"Türkiye'de basın özgürlüğü dibe mi vurdu?" adlı konferansa konuşmacı olarak katılan Cengiz Çandar ve Yavuz Baydar, Türkiye'deki baskı atmosferini anlattı. Çandar, "Türkiye'de namuslu ve vicdanlı bir gazeteciysen, Cumhurbaşkanı'na hakaretten, 299'dan yargılarlar." dedi. Son 6 aylık süreçte baskıların iyice arttığını ifade eden Baydar ise Türk yetkililerin "son hamleye" geçtiğini ve artık hiçbir muhalif sese tahammülün kalmadığını söyledi.
Avrupa Siyaset Merkezi'nde (EPC) dün düzenlenen "Türkiye'de basın özgürlüğü dibe mi vurdu?" adlı konferansa misafir konuşmacı olarak katılan tecrübeli gazeteciler, Cengiz Çandar ve Yavuz Baydar Türkiye'de "tahammülsüzlüğün" ulaştığı safhayı paylaştı.
Konuşmasına sürekli baskı altındaki gazetecilerden biri olduğunu söyleyerek başlayan Baydar, son 6 ayda baskıların inanılmaz şekilde arttığının altını çizdi. Türklerin, Rusya'da olduğu gibi yüzde 85'inin televizyondan bilgilendiğini hatırlatan Baydar, Türkiye'deki muhalif medya gruplarına yapılan baskıların "sivil baskıya" kadar ulaştığını söyledi.
7 Haziran seçimleri öncesi medyada var olan farklı seslerin 1 Kasım'a kadar korku ve baskılarla sindirildiğini de ifade eden Baydar, Türkiye'de medyanın genetiğiyle oynandığı yorumunu yaptı.
Baskıların yasalar eliyle yapıldığını vurgulayan Baydar, iç güvenlik yasasının, internet yasasının ve HSYK'da yapılan değişiklilerin baskı aracı olarak kullanıldığını vurguladı.. Baydar ayrıca Cumhurbaşkanına hakareti cezalandıran meşhur 299. madde sebebiyle hapsedilen gazetecilerin sayısının 100'ü aştığını söyledi.
ÇANDAR: EVREN VE DEMİREL'E HAKARETE VARAN MUHALEFET ETTİM
Kendi yaşadığı soruşturmanın tutarsızlıkları üzerinden konuşmasını destekleyen Çandar ise arkadaşlarıyla varılan durumu değerlendirdiklerinde "Belki de bugünler, daha iyi günlerimiz" diye düşündüklerini söyledi. 40 yıldır gazetecilik yaptığını paylaşan Çandar, 7 farklı Cumhurbaşkanı tanıdığını, Evren ve Demirel'e hakarete varan bir muhalefet etmesine rağmen bugünkü kadar baskıya hiç ulaşılmadığını ifade etti. Türkiye'de namuslu ve vicdanlı gazetecilerin istenmediğini ifade eden Çanda,r "Namuslu musun? Adamı 299'dan yargılarlar." dedi. Avrupalı yetkilileri de eleştiren, AB-Türkiye Zirvesinde AB Komisyonu ve Konseyi'nin başkanları Juncker ve Tusk'ın Davutoğlunu kucaklayıp öpmesin eleştirdi "AB, reel politik üzerinden değil prensipler üzerinden tavrını belirlemeli." dedi.
Konferansa Avrupa Gazeteciler Federasyonu Müdürü Renata Schroeder ve Avrupa Konseyi Brüksel Ofisi Sözcüsü Andrew Cutting de katıldı. Kendilerine ulaşan şikayetlerin 3'te 1'inin Türkiye ile alakalı olduğunu ifade eden Schroeder, Türkiye'deki gelişmeleri "çok yakından" takip ettiklerini söyledi. Konsey'in Türkiye hakkındaki yaklaşımını aktaran Cutting ise Çandar'a hak verdiğini ifade ederek AB'nin "değer ve prensipler" üzerine yoğunlaşması gerektiği kanaatini paylaştığını söyledi. CİHAN