Çaykur’un arazileri var. Borçları kapatmak için bunların da elden çıkarılması istenecek. Çaykur’un yok parasına sattığı araziler, 5’li çeteye peşkeş çekilecek. Oradan 2 milyar dolarlık bir rant elde edilecek. Elbette Erdoğan aradan komisyonunu da alacak.” şeklinde konuşuyor.
Gazeteci Cevheri Güven’in açıklamalarına göre, Erdoğan rejimi, dünyanın en büyük çay karteli olan İngiltere ile 2015 yılında ilk kez temasa geçiyor.
İngiltere dünyanın en büyük çay üreticisi. Kenya ve Srilanka gibi ülkelerde binlerce hektarlık alanlarda çay üretimi yapılıyor. Ancak Çaykur’un Türkiye pazarına hakim olması nedeniyle İngiltere Türkiye’de istediği pazar payına ulaşamıyor.
Cevheri Güven’in iddiasına göre Erdoğan ve İngiltere arasındaki pazarlıklarda ‘çay’ önemli bir kalem. Çaykur’un 80 milyon TL’lik kardan yıllık 600 milyon liralık zarara sürüklendiğini hatırlatan Güven, sektörün Çaykur’un elinden alınarak özel sektöre peşkeş çekildiğini anlatıyor.
2020 yılında yapılan ve yüzde 145 olan çay ithalatındaki vergi oranının yüzde 7’ye düşürülmesinin de planın bir parçası olduğunu söyledi. Bu düzenleme çay ithalatının kolaylaştırılması anlamına geliyor.
Bu arada çay pazarının yıllık 2,5 milyar dolar olduğunu hatırlatalım.
Cevheri Güven, 2016 yılından sonra uygulanan stratejiyi de anlattı. Amacın Çaykur’un aldığı çayı azaltarak, özel sektörün payını artırmak olarak açıkladı. Getirilen kota ve kontenjanların da planın bir parçası olduğunu söyledi:
“Çayını toplayan üretici bir kısmını Çaykur’a veriyor ancak kalan bölümü özel sektöre vermek zorunda kalıyor. Çaykur 4 liradan alıyor ancak kotası var. Üretilen çayın önemli bir bölümü özel sektöre daha da düşük fiyata vermek zorunda kalıyor. Bu strateji ilerleyen yıllarda daha da devam ettirilecek. Çaykur daha yüksek fiyat verecek ama aldığı miktarı azaltacak. Ancak gideri sabit olduğu için zararı da artacak. Bir süre sonra da ‘bu fabrikalar zarar ediyor, satalım’ diyecekler.”