Avea Üst Yöneticisi (CEO) Cüneyt Türktan, ''Numara Taşınabilirliği'' ile ilgili toplantı için geldiği Adana'da, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
mobil teknolojilerin her geçen gün erişim hızını ve kapsama alanını genişlettiğini belirtti.
Türktan, mobil
iletişimde erişim hızının saniyede 9.6 kbit olan GSM data ile başladığını, ardından yüksek hızlı
şebeke anahtarlamalı veri anlamına gelen HSDC (High Speed Circuit Switched Data) ile saniyede 43.2 kbit'e, sonra sırasıyla 100 kbit veri aktaran
GPRS ve 384 kbit aktaran EDGE ve EGPRS sistemlerinin geliştiğini bildirdi.
Türktan, son olarak saniyede 2 mbit veri aktarımı sağlayan 3G teknolojisinin geliştirildiğini, bu teknoloji
Türkiye'de kullanıma başlamadan dördüncü nesil LTE (Long Term Evolution) sisteminin hazırlandığını söyledi.
Türkiye'de 3G
hizmetlerinin GSM operatörlerince verilmeye başlanmasıyla yeni bir döneme girileceğinin altını çizen Türktan, şunları kaydetti:
''Üçüncü jenerasyon teknolojisi bizler için çok önemli. Lisansların yıl sonu gibi verilmesi bekleniyor. Bazıları bu tarz teknolojilerin Türkiye'ye geç gelişinden yakınıyorlar. Bu gecikme aslında Türkiye'nin avantajına oldu. Çünkü, daha kaliteli bir altyapı ortaya çıktı ve cihazlar çoğaldı. 3G için çok cazip fiyatlar var. Üçüncü nesil
Avrupa'ya 5 yıl önce geldi. 10 milyar dolara
lisansları satıldı. Böyle bakarsak Türkiye geç kalmış sayılır. Ancak,
uygulama anlamında, özellikle Uzakdoğu'da cihazların çoğalması, altyapının ucuzlamasıyla yeni yeni yaygınlaşmaya başladı. Bugün Avrupa'ya baktığınızda çok kullanılmadığını görüyoruz. Bunun nedeni yaş ortalamalarının çok yüksek olmasıdır. Ayrıca, İngiltere'de 5 yıl önce üçüncü nesil ortaya çıktı, ancak, vatandaş bu sistemi kullanacak cihaz bulamıyordu. Bu nedenle geç kalmadık. Tam tersi çok verimli bir zaman, artık daha bilinçlenmiş bir
internet kullanımı var.''
Türktan, Uzakdoğu'da 3G teknolojinin yaygınlaşmasıyla Türkiye'nin yavaş yavaş nasibini almaya başladığını, bu anlamda altyapı çalışmalarını tamamladıklarını anlattı.
Avea olarak son 2 yıldır akıllı santrallere yatırım yaptıklarını belirten Türktan, bunun üçüncü nesilde kullanılacağını, artık tamamen internet protokollü altyapıya yatırım yaptıklarını, önlerindeki tek engelin lisans olduğunu kaydetti.
-4. NESİL İLE SANİYEDE 200 MBİT VERİ AKTARIMI-
Türktan, baz istasyonlarının 3G'ye uyumlu hale dönüştürülmesi gerektiğini ancak, bunun lisanstan sonra izin alınarak gerçekleştirileceğini belirterek, ''Bu yıl sonu lisans verilirse, gelecek yıl haziran-temmuz gibi 3G hizmet verilebilir. Uzakdoğu'da 4G ile ilgili çalışmalar var. Dördüncü nesil, 3G'nin ardından piyasaya çıkacaktır'' dedi.
Üçüncü nesilde saniyede 2 mbit veri aktarımı sağlanırken, dördüncü nesilde bu oranın 200 mbit'e yükseleceğini dile getiren Türktan, şöyle devam etti:
''Gelecek yıl için dördüncü jenerasyona
hazırlık yapmalıyız. Bu doğru zamana yaklaşmışken Uzakdoğu'daki 4G çalışmalarını, piyasadaki hareketliliği takip edip, Türkiye'de uygulamaya sunabiliriz. 3G ve 4G art arda gelebilir. Çünkü birbirine bağlantılı sistemler. Hatta altyapıda kabinler yapmışlar. Eskiden baz istasyonlarının altında konteynerleri görürdünüz. Şimdi kabinet dediğimiz
müzik seti gibi bir cihaz var. Bir raf, 2G, bir raf 3G, bir raf 4G hazırlamışlar. Kutuyu alıyorsunuz müzik seti gibi takabiliyorsunuz, modüler yapmışlar. Onun için 3G'nin ardından 4. nesil yapılır.''
Türktan, Türkiye'de 63 milyon cep
telefonu abonesi bulunduğunu, ancak, bunların çoğunun 2-3 hat sahibi olduğunu, böyle değerlendirildiğinde 10-15 milyon daha abone kitlesinin hazırda bulunduğunu söyledi.
-VERGİ SIKINTISI-
Türktan, Türkiye'de iletişim sektöründeki en büyük sıkıntının
vergi olduğunu belirterek, ''Her seferinde '
Uganda'dan sonra vergileri en yüksek olan biziz' derdik. Uganda vergileri düşürdü, şimdi biz tepede kaldık. Şaka gibi ama, gerçekler...'' dedi.
Türktan, Türkiye'de yüzde 45'lerde olan verginin, Avrupa'da yüzde 20'lerde, dünya ortalamasının ise yüzde 17 civarında olduğunu anlattı.
Türkiye'deki vergi oranlarının Avrupa'nın da gerisinde olması gerektiğini savunan Türktan, ''Avrupa ile kıyaslamamamız lazım. Çünkü, Avrupa'da kişi başına gelir Türkiye'den çok daha yüksek. Bu nedenle ülkemizdeki vergiler Avrupa'daki yüzde 20'lik oranın bile altında olması gerekir'' diye konuştu.
Üçüncü nesil hizmetlerden vergilerin yüksek alınması halinde az sayıda kişinin yararlanacağına da dikkati çeken Türktan, şunları söyledi:
''Katma değerli servisler az kullanılıyor. Faturanızın yarısı vergiye gidiyor. Katma değerli servislerde ödemenin yarısı vergiye gideceği için kullanım oranı düşük oluyor. Sesi ihtiyaç diye kullanıyor ancak, katma değerli servislere ihtiyaç gözüyle bakılmıyor. Biz hızlı internette vergi kalemi olmamasından yanayız. Mobil cihazlarda internetin yaygınlaşması için vergiler çok önemli. Tabii ki seste de vergilerin düşürülmesi gerekir. Kademeli düşeceği söylendi, daha olmadı.''
-4G'NİN YAPABİLDİKLERİ-
4G, dördüncü nesil mobil telefon teknolojilerine verilen genel addır. Benzer GSM standartları gibi hücresel bir ağ sistemi kullanmakla birlikte üçüncü nesil şebekelerde baş gösteren kapsama alanı ve benzer problemler karşısında daha verimli bir teknolojidir. 3G ve 4G'nin en büyük özelliği, mevcut şebekelerle mümkün olmayan hızlı görüntü transferini mümkün kılmasıdır.
4G teknolojisi bir DVD'yi 30 saniyede kablosuz ağdan gönderme, sabit mekanlarda 1 Gbps, hareket halindeyse 100 Mbps düzeyinde veri aktarım hızı, 1 Gbps'lik hızla, 100 mp3 dosyasını 2,4 saniyede, bir film CD'sini 5,6 saniyede, 20 dakikalık bir HDTV yayını 12,5 saniyede aktarılabiliyor.
Mobil iletişim teknolojisinin gelecek kuşağı olan 4G, kablolu ve kablosuz iletişim ve yayın teknolojilerini entegre ederek yüksek kapasiteli, veri hizmetleri,
sanal gerçeklik ve biyometrik tanımlama gibi bilgi teknolojileri (IT), biyo teknoloji (BT) ve
nano teknolojiyi (NT) birleştiren ve 3G döneminde mümkün olmayan çok çeşitli hizmetlerin gerçekleşmesine olanak tanıyor.